Bu maç aslında çok daha önceden başladı. Aziz Yıldırım konuşmaya başlayarak ortalığı bulandırdı. Demeçlerin amacı Beşiktaşlı oyuncuları germekti. Burada hemen akla Samsun faciası ve Olimpiyat’taki G.Saray maçı geldi. Daha da kötüsü F.Bahçe’nin bu maçı alarak barışa ulaşacağı yönündeki eğilimler yayıldı ortalığa. Yayın ihalesinde kur fikslemeyi fırsat bilip eleştirileri yoğunlaştıran Yıldırım’ın da bir şekilde tatmini gerekebilirdi. Bu yüzden Beşiktaşlı futbolcuların en haksız kararları bile sakin karşılamaları gereken bir maçtı bu. Nitekim gergin başladı mücadele. Faulden oynamak mümkün değildi. İlk 10 dakikada F.Bahçe 7 faul yaptı. Alper Atiba’yı, Sosa Oğuzhan’ı Topal Atiba’yı kurallara aldırmadan durdurma derdindeydi. Van Persie ise oyun oynamak için değil rakibi kışkırtmak için sahadaydı. Bütün tribünlere dilini çıkardı ama terbiyeleri herhalde bunu olağan karşılıyor olmalı ki hakemler ses çıkarmadı. Nihayet Beşiktaş oyuna ağırlığını koymaya net pozisyonlara girmeye başlamıştı. Topa dokunmayan F.Bahçeli futbolcuların kışkırtmaları da. Ve maalesef beklenen oldu; Van Persie maç başından beri yaptığı gibi Tosic’e tekme tokat girdi. Tosic kendine hâkim olamayınca Beşiktaş 10 kişi kaldı. Futbolla olmayınca işte böyle…
Futbolcu dilini çıkartıyor, ses yok, Van Persie Tosic’e karate tekmesiyle giriyor, sarı kart… Şener taban dalıyor, sarı kart. Alper her hareketinde faul yapıyor, devam… Bunu acemi hakemlikle, inisiyatif koyamamakla açıklamak zor. Başka bir açıklaması olmalı bunun.
Maç Tosic’in atılmasıyla bitti zaten. Operasyon tamamlandı böylece. Futbolu işte böyle öldürüyorlar… Sonrasını yazmak ise anlamsızdı artık…