Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kürtaj Geyiği ve Gerçekler
\n\n\n
Başbakan’dan Diyanet İşleri Başkanı’na hatta Bülent Ersoy’a kadar kürtaj konusunda önüne gelen uzman kesildi. \n
\nSon olarak Bülent Ersoy “Kürtaj olayına çok karşıyım” geyiğiyle bu hakkı savunanlara bodoslamadan girişti: \n
\n“İnsanlar haddini bilecek! Beş dakikalık istek ve arzularına yenilmeyecek. Kendilerine hâkim olacaklar. Can alıyorsunuz sonuçta!”\n
\nKürtaj konusunda maydanoz oluverip en üst perdeden “ahkâm kesen” ve “hadlerini bilecekler” diye önüne gelene fetva verene bakın hele!\n
\nHaddini bilmeyip ona buna had bildirmekle kendisini özel görevli tayin edenler yok mu… Türkiye’nin başındaki en büyük bela bu. \n
\nBaşkalarına ennnnn… had bildirmeye meraklı tipler, genelde en had bilmezler oluyor. \n
\nErsoy da bu şablona son örnek. Bu iddia ve bu tonlamayla konuşacak son insanlardan biri Bülent Ersoy olmalı. Şaka gibi!\n
\nMeselenin bunca tavsatıldığı bir yerde sözü bugün bir kadın doğum uzmanı okurumuza bırakmak istiyorum. \n
\n“Kürtaj yasağı konusunda bizler dışında herkes bir şeyler söyledi” diye söze başlayan Operatör Doktor Zeliha Aksaz Şahbaz; satırlarına yaşamöyküsü ile başlıyor: \n
\nÖksüz bir annenin kızı\n
\n“Ben 7. çocuğunu doğururken 30 yaşında kanamadan hayatını kaybeden ve 10 yaşında annesiz kalan bir kadının kızı olarak büyüdüm. Anne özlemi içinde nasıl zor bir hayat yaşadıklarını, doğan son kardeşlerinin bakımsızlıktan öldüğünü, diğer üç kardeşini nasıl köyde binbir zorlukla bakarak büyüttüğünü dinleyerek büyüdüm. Bu yüzden eğitimsiz kalmış hatta vücudu bile gelişememişti. Annem o yıl köyde 3 kadının daha düşük yapmaya çalışırken hayatını kaybettiklerini, çocuklarının da yetim kaldığını anlatırdı. Keza amcamın hanımı da annesini henüz bebek iken düşük yapmak isterken kaybetmişti. Her yıl köyde 2-3 kadın hayatını düşük yapmak isterken kaybediyordu. \n
\nKıdemli meslektaşlarımız bize kliniklerin düşük yapmak isterken ciddi enfeksiyon kapan kadınlarla dolduğunu anlatırlardı. İhtisasımızı yaptığımız Zekai Tahir Burak Kadın Hastanesi, eski adıyla Ankara Büyük Doğumevi’nde Septik Kliniği vardı ve düşük yapan kadınlara orada müdahale edilirdi. Sepsis yani ağır enfeksiyonla gelen kadınlar bu kliniğe adını vermişti.\n
\nSeptik düşük ve aşırı doğurganlık nedeniyle anne ölümleri toplumun en büyük yarası idi. Çünkü anne ölümü sadece bir kişinin hayatını kaybetmesi değildir. Aynı zamanda bakıma ve sevgiye muhtaç yavruların annesiz ortada kalmalarıdır. Bir annenin yokluğunu hiç kimse ve hiçbir kurum dolduramaz.”\n
\nKürtaj konusunda bir dizi veriye de yer veren Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz -özetle!- “Ulaşabildiğimiz Hacettepe Üniversitesi’nin…. hastane bazlı bir çalışması… kürtaj yasası öncesinde anne ölüm oranlarının çok korkunç boyutlarda olduğunu ortaya koymaktadır” diyor ve kürtaj yasası öncesindeki şartların ürkütücü rakamlarını sergiliyor: \n
\nKürtajın gerilettiği ölümler \n
\n“Kürtajın yasak olduğu 1968-1972 arasında anne ölüm oranı yüz bin doğumda 417, sepsis nedeniyle ölüm vakaları yüz binde 309 olarak tespit edilmiştir. (Aynı dönemde) Enfeksiyon tüm anne ölümlerinin yüzde 74’ünü oluştururken bu ölümlerin yüzde 73.23’ü septik düşükler nedeniyledir. \n
\nKürtajın yasal hale gelmesinden hemen sonra 1983-87 döneminde anne ölümleri yüz bin doğumda 87’ye, sepsis nedeniyle ölümler de yüzde 33’e gerilemiştir. (Bu oran sonra...) 1988-92 arasında yüzde 8’e dek inmiştir. \n
\n1998-2004 döneminde ise sepsise bağlı anne ölüm vakası izlenmemiştir. \n
\nBu çalışma sağlık hizmetine ulaşımın mümkün olduğu Ankara bölgesinin sonuçlarıdır… \n
\nSağlık hizmetine ulaşımın imkânsız olduğu bölgelerde… hiç kayda girmeyen anne ölüm vakaları düşünülürse durumun ne kadar vahim olduğu anlaşılacaktır.”\n
\nÖzetle kürtaj önüne gelene “Bu konuda ne düşünüyorsunuz?” diye mikrofon tutmak zevzekliğiyle sulandırılacak bir magazin değil. Ağır bir dram.\n
\nHangisi cinayet?\n
\n“Kürtajın yasak olduğu 1983 öncesi dönemlerdeki bebek ölümleri hakkında bir çalışmaya ulaşamadık” diyen Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz, “Fakat aşırı doğurganlıktan bunalan kadınların özellikle kırsal kesimde gebeliği için ‘bu doğar da ölüverir inşallah’ dediklerini dün gibi hatırlıyorum” eklemesinden sonra değerlendirmesini şöyle bitiriyor: \n
\n“Tüm bu verilere bakıldığında kürtaj mı cinayettir yoksa sağlık hizmetine ulaşamayan yoksul kadınların gebelik ve istenmeyen gebeliğin sonlandırılmaya çalışılması sonucu ortaya çıkan anne ölümleri mi cinayettir? Buna halkımız karar verecektir. \n
\nHayattaki bazı değişimler geri döndürülemez. Kürtaj hakkı da böyle bir şeydir. Türkiye’de kimsenin kürtaj hakkı ile bir sorunu yoktur. Kimseye herhangi bir zorlama söz konusu da değildir. Ben ortaya atılan iddiaların gerçek niyetleri yansıtmayıp demagoji niteliğinde olduğu kanaatindeyim. Aksini düşünemiyorum ve gencecik gelinlere, annelere kıyamıyorum. Eminim ki bu ülkeyi yönetenlerin de bu kıyıma yüreği elvermeyecektir. Operatör Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz.”\n
\n\n
\n“Bu cehennem, bu cennet bizim/ Kapansın el kapıları/ Bir daha açılmasın/ Yok edin insanın insana kulluğunu/ Bu davet bizim…”\n
\n49 yıl önce yitirdiğimiz büyük “şairi” de böylece hatırlamış olalım. \n
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi