Yazarlar Günün Köşe Yazıları Tüm Yazarlar Spor Yaşam Konuk
Cumhuriyet’in 88’inci Yılında Deprem, Anomi, Anarşi
Erciş depremi dolayısıyla, müzmin sorunlarımızın sadece görüntülerini tartışıyor, esas nedenlere inmiyoruz.
\nEsas neden, kuruluşundan 88 yıl sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin içine düştüğü bunalımdır!
\nGenel süreçlere dikkat çekmek için yazdığım salı günkü yazım şöyle bitiyordu:
\n“Bu terslikler, halkın adalete, medyaya ve doğal olarak bunların arkasındaki yönlendirici güç olan AKP iktidarına karşı olan güvenini sarsıyor…
\nTopluma demokrasi yerine ‘anomi’ egemen oluyor.
\nSiz isterseniz ‘anomi’ yerine ‘anarşi’ de diyebilirsiniz!”
\nDeprem dolayısıyla bir kez daha gündeme gelen sorunlarımızın esas nedenlerini irdelemeyi perşembe günkü yazımda da sürdürmeye çalıştım.
\nO yazı da şöyle bitiyordu:
\n“Oysa ‘Demokrasi’ ne devletin sopasıdır ne de halkın yağması:
\n‘Demokrasi’ halkın denetlediği bir devlet, bu devletin koyduğu kurallar ve bu kuralları koruyan güvenlik ve adalet mekanizmalarıyla işler.
\nKurallar işlemez, güvenlik ve adalet mekanizmaları tarafsızlıklarını yitirirse işte o zaman ya sopa ya da yağma veya daha kötüsü ikisi birden egemen olur!”
\n***
\nSalı günkü yazımdaki “Anarşi” terimini günlük genel konuşmadaki çarpıtılmış biçimiyle, “kuralsızlık” anlamında kullanıyordum.
\nBunun üzerine pek çok okurumdan “Anomi” ve “Anarşi” üzerine mektup aldım.
\nBir bölümü bu terimlerin açıklanmasını isterken bir başka bölümü de “Anarşi” terimini felsefi ve kuramsal anlamının dışında kullandığımı vurgulayarak eleştiriyordu.
\nÖrneğin, okurlarımdan biri yolladığı mektupta şöyle diyordu:
\n“Kabaca, otoritedeki kokuşmanın toplumun her türlü beklentisi ile birlikte ahlakını da elinden alma etkisine anomi, bu kokuşmuş otoriteden tamamen kurtulmuş sisteme anarşi diyoruz.”
\n***
\nFelsefi ve siyasal anlamda, topluma “anarşist yaklaşım”, insanın temel olarak iyi olduğu, iyi doğduğu, kötülüklerin ise devlet yönetimi dolayısıyla ortaya çıktığı sayıltısına, kabulüne dayanır.
\nDolayısıyla da insanı doğal iyiliğinden yoksun kılan devletin ortadan kaldırılması gerektiğine inanır.
\nBu inanca göre harekete geçen eylemci “Anarşistler” devlete karşı tavır koyarlar.
\nÖte yandan bir toplumbilim terimi olan “Anomi”, doğrudan doğruya “bir toplumda hızlı değişmeden dolayı oluşan kuralsızlık durumudur”.
\nHızlı değişme zamanlarında kültürel değerler ile insan ilişkileri farklı hızlarda değiştikleri için birbirinden kopar…
\nİnsanlar, inançları ile, başka kişilere karşı yapmaları gereken davranışlar arasında çelişkiler yaşar.
\nToplumsal Değişme Kuramları ve Türkiye Gerçeği adlı kitabımda, Durkheim, Weber ve Merton adlı toplumbilimcilere dayalı olarak uzun uzun açıkladığım “Anomi” durumunun göstergeleri şöyledir:
\n1) Toplum liderlere karşı güvenini yitirmiştir.
\n2) İnsanlar başarılı olma yollarının tıkalı olduğunu düşünürler.
\n3) Yaşam hedeflerinin gelişme yerine gerileme sürecinde olduğuna inanılır.
\n4) Kişilere bir boşluk ve hiçlik duygusu egemendir.
\n5) İnsanlar toplumsal ve psikolojik destek için kişisel ilişkilerine güvenemezler.
\n***
\nGerek salı gerekse perşembe günkü yazılarımda, Erciş depremi dolayısıyla tartışmaya başladığımız “organizasyon eksikliği”, “yağmacılık”, “kayırmacılık”, “hırsız müteahhitler”, “sorumsuz belediyeler”, “deprem vergileri”, “plansızlık” gibi sorunların aslında, gerek terör, gerekse Ankara’da ve Silivri’de farklı ve hatta birbirine zıt ilkeler çerçevesinde işleyen adalet mekanizması meselesi gibi sorunlardan bağımsız düşünülemeyeceğini anlatmaya çalışıyordum:
\nOlayın temelinde Cumhuriyetimizin hedeflediği “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” anlayışının, çıkarcılığa ve kaba kuvvete dayanan bir biçimde çarpıtılması var…
\nBu çıkarcı ve kaba kuvvete dayalı çarpıtmanın sorumlusu da hem devlet, yani iktidar, hem halk, hem de bu ikisi arasındaki ilişkilerdir…
\nVan’daki depremzede de, teröre verilen şehit de, Silivri’deki adaletzede de aynı çarpıtmanın kurbanlarıdır.
\nBu nedenle de siz bu soruna ister “anomi” deyin ister “anarşi”, çözüm, Cumhuriyetimizin seksen sekizinci yılında hâlâ, “Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti” yapısının işletilmesinde ve güçlendirilmesindedir.
\n\nYazarın Son Yazıları
Video Haberler
-
Boğaziçililer sosyal medyadan koro halinde seslendi
-
Erdoğan konuşturmadı: Sen mikrofonu vekilimize ver
-
Erdoğan'a 'Takoz' yanıtı: Eğer bir takoz varsa...
-
İstanbul’da kar yağışı başladı
-
Şaşırtan baskın: Dışarıdan çiğköfteci içi berber
-
CHP'li ismi şoke eden skandal görüntüler
-
İmamoğlu, Nazım Hikmet'in eserini okudu
-
İstanbul'da rezaletin görüntüleri! O anlar kamerada
-
Himalaya dağlarındaki çığ felaketi kamerada
-
Boğaziçili öğrencileri karanlık da durduramadı