Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Futbol, sadece futbol değildir!
Ankaragücü Başkanı Faruk Koca’nın hakem Halil Umut Meler’e attığı yumruk Pandora’nın Kutusu’nun kapağına da denk geldi. Yaşamımızın hemen her alanında yaşanan sözlü ve fiziki şiddet sahaya indi. Milyonlarca kişinin gözü önünde, canlı yayın eşliğinde yaşandı.
Şiddet geliyorum demişti!
Benzetmede hata olmaz: Eşeğini dövemeyen semerini döver! Herkesin gücü hakemlere yetiyor. Futbolun giderek siyasallaşması, hakemleri daha fazla arenanın ortasına itiyor.
Herkes hıncını hakemden çıkarıyor.
Yenilen suçu hakeme yüklüyor.
Siyasi müdahaleye laf edemeyen hakeme laf ediyor.
Futbol programlarında bile doğallıkla şöyle bir “geçiş” yapılıyor:
-Şimdi hakem hatalarına gelelim!
Daha önce hakemlik yapmış futbol tanrıları bile tartışmalı pozisyonu 4-5 kez izledikten sonra karar verip hakemi sahaya yatırıyor.
***
Faruk Koca, futboldaki olumsuzluklar için söylenebilecek her şeyi bir yumrukta ifade edip gitti.
Olayın bütün aşamalarını yan yana getirince şunu görüyoruz:
Bir tek doğru yok!
Koca, daha geçen yıl fair play yani adil yönetici ödülü almış. Acaba hangi davranışları bunu sağladı?
Koca, AKP milletvekilliğinden sonra Ankaragücü başkanlığına geliyor. Bir kişi elbette milletvekilliği yaptıktan sonra başka alanlarda da etkin olabilir. Ancak Saray, eski milletvekillerini sistemli olarak, üniversite rektörlüğü, kulüp başkanlığı, bakan yardımcılığı gibi parti gücünü devlet gücüne çevirecek alanlara yerleştiriyor.
Futbol siyaset ilişkisine yönelik söylenecek çok şey var ama birini anımsatmak yeterli. Başakşehir’in üç büyüklerin karşısına çıkarılıp şampiyonluğa ilerlediği günlerde Erdoğan şöyle demişti:
“Başakşehir çok iyi gidiyor. Onunla övünüyorum. Tabii benim kurduğum takım...”
Bir cumhurbaşkanı böyle derse, bu kulübün başarısı için de başarısızlığı için de her şey söylenir!
Futboldaki nefret dilinin nefret yumruğuna dönüştüğü tartışılırken Meclis bunun gerisinde kalmak istemedi. Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez, Meclis kürsüsünde İsrail’i eleştirirken iktidara da dokundurdu. Sözlerini bitirir bitirmez, bayılıp yere yığıldı. O sırada AKP sıralarından şu ses yayıldı:
“Allah’ın gazabı böyle olur!”
Meclis usulü, “Geçmiş olsun... Aman kendine dikkat et” mesajı!
İki olayın art arda gelmesinin rastlantısal bir yanı yok. Siyasetteki nefret dili her fırsatta kendisini gösteriyor.
***
Futbolla ilgili dünyada da kabul gören tanımlardan biri şudur:
Futbol, sadece futbol değildir.
Türkiye’de ekonominin yüzde 40’ı doğrudan ya da dolaylı olarak futbolun etrafında.
Portekiz’i 1932’den 1968’e kadar diktatörlükle yöneten Salazar’ın ünlü tarifi de şuydu:
-Ben ülkeyi 3F ile yönettim: futbol, Fatima, fado!
Fatima dini temsil ediyor. Fado, Portekiz’e özgü müzik türü.
Milyonlarca insanı peşinden sürükleyen futbol, ülkeyi rahat ve keyfi yönetmek isteyenlerin de oyunu.
Türkiye’de ise iktidar futbolu hem kullanmak hem yön vermek istiyor. Örneğin, bütün takımların kıyasıya yarışması, şampiyonun da kararname ile belli olması, ne güzel olur.
Halil Umut Meler’e geçmiş olsun diyoruz. Futbolumuzda ise henüz geçen bir şey yok. Baksanıza Futbol Federasyonu başkanı, sıcak duruma ilişkin atılan adımların tümünü cumhurbaşkanına bağlayıp çıktı!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- 'Tasarruf' paketinde neler olacak?
- Baş'tan 'Bahçeli'ye tehdit' iddiası
- Mevduat faizlerinde yeni dönem!
- 'Kumpas'tan Menzil çıktı!
- Biraya zam geldi! İşte güncel fiyatlar
- ‘Hayatımın en büyük hatasıydı'
- Yaş engeli: Görevleri sonlandırıldı!
- Batık bankadan parasını faiziyle alacak!
- Meteoroloji’den 10 ile uyarı! Sağanak geliyor
- Trollere 'ekonomik kriz' yanıtı