Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Onlara bir şey olursa...
Açlık grevini benim gibi, asla onaylamayabilirsiniz.
Bu direniş modelini vicdanen, ahlaken ve siyaseten son derece yanlış bulabilirsiniz.
Sonuç alınamayacak bir eylem türü olarak görebilirsiniz.
İnsan canını her şeyden üstün tutabilirsiniz.
Yöntemin etiğini sonuna kadar tartışabilirsiniz.
Ama gerçekçi olduğunuzda bilirsiniz ki, haklı bile olsanız bunun önüne geçemezsiniz.
Daha önce de bu ülkede insanlar açlık grevleri, ölüm oruçları yaptılar.
Bundan sonra da yapacaklar.
Bazen haklarını kazanacaklar; bazen hayatlarını kaybedecekler.
Nesiller boyu iktidarın karşısına kendi bedenlerini koyarak dikilecekler.
Devletin vahşileştiği her yerde kaçınılmaz olarak direniş şekilleri de vahşileşir.
Bu vahşetin ortasında kalanlar için yapılacak tek şey...
Yaşamı sonuna kadar savunmaktır.
Bu ülkenin insanları;
İşlerini geri isteyen ve açlık grevi yaparak herkesin gözü önünde eriyen iki insanın başına gelenleri uzaktan izleyerek...
Bakıma en çok muhtaç oldukları bir aşamada hapse atılmalarına ve orada daha çok hırpalanmalarına ses çıkarmayarak... Yaşayamaz.
Yaşasa da ayakta kalamaz.
Ruhen ve ahlaken çöker.
Geçmişine gururla, geleceğine umutla bakamaz olur.
Bu halk onları iktidarın gaddarlığından kurtaramazsa, bir daha hiçbir şeyi kurtaramaz.
Ne kendini, ne çocuklarını, ne de hayallerini ve umutlarını.
Bu vahşet, o iki insanı kaptıktan sonra, hepimizi kapar.
Eğer onlara bir şey olursa...
Bilelim ki asla dağılmayacak tepemizdeki bu kara bulutlar.
Biz;
En lanetli hukuklarla darağacına gönderilmiş onca güzel gencin;
Ve gözden düşerek idam edilmiş bahtsız siyasilerin kara mirasıyla yüklüyüz.
Bu yük yüzünden kaybettiğimiz dengeyi bir türlü kuramamakla lanetliyiz.
Sırtımızda iktidarlara kurban verilmiş yeni cesetlerle asla daha iyi bir dünya hayal edemeyiz.
Şimdi cesareti ve gücü olanlar, çıkarsın kafalarını deliklerinden, itiraz etsin olan bitene kendi dilince, yöntemince.
Sessizlik onaylamaktır, sessizlik suçtan pay almaktır.
Gezi olaylarını, TEKEL direnişini devlete yönelik bir darbe girişimi gibi göstermeye çalışıp gerçek darbeyi bir savunma kılıfına sokarak tarihe geçirmek için her türlü cambazlığı yapanlar;
Ortada kendi niyetlerini ve yöntemlerini deşifre edecek tek bir akıl bile kalmayana kadar demokratik tüm haklara sınır tanımadan saldırmaktalar.
Seçim olmayan seçimlerle, hukuk olmayan hukuklarla, demokrat olmayan bir demokrasiyle bunca zamandır oyalandık.
Bu oyalanmanın bedelini artık ağır ödüyoruz.
“Bu ülke huzur ve refaha kavuşuncaya kadar OHAL neden kalksın?” diyebilecek kadar fütursuz olan bir siyasetçinin elinde cehenneme dönen bu ülke;
“Eylem ölüm orucuna dönebilir, Gezi, TEKEL benzeri eylemlere sebep olabilir” bahanesiyle gözaltına alınıp tutuklanan iki açlık grevi eylemcisini iktidarın inadına kurban verirse...
Bilin ki bu kara lekeyle... bir daha zor gelir kendine.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da zincirleme kaza
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- AKP'de toplu istifa!
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Barcelona'dan Arda Güler'e büyük övgü!
- ‘Sinirden kanepe örtülerini dişlemeye başladım’
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- Uçum'dan bu kez '50+1' ayarı