Jale Özgentürk

Çiftçiye para yok yandaşa para çok

21 Aralık 2022 Çarşamba

“Yıl 1863... Osmanlı İmparatorluğu’nda yabancı bankalar boy göstermeye başlıyor. Yeterli sermaye birikimi olmadığı için yerli bir banka henüz yok. Bu durumdan en çok mağdur olanlar ise nüfusun büyük çoğunluğunu oluşturan çiftçiler...

Çünkü tamamen kendi kaderine terk edilmiş tarım kesiminde, geçim sıkıntısı içinde bulunan büyük bir çiftçi topluluğu başvurabilecekleri kurumsal bir finansal yapı olmadığı için, sürekli olarak özel şahıs kredilerine muhtaç durumda. 

Kredileri verenler, tarım gereçlerini satan tüccar, toptancı, ihracatçı, komisyoncu, kabzımal ve köy bakkalı gibi çeşitli ticaret erbabı ve esnaf...”

Bu satırlar Ziraat Bankası’nın internet sitesinde yer alıyor. Bankanın kuruluş nedeninin çok açık anlatıldığı bu notlar bugün bankayı yönetenler tarafından unutulmuş durumda. 

Türkiye’nin en büyük kamu bankalarından biri iken bugün Varlık Fonu çatısı altına alınarak halktan kaçırılan Ziraat Bankası, artık çiftçinin bankası değil. Uzun bir süredir zora düşen yandaşı kurtarma bankası... 

Bu örneklerden biri bugünlerde en çok gündemde olan Demirören Grubu. Hükümetin isteğiyle emanetçi olarak Hürriyet Grubu’nu 850 milyon dolara satın alan Demirören’in, Ziraat Bankası’ndan verilen bu krediyi ödemediği ortaya çıkmıştı. 

Bunun üzerine de borçlarına karşılık Kemerköy’de sonradan teminat gösterdiği anlaşılan yeşil alan statüsündeki araziyi bankaya devretmişti. 

Yeşil alan ve göletlerden oluşan bu araziler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, “rezerv alan” ilan etmesiyle kısa sürede imara açıldı. Kemerköy sakinlerinin örgütlenerek başlattığı direnişe rağmen ise inşaatlar hemen başlatıldı. 

Bu sürecin üzerinden 50 gün geçti. Göktürk Yeşil Kalsın Girişimi Sözcüsü Gülseren Onanç davet etti. Eylemlerini sürdüren Kemerköy sakinleri de son durumu anlattılar.

YANGINDAN MAL KAÇIYOR

Bölgeyi gezdik. Ziraat Bankası’nın inşaat taşeronu olarak belirlediği Cevahir ve Özyazıcı İnşaat adeta yangından mal kaçırırcasına büyük bir hızla inşaatları sürdürüyor. 82’si villa 600 konut yapılıyor.

Onanç, Kemerköy’de telafisi yıllarca sürecek bir tahribat yaşandığını söylüyor. Açılan onlarca davanın jet hızıyla olumsuz sonuçlandığını, yasa, kural tanınmadan büyük bir talan yaşandığını ekliyor.  

Kısa süre önce İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’nin, “silüet onayı” alınmadığı gerekçesiyle aldığı inşaatların durdurulması kararı AKP’li Eyüpsultan Belediyesi tarafından uygulanmamış. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden gelen itirazlara Eyüp Belediyesi’nin yanıt bile vermediğini anlatıyor bölge sakinleri. 

Aslında verilen mücadele sadece oradaki çevre tahribatına, kapının önündeki yeşil alanın yok olmasına karşı değil. 

İtirazlar ve isyan açıkça ortada olan bir çökme hikâyesine... Şöyle açıklıyorlar:

“Bir siyasetçi, onun etrafında kümelenmiş dar bir yandaş sermaye çevresinden oluşmuş oligarşik yapının, bu ülkenin servetine, çökerek servet transferi yapıp, hepimizin yoksullaşmasına neden olan sonucun sebebidir bu.”

KONUTLAR KİME GİDECEK?

Türkiye bugün bir gıda krizine doğru yol alıyor. Gıda enflasyonu yüzde 102.5. Çiftçi mazot, gübre, tohum alamıyor. Maliyetleri karşılayamadığı için tarımı bırakıyor. 

Ziraat Bankası ise lüks konut inşaatı yaparak teminatsız dağıttığı paraları toplama derdinde. İnşaatların hızı bu konutların da birilerine peşkeş çekildiği kuşkusunu yaratıyor.

Logosunda başak olan bir banka olan Ziraat Bankası umarız gerçek görevini hatırlar!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Bölüşüm krizi 25 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları