Mehmet Ali Güller

Dünya 15’ten büyüktür

23 Temmuz 2022 Cumartesi

Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” sözünden hareketle başlıkta yanlış olduğu sanılmasın, bu başka...

Başka ama aslında temel hedefi aynı: Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) yapısını genişletmek.

Erdoğan, “Dünya 5’ten büyüktür” derken BMGK’nin beş daimi üyesini hedef alıyor, bu beşin genişlemesini savunuyor. Rusya’nın “Dünya 15’ten büyüktür” mesajı ise BMGK’nin daimi olmayan 10 üyesini de katarak 15’li yapının genişlemesini savunuyor.

RUSYA’NIN BATI’YI KONSEYDE SINIRLAMA HAMLESİ

Moskova’nın teklifi, New York’taki BM Genel Kurulu sırasında, doğrudan Rusya Federasyonu’nun BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitry Polinsky’den geldi: “BMGK üyeliğinin genişletilmesini destekliyoruz. Batılı ülkeler konseyde gereğinden fazla temsil ediliyor. Konseyin Asya ve Latin Amerika ülkeleri ve hepsinden öte tarihi bir adaletsizliğe uğrayan Afrika adına genişletilmesi için çağrıda bulunuyoruz.” (TRT Haber, 21.7.2022).

Bu teklif ya da çağrı, Batı’yı BM Güvenlik Konseyi’nde sınırlama hamlesi olarak çok değerlidir. Diğer yandan Batı’nın 500 yıllık sömürgeciliğine de gönderme yaparak Asya, Latin Amerika ve özellikle Afrika ülkeleriyle Konseyi genişletmek istemek tarihi önemdedir.

Öyle ki Rus diplomat BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, uluslararası toplumun çoğunluğunun artık Batı’nın dünyayı yönetmesine, dünyanın kaynaklarını kendisi için kullanmasına, jeopolitik projelerini uygulamasına, kıtaları ve ülkeleri yağmalamasına karşı konumlandığını belirtti.

Rusya’nın BM Genel Kurulu’nda yaptığı bu çağrı, Rusya’nın bir süredir izlediği “tek kutuplu dünyaya son” stratejisiyle uyumlu elbette. Dahası, Çin ve Rusya’nın birlikte izlediği yola da uygun.

Bu köşede “Demokratik dünya düzeni” başlıklı makalede dikkat çekmiştim: Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Çok kutuplu devletlerarası ilişkiler sistemi”nin, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Şi Cinping de “Yeni tip uluslararası ilişkiler sistemi”nin oluşturulmasını savunuyor. Birbiriyle örtüşen bu sistemler, yeni bir düzene işaret ediyor.

PUTİN’İN İŞARET ETTİĞİ YENİ DÜZEN

Putin, birkaç gün önce, işaret ettiği bu yeni düzenin felsefi gerekçelerini de kapsamlı olarak ortaya koyduğu çok önemli bir konuşma yaptı. “Yeni Zamanlar İçin Güçlü Fikirler” adlı forumda konuşan Putin’in üç önemli mesajına dikkat çekeceğiz. Ama önce Putin’in kullandığı “Altın Milyar” kavramının Anatoly Tsikunov’un 1990 tarihli Dünya Hükümetinin Komplosu: Rusya ve Altın Milyar başlıklı kitaba dayandığını, ancak Putin’in bu kavramla geniş anlamda Batı’nın dünya liderliğini ve dar anlamda ABD’nin dolar merkezli düzenini nitelediğini belirtelim.

1. “Elbette bu ‘Altın Milyar’ bir tesadüf eseri altın olmadı. Birçok şey başardı ama bu konumlara büyük ölçüde hem Asya’da hem de Afrika’da diğer halkları soyması nedeniyle ulaştı.”

2. “Altın Milyar’ın topyekûn hâkimiyeti modeli adil değil. Bu model insanları birinci ve ikinci sınıfa ayırıyor. Bu nedenle esasında ırkçı ve neo-kolonyaldır.”

3. “Dünyada devrimci dönüşümler giderek daha fazla ivme ve güç kazanıyor. Bu muazzam değişimler geri döndürülemez. Doğası gereği uygarlığın gelişimi önünde fren haline gelen tek kutuplu dünya düzenine alternatif olan ‘uyumlu, eşitlikçi, sosyal yönelimli ve güvenli’ bir dünya düzeninin temelleri ve ilkeleri geliştiriliyor” (Sputnik, 20.7.2022)

DEMOKRATİK DÜNYA DÜZENİ

Evet, Batı-Atlantik çağı kapanıyor, Asya-Pasifik çağı başlıyor. Çin ve Rusya başta pek çok ülke, ABD’nin tek kutuplu dünya düzeninin yerine, adım adım yeni bir dünya düzeni inşa ediyor.

Putin’in ifadesiyle o düzen 1) uyumlu, 2) eşitlikçi, 3) sosyal ve 4) güvenli olacak.

Bu dört özelliği ile yeni düzeni “demokratik dünya düzeni” diye isimlendirebiliriz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Esad’ın analizi 25 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları