Bir Yunan Tragedyası

16 Mayıs 2012 Çarşamba
\n

\n

\n

\n

Yunanistandaki gelişmeleri, sol radikal parti SYRIZAyı, genç lideri Tsiprasın yükselişini izlerken aklıma (biraz klişe olacak ama…), Aristotelesin Poetika notlarında tanımladığı haliyle tragedya geldi. SYRIZAnın yükselişini başlatan süreç (izlek) potansiyel olarak tragedya özelikleri içeriyor diye düşündüm.\n

\n

Dönüşüm, anagnôrisis, katarsis\n

\n

Aristotelese göre tragedyanın en önemli unsurudur izlek. Karmaşık, makbul bir izlek, olaylarda mantıksal bir akış, bütünsellik, olayı yaşayanların kaderinde beklentilerle uyuşmayan (şaşırtıcı) bir yön değişikliği, bu sırada bir gerçeği tanıma (cahillikten çıkma - anagnôrisis) durumu yaratır. Tüm bu özellikleriyle izlek, izleyenlerde acıma ve korku duygularını harekete geçirerek, ruhuntemizlenmesine (katarsis), bir rahatlamaya yol açar. Tragedya yazarı, insanları değil yaşamı ve olayları taklit eden (mimesis) bir izlekle tüm bunları gerçekleştirirken, izleyici, katarsisle birlikte taklit edilen şeyi tanıyabiliyor, anlayabiliyor olmaktan dolayı bir haz duyar.\n

\n

Neden PASOK ya da Yeni Demokrasi Partisi değil de SYRIZA tragedya potansiyeli taşıyor? İzlek boyunca kaderi değişen insan çok kötüyse, başına gelenleri hak ettiğinden acıma duygusu yaratmayacak, başarılı olursa bu kez ahlaken tiksindirici bir durum oluşacak. Çok erdemli bir insanın kaderi iyiden yana dönerse olağan karşılanacak, başına çok kötü bir şey gelirse ahlaken itici olacak. Her iki durumda da acıma duygusu engellenmiş, izlek işlevini (katarsisi) yerine getirememiş olacak. Bu yüzden, ne çok iyi ne çok kötü biri olmalı tragedyada izlediğimiz özne.\n

\n

Yunanistanı 1975’ten bu yana yöneten, YDP ve PASOK, bugün bu ekonomik siyasi çöküntüyü hazırladılar. Bu dönem boyunca, özellikle kriz başladıktan sonra, her aşamada halkı, dünyayı kandırdılar. YDP gerçek borçlanma durumunu saklayarak PASOK halkçı, emekten yana vaatlerle hükümet olduktan sonra uluslararası mali sermayeye (tanrılara) teslim olarak, sonra bu teslimiyetin de gereklerini yerine getirmeyerek karşımıza, bugün içine düştükleri durumu her açıdan hak eden karakterler olarak çıkıyorlar. Bunların kaderi acıma, korku duyguları değil, ahlaki açıdan tiksinti uyandırıyor. Bu anlamda trajik değiller.\n

\n

SYRIZA ve Tsipras\n

\n

Bu çöküntü yaşanırken, izlekte SYRIZAnın, lideri Tsiprasın kaderi, beklenmedik bir biçimde sıradanlıktan, iyiye doğru değişmeye başladı. SYRIZA sahnede haksızlıklara, tanrılara başkaldırarak öne çıkıyor. Bundan sonra ne olacak sorusu izleyiciyi iyice germeye, beklentilere sokmaya, böylece tragedya unsurları bir araya gelmeye başlıyor. İzleğin bu dönemecinde, SYRIZA ve Tsipras, hem yapması gereken şeyleri yapıyorlar hem de yapmaları gereken şeyleri tam olarak yapamıyorlar.\n

\n

Kathimerini gazetesinde Nick Malkoutzisin aktardığı gibi SYRIZA, geçmişin lekelerini taşımayan temiz, yakışıklı, erdemli bir lidere sahip (09/05). Bu lider haksızlığa uğrayanları, tanrıların terk ettiği insanları savunuyor. Tsipras haksızlığa uğrayanları savunmaya, tanrılara baş kaldırmaya kararlı olanların bir kısmını, örneğin sosyal demokratların, Marksistlerin önemli bir kesimini bir araya getirebilecek bir liderlik sergileyebiliyor. SYRIZA ve Tsipras çok çalıştı diyor Malkoutzis, ekliyor, sokaklarda, meydanlarda, protesto eylemlerinde, fabrikalarda, halkla, işçilerle, emeklilerle işsizlerle, konuşarak onların eylemlerine katılarak enerji harcadı, ter döktü... YDP ve PASOKun gitmeye, hatta yüzlerini göstermekte cesaret edemeyecekleri yerlere gitti”. Böylece Tsipras, haksızlığa uğrayanların, tanrıların terk ettiklerinin, sesi, temsilcisi, umudu olmaya başladı.\n

\n

Şimdi, SYRIZAnın, Tsiprasın gelecek seçimleri kazanarak hükümeti kurabilmesi için SSCB geleneğinden Komünist Partisine ve Troçkist ANTARSYAya (tanrılara karşı çıkan diğer Titanlara) güven vererek, birlikte davranmaya ikna etmesi gerekiyor. O zaman izlek bir kriz noktasına ulaşacak. \n

\n

Bu noktada SYRIZA ve Titanlar tanrıların ve tapınak bekçilerinin tüm gazabıyla karşı karşıya kalacaklar. Burada izleğin bir sonraki aşaması açısından üç olasılık söz konusu olacak: SYRIZA ve titanlar tanrılardan korkacak, canlarını kurtarabilmek için uzlaşarak davalarına ihanet edecekler. Savaşacaklar, kazanacaklar, tanrılara boyun eğdirmeye, tanrıları cezalandırmaya başlayacaklar. O zaman bu izlek asırlarca dillerde dolaşacak olan bir destana dönüşecek. \n

\n

Ya da SYRIZA ve titanlar, tanrılara başkaldırmanın bedelini ödeyecekler. Böylece izlek izleyicide acıma ve korku duyguları uyandırırken haksızlıklara son vermek için tanrılardan kurtulmaktan başka bir yol olmadığını göstererek bir anagnôrasis ve katarsis yaratacak, başarılı bir trajedi olarak sona erecek. Heyecanla izlemeye devam edelim...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları