Göz Togg’luğuna ekonomi!

19 Nisan 2023 Çarşamba

Seçim gündeminin birinci maddesinin ekonomi olacağı başından belliydi. İktidarın Togg otomobillerini muhalefetin üstüne sürüp yol almaya çalışmasına soğan takoz koydu. 

Şimdi soğanla Togg karşı karşıya!

Hangisi önemli? Soğan mı Togg mu?

Bu da soru mu canım! Sofrada soğan yolda Togg!

Türkiye’nin elektrikli otomobil üretiminde yer alması elbette çok önemli. Ancak bu önemi dile getirmenin de bir adabı var. 

Anadolu’da bir söz vardır:

Görmemişin arabası olmuş, lastiklerini yolmuş!

İş buna döndü. Kimi görünen yerlere Togg otomobili kondu, millet onu seyrederek doyuyor! 

Gözün doysun yeter!

Bunu eleştirene de laf yetiştir:

Gözünüz doysun!

***

Diktatörlüklerle demokrasiler için şöyle bir karşılaştırma yapılır:

Diktatör kendisine ait her şeyin halkın olduğunu söyler.

Büyük bir saray mı yaptı? Eleştirenlere der ki:

- Bu saray benim değil halkın.

İçinde halk mı oturuyor? Hayır, kendisi!

Toplumun büyük kesiminin alması çok zor ama gösterişe uygun bir şey, örneğin bir otomobil mi üretti? Araca binip sürer, eleştirenlere der ki:

- Bu otomobil halkın!

Halkın kaçta kaçı alabilir? Bir asgari ücretli 10 yıl hiç yemeden içmeden 8 bin 500 lirayı biriktirmesi halinde bu aracı alabilir.

Demokrasilerde ise bu tür gösterişli şeylerden çok refahın toplumun büyük kesimlerine yayılması önemlidir.

Türkiye’de büyüme ile kalkınma birbirine karıştırılıyor. Rakamların büyümesi, kimi alanlarda ileri gitmek “büyüme” olarak değerlendirilebilir. Ama bu her zaman kalkınma anlamına gelmez. Gerçek kalkınma, halkın kalkınmasıdır.

Türkiye, AKP iktidarları döneminde kalkınmışlık ölçütlerinde istikrarlı bir şekilde geriledi. 

İşte şimdi soğanla Togg’un karşı karşıya gelmesi bunun eseri. 

“Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” türküsünün tam ortasındayız. 

Başta vurguladığımız gibi soğanla Togg’un yeri ayrı. 

Eğer tencere kaynayacaksa... Halkın kuru söze karnı Togg, kuru soğan istiyor!

Karnın açsa git İstanbul’da Galataport’a, git Ankara’da Panora’ya, git Bursa’da AVM önüne, izle Togg’u! Görsün millet gerçek toku!

Böylece yeni bir ekonomi modeli oluşuyor:

Bakma ekonomisi!

Toplumun yarıya yakını yardıma muhtaç yaşıyorsa buna “batma ekonomisi” denir ama bizimki bakma ekonomisi!

Bak bak doy! 

Duymayana da postayı koy!

***

Yeniden yeniden altını çizelim. Türkiye’nin yüksek teknolojiyi yakalaması gerekir. Türkiye 4 kilo ürün ihraç ederek 1 dolar kazanırken Almanya 1 kilo ürün ihraç ederek 4 dolar kazanıyor!

Örneğin biz bor madenini tonla satıyoruz. İşleyip bize gramla satıyorlar.

Otomobil üretme serüvenimiz de apayrı bir konu. Gerçek anlamda 1960’larda başladı, devam ediyor. Kartal, doğan, şahin, serçe sadece göklerde uçan kuş değil, yollarda giden, kendi topraklarımızda ürettiğimiz araçların modeli. 

2010’lara kadar Türkiye’de üretilen araçların parçalarının yüzde 70’i yerliydi. Şimdi yüzde 55’i. Pek çok yerli parça fabrikası kapandı.

Bunu geçelim.

Resmi verilere göre Togg’un da yüzde 51’i yerli! Bunun da gerçek olup olmadığını sorgulayan birkaç otomotiv dergisi hakkında soruşturma açıldı!

Bu konu ilginç, siyasi gündem izin verdikçe işlemek istiyoruz. 

Sözü soğanla noktalayalım...

Eyy iktidar,

Milleti o kadar soydun ki...

Artık soğan bile soyamıyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi! 25 Nisan 2024
ABD ile Hamas gerilimi! 24 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları