Evin İlyasoğlu
Evin İlyasoğlu evini@boun.edu.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

2023’te klasik müzik dünyamız

04 Ocak 2023 Çarşamba

2023 geçen yıllara göre, artan müzik merkezlerimiz, yeni kurulan orkestralarımız, oda müziği topluluklarımız, genç opera ve bale sanatçılarımızla daha renkli bir yıl olacağa benziyor. AKM’nin açılmasıyla müzik dünyası yeni bir ivme kazandı. Kentin iki yakasındaki operalar, orkestra konserleri, oda müziği toplulukları, korolar ve resitaller ilgi toplamakta. Yorumcusuyla dinleyicisiyle İstanbul gibi bir mega kente yaraşır programlar hazırlanıyor ve dahası, nereye gitseniz salonlar dolu oluyor. Eskiden yakındığımız, “Gençlik nerede” diye yazılar yazdığımız dinleyici kitlesi de değişti: Salon bazen yarıdan çok gençlerle doluyor. Bu kan dolaşımı iyi bir gösterge. Onlarla konser sonunda küçük söyleşiler yapılsa, ne sıklıkta bu konserlere geldikleri, ne kadar süreyle sıkılmadan programları izleyebildikleri sorulsa. Bence sonraki yılın programını hazırlarken çok yararlı olacaktır. 

1 Ocak gecesi müzik kanalı Mezzo’da bir yayın izledik: İki ayrı şef vardı: William Christie ve Paul Agnew. Topluluk, Les Arts Florissants ve New York Juilliard School öğrencilerinden oluşuyordu. Solistler ise soprano Sandrine Piau, mezzosoprano Léa Desandre, kontrtenor Christophe Dumaux, tenor Marcel Beekman, bariton Marc Mauillon ve bas Lisandro Abadie. Her şeyden önce ilgimi çeken şey, şef, koro ve solistlerin alışageldiğimiz konser ciddiyetine bir de dramatik devinim katmalarıydı. Her bir yorumcu diğeri ile ilişki içinde, adeta bir “iç öyküyü” canlandırıyordu. Yüzlerce yıl öncesindeki üslubu hiç bozmadan ama yeni tatlar katarak çalıyorlardı. Maestro Christie ise bir zarafet örneğiydi. Her yapıttan sonra solo yapan topluluk üyelerini teker teker onurlandırıyordu. Önce barok çağın olgun dönem bestecilerinden George Frideric Handel (1685-1759) ve orta döneminden Henry Purcell (1659 1695)’ın yapıtlarını dinledik. Sonra yine orta baroktan, Marc-Antoine Charpentier (1643-1794) ve Jean Babtiste Lully (1632-1687)’nin çeşitli kantat, opera, passacaglia gibi çalgısal parçaları yer aldı. Şef William Christie bazı yapıtlarda şef kürsüsünden iniyor ve klavsen çalmaya başlıyordu. O zaman da topluluğu diğer şef Paul Agnew yönetiyordu. Koro ise kendi içinde bir devinim sergiliyordu. Hem işitsel hem görsel bir ziyafetti hem de yürekli! Zira bu denli art arda barok yapıt seslendirmek bir yeni yıl konseri olarak sıkıcı olabilirdi. Ama öyle olmadı. İş ki her çalınan yapıtın renklerini ortaya çıkartabilen bir şef ve her şarkıya dramatik hayat veren solistler olsun.

Şimdi yüzümüzü 2023 yılına dönerek yenilikleri izleyelim. Son yıllarda yorumculuk dünyasında değişen en önemli şeylerden birisi konserlerde artık içinde yaşadığımız çağın yapıtlarına da yer verilmesi. Böylece yorumcular da yeni bestecilerle tanışıyorlar; dinleyici de yeniçağın sesini tanıyor. Eskiçağların ünlü bestecileri her zaman çağdaşlardan daha yakın olmuştur. Onların da tanınmayan yapıtları ortaya çıkartılıyor; yeniçağların bestecileri de dinleyici ve yorumcularla kaynaşıyor. 

2023’de klasik müzik dünyamızın orkestra sanatçılarıyla, şef ve solistleriyle, konser salonlarıyla, bazı salonların çocuklara yönelik programlarıyla, Türk bestecilerinin de dahil olduğu programlarıyla rengârenk geçmesini dileriz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları