Bataklıkta boğulan güzel ülkem!

31 Temmuz 2022 Pazar

Sevgili okurlarım, ne yazık ki her şeyi kanıksadığımız bir dönemden geçiyoruz, ne olduğunu bilmediğimiz sözüm ona bir savaşta gencecik insanlar ölüyor ve gazetelerin üçüncü sayfasında anca yer buluyor, sosyal medyada ise on dakika. Geçen yıl yanan Marmaris orman bölgesinde yedi katlı otel inşaatının fotoğrafı bizimle alay edercesine duruyor, bir Kanada şirketi ile Çalık Holding’in ortak olduğu şirket Elazığ’da altın çıkarırken siyanürlü sularını Fırat Nehri’ne boşaltıyor. Tık yok! Aliağa önlerinde Brezilya’ya ait yüzlerce ton zehir yüklü bir gemi boşaltılmak için bekliyor. Adana İngiliz devletinin çöp ambarı olmuş, dünya enerji krizine çare ararken biz de gene tık yok! Hayatta en çok istediğim şeylerden biri Arap Yarımadası’ndaki petrolün bitmesi. On yıl kadar bir zaman kalmış ama Arap Adası zenginleri şimdiden dünyanın en önemli uluslararası şirketlerinin neredeyse yarısına sahip olmuşlar. En zenginleri Londra’yı mesken tutmuşken orta zenginler de ülkemizi mesken tutmuş görünüyorlar.

Dünya gıda krizine karşı yepyeni yollar ararken biz mazot ve gübre fiyatlarıyla baş edemediğimiz için, en verimli topraklarımızı Arap zenginlerine, İsrail hükümetine neredeyse bağışlıyoruz, tek yaptığımız Bulgaristan vizesini kaldırmak. Bu da Trakya bölgemizi biraz hareketlendiriyor. Karadeniz Bölgesi de Batum sayesinde şimdilik batmadan duruyor. Evet, bir de Araplara satılan evler, villalar, çay bahçeleri var.

Artık kimseler hayat pahalılığından söz etmiyor, o kadar çok söylendi ki insanlar artık şu ne kadar olmuş, bu ne kadar olmuş konuşmak bile istemiyor. Dolar, altın alıp başını gitmiş, e ne olmuş? 

Eğitim desen ne eğitimi? Ukrayna üniversiteleri sağ olsun, verirsin parayı puanı yerlerde sürünen oğlanı yazdırırsın bir Ukrayna tıp fakültesine, bir yıl sonra da ülkenin en kıdemli tıp fakültelerine yatay geçiş yaptırırsın. Zaten ülkemizdeki mülteci çocuklarının herhangi bir üniversiteye girmesi için herhangi bir sınav gerekmiyor. Bu arada yüzlerce doktor kıymetleri çok iyi bilinen ülkelere gittikleri için, dil bilmeyen Suriyeli, Azerbaycanlı doktorlarla işi götürmeye çalışıyoruz.

Tuhaf bir durumdayız, arada mahalleli arkadaşlarımla konuşuyoruz, “aman Işıl kötü bir şey konuşma, canımızı sıkma” diye, lafı ağzımda bırakıyorlar. Kimselerin bu hepimizi kuşatan bataklıktan çıkma umudu yok. Yaklaşan seçim de bir umut olmaktan çıkmış. Seçim olsa ne olacak olmasa ne olacak, bu harabeyi kim ayağa kaldıracak? Gerçekten böyle söyleyenlere hak vermemek elde değil.

Gerçekten içinde debelendiğimiz bataklığın kurutulması için çok önemli radikal tedbirlerin alınması gerek. Diyanet İşleri Başkanı’nın “fiyatları Tanrı’nın düzenlediği” fetvasına karşı çıkmayan bir muhalefet nedir? Diyanet İşleri Başkanı bir başka konuşmasında peygamberle aynı sofraya oturmuş gibi şöyle demişti: “Peygamberimiz yemeği sulu yaptırır, yanında ekmeği bol tutardı.” Bu nedir, Osmanlı padişahları bile şeyhülislamların böyle fetvalar vermesine izin vermezdi. Yahu Mısır ve Fas’ta ünlü ilahiyat fakültelerinde ilahiyatçılar İslamı teknolojik devrimin gerçekleşmekte olduğu bu yüzyıla uyarlama savaşı verirken bu nasıl bir vurdum duymazlık? Elbette bu sözlere inananlar olacaktır ama “insan aç kalmaya görsün, dinsel inançlarından da vazgeçer.” Domuzun yasak olduğu Müslüman ülkemizde yaban domuzunun avlanıp afiyetle yenildiğini söylemekle yetineceğim. Tanrı’yı bu denli ayağa düşürmeyin!

Ne kadar çok yapılacak iş var! Sadece uzmanlardan oluşan bir kurtuluş hükümeti düşlüyorum. Şeker fabrikalarını, elektrik ve doğalgazı yeniden kamulaştıran, doğalgazı neden Avrupa devletlerinden pahalıya alıyoruz bunu soruşturan, yabancılara havaalanı, liman ve toprak satışını yasaklayan; yakılmış orman alanlarına otel yapılmasını yasaklayan, yüzlerce makam arabasını dolaşımdan çeken o onların yakıt paralarını çiftçilere ödeyen, sağlık sistemini yeniden düzenleyen, kadın şiddetine gerekli cezaları veren, gazetecileri, aktivistleri anında cezaevlerinden çıkaran, adaletin ve laikliğin en yüce iş sayıldığı bir hükümet düşlüyorum. Çok mu şey istiyorum?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Alay ettiler... 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları