Altmış Yıllık İttifak Çatırdarken
Nilgün Cerrahoğlu
Son Köşe Yazıları

Altmış Yıllık İttifak Çatırdarken

01.11.2014 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Washington Post sonunda olayın adını koydu ve Türkiye-Batı arasındaki 60 yıllık ittifakın “çatırdadığını” yazdı.
Yangına körükle gitmek istemeyen ABD Dışişleri Sözcüsü, gerçi bu yazının ardından “Her okuduğunuza inanmayın!” diye ön aldıysa da; durum gerçekte tam da bu: “Türkiye’nin 60 yıllık Batı ittifakı çatırdıyor!”
Berlin ile bu yaz “büyük kulak” krizi yaşandığında, -dikkatli okurlar hatırlayacaktır- Alman hükümet kaynakları, tipik Alman netliğiyle üzerine basa basa; “NATO üyesi olmasına karşın Ankara’yı dinledik, zira Türkiye müttefik ama bir ‘dost’ değil!” demişlerdi…
Bu sözlerin yankısı henüz bitmeden ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in eylüldeki ziyareti vesilesiyle, Türkiye’nin ABD nezdinde “model ortak” hatta “ortak” dahi değil; artık yalnız.. yalınkat “müttefik” görüldüğünü öğrenmiştik. (Bknz. Utku Çakırözer, “Ortak Değil Sadece Müttefik”, 8 Eylül, Cumhuriyet)
“Model ortaklık”, “devalüasyona uğraya uğraya”, kırıpıla, kırpıla.. bugünlere, bu noktaya geldi.
Artık uluorta “ittifakın çatırdadığı” söyleniyor.

Bir yıldır konuşuluyor..
Kendi adıma, “ittifak içinde esen fırtınadan” ilk kez 2013 yazında haberdar olmuştum…
Henüz daha IŞİD badiresi ortada yoktu…
Ama Davutoğlu ve Erdoğan’ın bayraktarlığını yaptığı “değerli yalnızlık” çıkışları, Batı’da ve Doğu’da herkesi bıktırmıştı.
ABD’nin etkili düşünce kuruluşu “Council of Foreign Relations” kaynaklarına dayalı olarak, ilk defa “Türkiye’nin NATO’daki yerinin sorgulandığına yönelik iddiaları” işittiğimde, 2013’ün Haziran ayıydı.
Aynı yılın güzünde İtalya’nın, ABD istihbaratına yakınlığıyla bilinen Foglio gazetesinde sonra, “Türkiye’nin 5-7 yıl içinde NATO’yu terk edebileceği” şeklinde -tarih bile veren- yorumları okuduğumda fazla şaşırmadım.
O dönemde yayımladığım “Türkiye Nereye Gidiyor?” (15-17 Ekim 2013), “Türkiye Belirsizliğe Savruluyor” (19 Ekim 2013), “Türkiye’yi Obama Kaybetti” (20 Ekim 2013) yazılarımda bunları uzun uzadıya anlatmıştım.
Türkiye’nin “Batı’dan kopuşu” için görüşüne başvurduğum uzmanlar; Türkiye-Batı arasında giderek “derinleşen güven krizi”nden bahsediyor; “zayıf başkan Obama”nın yarattığı sorunlara işaret ediyor, “İslamcılaşan Türk dış politikasının NATO ile çatışan hale geldiğinden” dem vuruyorlardı…
2000’ler başından itibaren “Türkiye’yi kim kaybetti” sorusunun sorulduğunu, ama son dönemde bu sorunun cevabının alındığını, “Türkiye’yi Obama’nın kaybettiğini” söylüyorlardı.
Obama’nın başta temel bir hesap hatası yaptığını; Ortadoğu politikası için Erdoğan’ı kendisine ayrıcalıklı “referans/ partner” seçerken beraberinde “Müslüman Kardeşler”i de partner olarak seçtiğini ama ne var ki Müslüman Kardeşler’in düş kırıklığıyla sonuçlanan Mısır tecrübesinden sonra olayların bambaşka bir mecraya girdiğini; Erdoğan-Obama’nın arasının geri çevrilmesi mümkün olmayacak şekilde açıldığını ve soğuduğunu belirtiyorlardı.
Daha o dönemde bana; “Tüm yol ayrımları gibi bu kopuş da öyle birdenbire olmaz ama büyük bir kriz her şeyi hızlandırır!” demişlerdi.
IŞİD badiresi, -IŞİD’e Ankara’nın destek iddiaları ve IŞİD’le mücadele üzerinde farklılıklar- işte bu zemine eklemlendi.
İlişkiler zaten bir süredir çürümeye bırakılmış…
IŞİD krizi pekâlâ bu çözülmenin son halkası olabilir.

Modern Lawrence’lar çıkışı
Bu bağlamda ABD’nin çok okunan internet gazetelerinden Daily Beast’te çıkan 13 Ekim tarihli bir yazıya da dikkat çekmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı’nın Marmara Üniversitesi’nde yaptığı unutulmaz “Modern Lawrence’lar” konuşmasının hemen ardından kaleme alınan yazı; “Dumura uğratan konuşmasında Erdoğan, Batılı ‘ajanlar’ ve gazetecilere saydırdı, ayrıyeten bölgede sınırları yeniden çizmek isteyen IŞİD’in planlarına destek veren bir görüntü çizdi” diyerek başlıyor; Erdoğan’ın Sykes-Picot anlaşması hakkında söylediği doğru, yanlış şeyleri bire bir IŞİD’in de söylediğini ekliyor ve “Bu her halükârda bir müttefikten beklenen konuşma değil” diye sona eriyor.
Makale, Türkiye’nin gelecekteki “oyun planı”na ilişkin olarak, bir diplomatın yaptığı şu değerlendirmeyle bitiyor:
“Türkler; Esad sonrası Suriye’de her ne olursa olsun, bunun yalnız kendi etki alanlarında olmasını istiyor. Burada iki hedefleri var: Batı’yı sokmamak ve İran’ı uzak tutmak!”
Davutoğlu ve Erdoğan politikasında önemli bir U-dönüş olmadığı sürece “çatırdamanın” artık önüne geçmek çok güç.
Türkiye, altmış yıllık Batı ile ittifak serüveninin de böylece sonuna gelmiş görünüyor…
Bu gidişle Batı ittifakı da “eski Türkiye”de kalacak.
Bundan böyle “yeni Türkiye”yi taçlandıran “Ak Saray”, “değerli yalnızlığın” sarayı olacak.

Yazarın Son Yazıları

2025 ‘müesses nizamın’ sonu

Yılbaşı mesajları şimdiden akmaya başladı.

Devamını Oku
21.12.2025
Nermin Abadan Unat

Nermin Abadan Unat’ı en son TV’de 2022 Aralık’ında İmamoğlu için yapılan destek mitinglerinin ilkinde gördüm.

Devamını Oku
14.12.2025
Masterchef’te yılın kelimesi: Nasip

Görmüşsünüzdür: “Siyaset dışı en güvenilir isimler anketi”nde Sedat Peker ilk sıraya oturdu.

Devamını Oku
07.12.2025
Epstein: Körlerin fil tarifi

“Gerçeklerin, çoğumuzun gözünden kaçan bir yapısı var”...

Devamını Oku
23.11.2025
BBC’ye darbe... Faşizme kayış

İngiliz yazar Ian McEwan uyarıyor...

Devamını Oku
16.11.2025
Mamdani tarih yazdı

Turhan Selçuk’un çok sevdiğim bir karikatürü vardır: Küçük balıklar bir araya gelip devasa bir köpek balığını kovalar.

Devamını Oku
09.11.2025
Mamdani kasırgası

Annesi Mira Nair...

Devamını Oku
02.11.2025
Kaddafi’nin İntikamı

Mezardan yükselen intikamlar bunlar...

Devamını Oku
26.10.2025
Ortadoğu’da altın çağ...

Shehadeh Dajani’nin yüzü hâlâ gözlerimin önünde...

Devamını Oku
19.10.2025
Nobel’in prestiji çakıldı

Michael Wolff... Trump döneminin kara kutusu.

Devamını Oku
12.10.2025
Geç olmadan

"87 yaşındayım" diyor Jane Fonda...

Devamını Oku
05.10.2025
Meşruiyet nedir?

“Cesur bir adım atalım ve ona (Cumhurbaşkanı Erdoğan’a!) bire bir ilişki temelli gereksinim duyduğunu verelim. O nedir? Meşrutiyet!”

Devamını Oku
28.09.2025
Trump’ın korku imparatorluğu

Sizler bu satırları okurken Trump Amerika’sı geçen hafta içinde öldürülen radikal sağ aktivist Charlie Kirk’ü ulusal törenlerle uğurluyor olacak.

Devamını Oku
21.09.2025
Hedef muhalefeti yok etmek

Amaç, muhalefeti etkisizleştirmek ve işlevsizleştirmek...

Devamını Oku
14.09.2025
Titanik’te olmak

Proizvol ve prodazhnost... Rusça iki sözcük.

Devamını Oku
07.09.2025
Hür dünyanın sonu

Prodi’yi hatırlarsınız...

Devamını Oku
31.08.2025
Midas’ın Kulakları

Çocukluğumda “Midas’ın Kulakları” diye çok ünlü bir oyun vardı.

Devamını Oku
24.08.2025
Başyücelik hutbesi

İslam inkılabının ana kanun maddesi şudur: Bütün kanunlar Allah’ın emirlerine uygun ve bağlı olarak insani selim duygu ve düşünceye dayanır.

Devamını Oku
17.08.2025
Epstein Vakası

"Epstein vakası ABD siyaset kültüründe merkezi bir komplo kertesine erişti, bu gidişle Kennedy suikastı mitosu ile yarışır” diyor Michael Wolff.

Devamını Oku
10.08.2025
Kara düzen

II. Trump badiresine karşı Başkanlık yarışına girmek cüretini gösteren Demokrat Parti adayı Kamala Harris ilk kez konuştu ve...

Devamını Oku
03.08.2025
Sevgili Altan bey

Sevgili Altan bey

Devamını Oku
27.07.2025
Siyasette gerçeklik yok oldu

“ Otokratlar rakiplerini artık öldürmüyor” diyor Anne Applebaum ve devam ediyor...

Devamını Oku
20.07.2025
Grok zamanlarında yaşamak

Bir arkadaşımdan geldi. Instagram iletisi... ’70 li yıllar. Bikinili dört kadın güneşin altında mutlu mesut uzanmış.

Devamını Oku
13.07.2025
Zohran efsanesi

Faşizm gemi azıya aldıkça, çarenin yerel siyasetten geçtiği anlaşılıyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Venedik’te düğün

Thomas Mann “Venedik’te Ölüm”ü tam Birinci Dünya Savaşı arifesinde, bir “çöküş” hikayesi olarak kaleme almıştı. “Belle époque/Muhteşem devir”tabir edilen 19. yüzyıldaki 2. sanayi devriminin sonu ile 20. yüzyıl başının sonsuz istikrar, refah ve özgüven çağı sonlanmış, baş döndürücü teknolojik değişimlerle toplumun değerler skalası değişmişti.

Devamını Oku
29.06.2025
İsrail’in ‘pis işleri’

Deyim, Almanya’nın yeni Şansöylesi Friedrich Merz’e ait. Bir haftadır Mertz’in şok...şok...şok bu sözleri konuşuluyor.

Devamını Oku
22.06.2025
Trump’ın ‘oyuncak askerleri’

14 Haziran’da Washington’da bir kutlama için, yerleri dolduracak yedeklere ihtiyaç var.

Devamını Oku
15.06.2025
Dekadans

Donald Trump, Beyaz Saray’a çıktığı ilk yıllarda, “New York’un ortasında, 5. caddede çıkıp birini vursam bir tek seçmen kaybetmem!” demişti.

Devamını Oku
08.06.2025
Kurşun hızı

Adına “muzzle velocity” diyorlar. Deyimi siyasi jargona sokan isim Trump’ın “karanlık prensi” Steve Bannon.

Devamını Oku
01.06.2025
Habeas Corpus nedir?

“Habeas Corpus nedir? Tanımlar mısınız?”

Devamını Oku
25.05.2025
Arabistanlı Donald’ın evreni

İç gerilimlerin cümlemizi sersem ettiği, burnumuzun ucunu göremez hale getirdiği Türkiye’nin dışında bir dünya var.

Devamını Oku
18.05.2025
Trump Vatikan’a da göz dikti

Trump Vatikan’a da göz dikti

Devamını Oku
11.05.2025
Psikolojik harekât

Psikolojik harekât

Devamını Oku
04.05.2025
Vatikan’da dönüm noktası

Vatikan’da dönüm noktası

Devamını Oku
27.04.2025
Romancının ölümü

Romancının ölümü

Devamını Oku
20.04.2025
Starmer’ın sessizliği

Starmer’ın sessizliği

Devamını Oku
13.04.2025
İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

İmamoğlu ‘rakip’ olmasaydı...

Devamını Oku
06.04.2025
Pikachu’nun anlattıkları...

Pikachu’nun anlattıkları...

Devamını Oku
30.03.2025
Kafka senaryosu

Kafka senaryosu

Devamını Oku
23.03.2025
Avrupa'da neler oluyor?

Avrupa'da neler oluyor?

Devamını Oku
16.03.2025