Faik Erdemli

Dünyanın en pahalı caddesinde bile boş dükkânlar var

01 Mart 2023 Çarşamba

Los Angeles’ı severim. Gerçek Amerikalının yaşadığı yerdir. Sarı saçlı ve mavi gözlü Amerikalıları burada daha çok görürsünüz.

New York, Las Vegas, Los Angeles benim balayı rotamdı. 2010 yılından beri Los Angeles’a giderim. 

İlk defa şehri mutsuz ve ruhsuz gördüm. Los Angeles’ın enerjisi elinden alınmış. Pandeminin etkisi burayı daha çok etkilemiş. 

İstanbul da pandemiden yara alan şehirlerden fakat canlılığımız pandemi öncesini yaşıyor. İstanbul o canlılığını dimdik ayakta tutuyor.

ENERJİSİNİ KAYBETMİŞ BİR ŞEHİR 

Los Angeles enerjisini kaybetmiş. Alışveriş yerleri boş, restoranlar boş. En önemlisi sokaklar boş.

Los Angeles’ta dünyanın en pahalı caddesi olan Rodeo Dr’da boş dükkânlar gördüm, gözlerime inanamadım. Bu cadde dünyaca ünlülerin, zenginlerin alışveriş noktasıdır. Rodeo Dr’da alışveriş yapmak bir ayrıcalıktır. Los Angeles’a gidip de Rodeo Dr’da fotoğraf çektirmeyen yok gibidir.

İstanbul için de Rodeo Dr’ın minyatürü olarak Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Caddesi’ni kıyas kabul ederim. 

Rodeo Dr. dünyaya mal olmuş bir caddedir. Burada kapanmış dükkânlar görmem dünyanın ekonomik krizden çıkamadığının göstergesiydi. 

Nişantaşı Abdi İpekçi’de de boş dükkânlar var. En sevdiğim caddede dünyaca ünlü markaların karşısına eczane, lokumcu ve sıradan bir restaurant açılması beni oldukça üzüyor. 

Düşünün dünya markası Louis Vuitton mağazasının karşısındaki yeri eczaneye kiraya verdiler. Şişli Belediyesi bu değerli caddede eczane açılmasına nasıl izin verdi anlamış değilim.

Los Angeles’ın değişmez ve gittiğinde olmazsa olmaz yerlerinden biri de Santa Monica’dır.

Sahiliyle, alışveriş yerleriyle sıcak bir ortamdır. 

Sahilinde güneşlenen insanlar yine vardı. Sahilinde denize karşı yürüyen insanlar yine vardı. 

Santa Monica da bir çok dükkânını, restoranını pandemiden sonra yaşadığı ekonomik krize kurban vermişti. 

O güzelim trafiğe kapalı caddede dükkanların çoğu kapanmış, caddenin orta yerinde yer alan restoranlardan da eser kalmamıştı. 

Geçtiğimiz yıllarda cıvıl cıvıl gezdiğim sokaklardan hüzün akıyordu. Homeless denilen evsizler Los Angeles’ın her yerine konuşlanmış durumda. 

Los Angeles’taki bundan sonraki durağım Universal Studios Hollywood oldu. 

Universal Studios Hollywood, Los Angeles’ın en çok turist çeken yeridir. 

Los Angeles’ta en çok canlılığı burada gördüm. İnsanlar akın akın stüdyoları ziyarete gelmişti. Burada da  gördüğüm, yerli turist ağırlıktaydı. 

Dünyaca ünlü filmlerin çekildiği stüdyoları görmek, o filmlerin canlandırıldığı stüdyolarda ki yapılan çekimleri yaşamak olağanüstüydü. 

Mumya, Harry Potter, Jurassic Park, WaterWorld, Transformers, Minyonlar gibi bir çok film karesinin içinde kendinizi bulacaksınız. 

Seyrettiğiniz filmlerin karakterlerinin arasından geçip o büyüleyici dükkanlarda alışveriş yapıp, yemeğinizi de yedikten sonra yorgun argın evinizin yolunu tutacaksınız. 

Universal Studios Hollywood da böyle bir eğlenceyi sıra beklemeden yapmak isterseniz 369 doları gözden çıkarmanız gerekecek. Yok eğer ben stüdyolara girerken kuyrukta beklerim derseniz onun da maliyeti 109 dolar.

New York, Las Vegas ve Los Angeles izlenimlerim bu kadar. 

Amerika’nın turist noktası olan ve birinci dil olarak İspanyolcanın hakim olduğu Miami’yi de mayıs ayında ziyaret edeceğim.

Dünyanın her ülkesinden insanın geldiği, yerleştiği ve neredeyse 12 ayı da yaz olarak yaşayan Miami’yi de bu köşede okuyacaksınız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Daha iyisi yok 6 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları