Bugün Aydın'da Olmak İsterdim

18 Mayıs 2013 Cumartesi

CHPnin 18 Mayısta Aydından başlamak üzere İstanbul, Mersin ve Orduda, özgürlük, barış, demokrasi, \nadalet mitingleri” düzenleme kararı almasından duyduğum sevinci geçen hafta paylaşmıştım.

\n

Bu sevincin üstüne Genel Başkan Yardımcıları Bülent Tezcan, Gökhan Günaydın ve Umut Oran ziyaretimize gelince ister istemez ana konumuz bu oldu. Kısıtlı zamanda en geniş dilimi bu oluşturdu. Hapiste böylesi ziyaretler yarım tahliye demektir. O nedenle önce buluşmanın tadına varılır ama, ona da zaman ayırmadan sözü meydanlara getirdik.
Medyanın toplumun bilgi edinme hakkını kullanması değil, kullanmaması için önemli bir işlev gördüğü günümüzde, ana muhalefet partisinin toplumla meydanlarda buluşması doğrudan iletişim açısından da önemli.
Kaldı ki teknik olarak iletişim araçları ne kadar güçlenirse güçlensin, iktidara giden yol meydanlardan geçer. CHP’nin Aydın mitinginin bu yolda önemli bir başlangıç olmasını diliyorum.

\n

***

\n

Bugün ben de Aydın’da olmak isterdim.
Yazıya siyasal başladık ama sosyal devam edelim.
14 Mayıs Salı günü mahkemenin deyişiyle
“son savunmamı” yaptıktan sonra İzmir’den gelen arkadaşlara Aydın mitingiyle ilgili bilgi sordum. Az sonra 18 Mayıs’ta saat 18.00’de istasyon meydanında yapılacağını söyleyip ayrıntıları anlattılar. O an Aydın’ın tren istasyonu, üniversite yıllarımın İzmir-Nazilli tren yolculuğunun tüm panoraması gözümün önüne geldi.
Kitap okumayla çevre seyri birleşince tren tıkırtısı konser gibi olur. O yolculukları hücrede de sık sık yaparım. Mevsim değişikliklerinde daha sık.
Bugün ben de Aydın’da olmak isterdim. Kim bilir belki bir gün önceden giderdim. O zaman annem-babam şakayla karışık söylenirdi,
“Vay, demek oğlumuz neredeyse 24 saat burada kalacak” derdi. Belki sabah erkenden lise yıllarında koştuğum zeytin, incir döşeli, koynundan derelerin doğduğu dağ eteklerine giderdim.
Bugün ben de Aydın’da olmak isterdim. Belki miting saatine dek uğranacak onlarca dostu bir arada görür, oradan Tralles tepesine giderdim. Nazilli Lisesi kros takımıyla birlikte katıldığımız 7 Eylül Aydın’ın kurtuluş günü yarışmalarının terini sırtımda hissederdim.
Bugün ben de Aydın’da olmak isterdim. Özgürlükte en son dostum, kardeşim
Kurtuluş’un aracılık etmesiyle katıldığım panel ve sonrasındaki gibi insanlarla yüz yüze sohbet eder, dertleşirdim. Kimbilir belki “gönül umduğuna söylenir” deyip CHP beklentilerini sesini yükselterek söyleyen olursa ortamı yumuşatmak için Ege şivesine döner, “dendi gari bizim oğlan, madem çok şey bekleyon bi ucundan da sen dutuve” derdim.
Bugün ben de Aydın’da olmak isterdim. Büyük olasılıkla eski-meyen dostum
Erol Ertuğrul’u da görürdüm, “Mektubunuzu aldım, kitabınızın önsözünü benim yazmamı istemişsiniz, beni onurlandırmışsınız. Seve seve yazarım” derdim.

\n

***

\n

Aslında yarın da Aydın’da olmak isterdim. Zamanı biraz geniş kullandık ya, aile boyu gelmiş olurduk Nazilli’ye. Yarın da, antik çağda Anadolu deyince ilk aklıma gelen yerlerden olan Karacasu’nun hemen ötesindeki Afrodisias antik kentine giderdik. Altı yüzyıl boyunca Roma İmparatorluğu’nun başlıca heykel merkezi olmuş Afrodisias’ın 30 bin kişilik antik stadyumunda, Halikarnas Balıkçısı’ndan okuduğum yarışma öyküsünü anlatırdım çocuklarıma:
Roma dönemi... Mermer üzerine kabartma yarışması yapılmış. Son iki eser finale kalmış. İlki bir dalında bir salkım üzümmüş. Öylesine gerçeğe yakınmış ki, bir kuş konup gagalamaya başlayınca Afrodisias’ın 30 bin kişilik stadyumunda herkes sanatçıyı birinci ilan edip alkışlamış. Sonra ikinci eser getirilmiş. Herkes eserin önündeki perdenin açılmasını bekliyormuş. Sanatçı açmayınca seyirciler, ilk eserin kazandığını, onun da kabul ettiğini düşünmüş. Bir süre sonra anlaşılmış ki, ikinci sanatçının mermere işlediği eser, perdeymiş.

\n

***

\n

Özgürlükte katıldığım konferansların bazılarının önüne-arkasına yukarıda hayalini kurduğuma benzer bölümler eklerdim.
CHP’nin bugünkü Aydın mitinginde ben de olmak isterdim. Önüne-arkasına da işte böyle ekler yapmak isterdim.
Aydın’a selam olsun.
İstasyon meydanı binlerce yurtseverle dolsun...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

100. yılı yaşamak! 7 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları