Kardeş köyler!

11 Şubat 2023 Cumartesi

İskenderun’dayız... Kent merkezindeki ana caddelerin iki yanında vinçler kalkıp iniyor. Etrafındaki insanlar beşinci günün gerçeklerini kabullenip yakınlarının “hiç değilse cenazelerine kavuşma” beklentisi içinde...

Halk dilinde “battı çıktı” diye adlandırılan altgeçitler ırmak olmuş. Deniz bulduğu boşluktan girebildiği kadar içeri girmiş.

Caddenin iki yanındaki yıkım şöyle bir benzetme ile anlatılabilir:

Bir insanın bağrına bıçağı saplayıp aşağı doğru şiddetle indirirsiniz... Derin bir kanama başlar... İşte böyle kanıyor deprem şehri!

Enkaz altından en çok oyuncaklar fırlayıp dışarı çıkmış. Ayıcıklar, bebekler... Bir de ders kitapları!

Enkazların çoğunda canlı insan bulma umudu bitmiş, kepçeler moloz temizleme işine girişmişti. Havada yanık ve ağır bir ölüm kokusu vardı!

Enkaz kaldırıldıktan sonra “hesabı sorulması” gereken onlarca durumdan biri inşaat kalitesi. Bir enkaz kıyısında darmadağın olmuş betonu avuçlayıp parçalamaya çalıştık. Hiç de zor olmadı. Yöredeki insanlar inşaatlarda deniz kumunun kullanıldığını saklamadılar!

Biz tanık olmadık ama kurtarma çalışmalarına katılan bir uzman betonun içinde deniz kabuğu gördüğünü söyledi!

***

Depremden kurtulanlar için yeni bir yaşama tutunma mücadelesi başlamış. Ruhsal yaraların nasıl iyileşeceğini şu aşamada öngörmek mümkün değil. İnsanları bir nebze yaşama bağlayan aile, akraba dayanışması.

Binalardan uzak köşelerde plastik sandalyeler üzerinde yapılan deprem konuşmaları en çok ölüm sayılır üzerine. Tüm deprem bölgesi için açıklanan resmi sayı sadece İskenderun için dillendiriliyor. Bunun başlıca kanıtını şöyle anlattılar:

-Çoğunlukla toplu mezarlara defin yapılıyor. O anda kaç ceset torbası varsa 5-10 hepsi bir arada kepçenin az önce kazdığı çukura konuyor. Kimliği tartışmalı ise resmi yetkili eşliğinde fotoğrafı çekilip gömülüyor.

Deprem anını ise şöyle özetliyorlar:

-Kıyameti yaşadık!

-Demir demire şiddetle vurulmuş gibi gürültü geldi.

-Pazar gecesinden beri ruhum sallanıyor!

Cesetlere ulaşmak için sadece o kişinin yaşadığı evin enkazına bakmak yetmiyor. Kimi insanlar deprem anında yan binanın altında kalmış.

***

İskenderun’a giderken Toroslar’ın eteğinde kısa bir mola verdik. 

35 plakalı bir kamyonet... Arkası yardım malzemesi dolu. Kaptan şoför Kemal Bey Gaziemirli. Ayakkabıcılar sitesi çok sayıda ayakkabı vermiş. Mahallede de her evden bir koli çıkmış. Eşi Dörtyol’dan. Orada bildikleri bir köye götürüyor yardımı.

Bir başka kamyonet Rize plakalı, 53. Üç tipik Karadenizli. Topladıklarını yükleyip yola çıkmışlar. Benzin kuyruğunda ise bir karavan taşıyan özel araç vardı. Karavan federasyonu yönlendirme yapmış. Karavanını söylenen yere bırakıp gelecek.

Bir mola yerinde yarım saatlik sohbetten bunlar çıktı. Millet sorununu dayanışma ile çözüyor. Bir öneride bulunsak:

Deprem bölgesinde köylerin çoğuna henüz ulaşılmadı. Her köyün bölge dışında bir kardeşi olsa... Kim nereye yardım ettiğini bilse... 

Büyük bir dayanışma tablosu olmaz mı?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yargıtay’da kanun kim? 16 Mayıs 2024

Günün Köşe Yazıları