Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yeni döneme hazırlık
AKP kaynaklarına dayanarak, AKP tüzüğünün üç dönem üst üste seçilememe hükmünden rahatsız olanların öncülüğünde yeni bir yapılanmaya gidileceğini duyurmuş; çatlağa, Recep Tayyip Erdoğan’ın otoriter tutumuna gösterilen tepkinin yanı sıra, ABD’ye sığınmış emekli vaizin cemaati ile anlaşmazlıkların da yol açabileceğini ifade etmiştik.
Yeni yapılanmaya Abdullah Gül’ün ağabeylik yapacağını, liderlik için TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun adından söz edildiğini belirtmiştik. “İki cumhurbaşkanı adayı olması durumunda Gül’e destek verir misiniz” sorusuna yakın geçmişte “Eğer sadece iki aday olursa, sadece iki isim öne çıkmak durumunda kalırsa bakarız, neden olmasın” yanıtını veren CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, AKP’den kopması beklenen yeni yapı ile bir koalisyona sıcak bakabileceğine ilişkin de bir ayrıntı daha vermiştik.
Geçen günlerde bir CHP heyeti, emekli vaizin cemaatinin kurguladığı bir programla ABD’ye gitti. Yani, CHP-cemaat ilişkileri hafif ateşe kondu, ısıtılıyor.
Diyeceğimiz o ki, Recep Tayyip Erdoğan’dan sonraki Türkiye senaryosu üzerinde bazı çevrelerde detaylı bir hazırlık sürüyor. Tıpkı, 2002’de Kemal Derviş’in ABD’de bir süre ortadan kaybolup DSP’nin parçalanmasının ardından Erdoğan’ın iktidara taşınması gibi bir ortama girebiliriz. Bu kez özne DSP değil, AKP olabilir.
Türkiye Türkiye’den yönetilmediğinden, AKP iktidarını egemen kılan güçlerin bir kısmı, at değiştirme peşinde. Çünkü Erdoğan’ı kontrol edilemez buluyorlar.
Örnek İsyancı
AKP-PKK pazarlığının “önderi”, İmralı’da kendisiyle görüşen BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’a demiş ki:
“40 yıldır devam eden isyanın lideriyim. Şimdi bu isyanı bitireceğiz.”
Böylece “isyanın başarıya ulaştığını” vurgulamış olan İmralı’daki, yaşanan dönemi 1921 Koçgiri isyanına benzetmiş:
“Koçgiri isyanının bitmesi için parlamento isyan liderleriyle görüşüyor. İsyanın sona ermesi için parlamento bazı yasalar çıkartıyor.”
Yok böyle bir şey...
Koçgiri isyanı, Yunan saldırılarına karşı savaş veren ulusal güçlerin kalleşçe arkadan hançerlenmesidir. Sevr Antlaşması’nın ulusal Meclis tarafından reddedilmesi üzerine İngilizler, bazı Yunan görevlileri Doğu Anadolu’ya gönderirler. Onların kışkırtması ile Kürt Teavün ve Kürdistan Teali cemiyetleriyle bağlantılı Haydar ve Alişer ile Baytar Nuri, Kürdistan için propagandaya girişirler.
Mustafa Kemal, bunlarla görüşmek ister. İsyana hazırlık yapanlar, görüşmeye gitmezler ve Sevr Antlaşması’nın Kürdistan’a ilişkin maddelerinin uygulanmasını ve Koçgiri’nin “özel il” yapılmasını isteyerek ayaklanırlar. Doğu’daki Koçgiri isyanı ile Batı’daki Yunan işgali birlikte yürür. İsyan, Haziran 1921’de bastırılır ve 17 elebaşı idama mahkûm olur. İsyan sırasında ve sonrasında önerilen “af” istekleri ise, ulusal Meclis’te tartışılır ve reddedilir.
Son günlerde “Kurtuluş Savaşı’nı birlikte verdik” gibi sözler üzerinden “önder” saydıkları Öcalan’ın peşinden gidenler, tarihi iyi okumalılar...
Öcalan kendisine örnek olarak, ulusal kurtuluşa başından sonuna dek destek vermiş, ulusal birlikten yana Dersim Milletvekili Diyap Ağa’yı değil; işbirlikçi, hain Koçgiri isyancılarını almaktadır. Ve o isyanın bugün kazanıldığını, dolayısıyla rövanşın alındığını vurgulamakta, Sevr’i yeniden gündeme taşımakta, bölgede bir “konfederasyon” önermektedir.
AKP’nin PKK ile yürüttüğü pazarlık; olsa olsa ulusal Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkan Kürt Teali Cemiyeti üyeleri ile İngiliz Muhipleri Cemiyeti’ndeki mollaların, şeyhülislamların ortak hedef ve birlikteliğine benzetilebilir.
Çay soruşturması
AKP’li İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş hakkında imar yolsuzluğuna ilişkin yüze yakın soruşturma izninin İçişleri Bakanlığı tarafından verilmediğini, Danıştay’ın kararına karşın soruşturmaların savcılar tarafından sumen altı edildiğini CHP’li Kamer Genç TBMM kürsüsünden dile getirmişti.
Zonguldak Gökçebey’in CHP’li Belediye Başkanı Zeki Kılınçarslan geçen günlerde başından geçen bir soruşturmayı anlattı bize:
“Hakkımızda şikâyet varmış: Gökçebey Belediyesi’nde çok çay içiliyormuş ve dolasıyla çok fazla şeker tüketiliyormuş. İçişleri Bakanlığı soruşturma izni vermiş. Soruşturma için gelen müfettişler, çay ve şekerlerini de yanlarında getirmişler. ‘Çok rica ederiz, misafirsiniz, size çay mı ikram edemeyeceğiz?’ dedik. Önerimizi reddettiler. Çay içildiği için soruşturdukları belediyede çay içerlerse onların da haklarında soruşturma açılabilirmiş...”
Nelerle uğraşıyorlar, görüyorsunuz...
Bayrak
Recep Tayyip Erdoğan-Abdullah Öcalan barışının ve “TC”nin sonunun ilan edildiği Diyarbakır alanında Türk bayrağı yokmuş!
Vah vah...
Kurduğunuz kavimci, dinci yeni düzen onu gerektiriyor; darılacak, üzülecek bir şey yok...
SUS
CHP’de, “süreç” denen şey karşısında “sus” emri verilmiş.
Kurucu, yıkılışı seyrederse...
Altında kalır!
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı