Gül-Erdoğan Çekişmesi

24 Kasım 2012 Cumartesi

Aşağıdaki yorumu, deneyimli siyasetçilerden duyduk:

\n

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan arasındaki gerginlik, Çankayadan dolayı değil, başkancı sistemden kaynaklanıyor.

\n

Recep Tayyip Erdoğanın, Başbakanlık işlevini de üstlenen başkancı sistem istemine Abdullah Gül sıcak bakmıyor.

\n

Recep Tayyip Erdoğan, eğer Başbakanlıka dokunmadan Çankayaya çıkarsa ne âlâ... Gülden ses çıkmaz. Ama, başkancı sistemde ısrar ederse, AKPde patırtı kopabilir.

\n

Erdoğan, başbakanlığı ardında bırakıp cumhurbaşkanlığıyla yetinirse, uzlaşma sağlanır, Gül de başbakanlığa evetdiyebilir.

\n

AKPyi yakından izleyen bir dostumuz da, Abdullah Gülün Temmuz 2006da Hürriyet gazetesi ile yaptığı söyleşiyi anımsattı. Şöyle diyor Gül:

\n

Yurtiçinden de yurtdışından da bizi birbirine düşürmek isteyenler var. Biz Tayyip Beyle arkadaşız, kardeşiz, aramızda bir rekabet olması mümkün mü? Ben sert çıkışlar yapınca o beni yumuşatır. O sert olduğunda da, ben onu ikaz ederim. Konuşmalarımızda hep Bizi kavgacı, uzlaşmaz birileri olarak göstermek istiyorlar. AKPyi dar sokaklara, dar sloganlara sokmak isteyenler var. Aman çok dikkat edelim diye konuşuruz.

\n

Hedefleri aynı. Niye kavga etsinler ki?

\n

Sonunda anlaşacaklardır.

\n

Öğretmenler Günü

\n

24 Kasımı, 12 Eylül cuntasıÖğretmenler Günü yapmıştı.

\n

O dönemde Mili Eğitim Bakanlığına oturtulan emekli paşa,Atatürkdiye diye eğitimin dinselleştirilmesine olanak tanımış; imam hatip mezunu din dersi hocaları, başka öğretmen yokmuş gibi okul müdürlüklerine atanmışlardı.

\n

Din dersi de zorunlu hale getirilmişti.

\n

Cuntanın diktiği zehirli sarmaşık büyüdü, dallandı, budaklandı; bugün boğazımızı sıkar oldu.

\n

Çöplük Değiliz

\n

Daha önce bu köşede dile getirmiştik. Giresunun Çavuşlu beldesine yapılması öngörülen çöp toplama merkezine karşı yurttaşlar eylemler yapmışlar, Ordu İdare Mahkemesi de uygulamayı durdurmuştu.

\n

Giresun Valiliği, Çavuşlu olmayınca, bu kez Çömlekçi beldesine yöneldi. Oradan da yoğun tepki alınca, yeniden Çavuşluya döndü.

\n

İlçelerinin çöplük olmadığını haykıran Çavuşlulular diyor ki:

\n

Giresun Valisi, Fatih AkınınCennetteki Çöplükfilmini izlesin. Cennetten farksız Trabzonun Sürmene ilçesine bağlı Çamburnu beldesinin, halkın tepkilerine karşı ısrarla yapılan çöp toplama merkezi ile nasıl cehenneme dönüştürüldüğünü görür.

\n

İşçi Edebiyatı

\n

Ödülleri

\n

Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl, ödüle değer görülen üç ürün de öykü kitabı.

\n

Ödül kazananlardan Adil Kurt, emekli aşçı... Ortaokulu dışarıdan bitirmiş... Yaşar Kemal ve Ali Püsküllüoğlunun memleketi Kadirliden... Seçici kurul üyelerinden Tuncer Uçarola göre, öyküleri Orhan Kemali de anımsatıyormuş, ama o, Orhan Kemalden iki, üç öykü bilirim. Ben Yaşar Kemal okudumdiyormuş...

\n

Ödül kazanan Dürsaliye Şahanın kitabındaki 18 öykü de ezilen, başkaldıran kadınlarla, çalışanlarla ilgili. Hatayda yaşıyor. Diğer öykücü Hüseyin Akyüz de, Asım Bezircinin de çalıştığı Unileverde elektrik teknisyenliği yapmış. Şimdi Çorluda yaşıyor.

\n

Baştürk ödülleri, her yıl emeğin uygarlığı çoğalttığını bir kez daha kanıtlıyor.

\n

Şok

\n

TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu,İçimden Geçen Zaman adlı kitabında, eski MİT Müsteşarı Sönmez Köksal ile Uğur Mumcunun öldürülmesine ilişkin görüşmesini de aktardı. Sönmez Köksala göre, Hizbullah adlı bir örgüt yoktu!

\n

Hani, insanları domuz bağı ile bağlayıp canlı canlı evlerinin altına gömüp betonlayan, sonra da üstünde yemek yiyenlerin Hizbullah örgütü var ya, işte o yokmuş!

\n

Sönmez Köksala, Güldal Mumcunun kitabındaki bu bölümü sordu arkadaşlarımız. Köksal, Hatırlamıyorumdedi.

\n

Toplumsal hafıza unutmuyor ama.

\n

Uğur Mumcunun unutkanlık üzerine bir yazısını anımsıyoruz biz de:

\n

Bir hekim dostuma sorum:

\n

- Geçmişini unutmak bir çeşit hastalık değil midir?

\n

Öyledirdedi. Geçmişteki olayları unutmak, tıp dilinde (amnezi lakuner) olarak adlandırılır.

\n

Bu ruh ve sinir hastalığı toksik zehirlenmeye bağlı enfeksiyonlardada görülürmüş.

\n

Peki tedavisi?

\n

Şok tedavisigerekirmiş...”

\n

Eleştiri

\n

TBMMde Sünniler için de Alevilerin için de iftar veriliyor olmasını eleştiren yazımıza kimi okurlarımızdan tepki geldi.

\n

Onlara göre, biz, Sünnilerin iftarına karşı çıkmıyormuşuz, Alevilerin iftar vermesini yazıyormuşuz yalnızca. Ayrıca, CHP lideri Kemal Kılıçdaoğlunu sırf Alevi olduğu için eleştiriyormuşuz...

\n

Bir Cumhuriyetçi olarak; olaylara ya da kişilere etnik ya da mezhepsel açıdan bakmamayı ilke edindiğimizi vurgulamak isteriz.

\n

1923 devrimi kazanımlarını savunuyoruz; eşit, özgür, kardeş yurttaşlıktan yanayız; emeğin uygarlığı yaratan güç olduğunun bilincindeyiz. Gerçekten tam bağımsız, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletinde yaşanılması içindir tüm çabamız...

\n

Bu çerçeveye sığmayan babamızın oğlu bile olsa, eleştiririz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları