Nilgün Cerrahoğlu
Nilgün Cerrahoğlu nilgun@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Madrid Mektupları

20 Ocak 2013 Pazar

Duvarı kaplayan dev tablo önünde bağdaş kurmuş miniklere başlarında bulunan öğretmen soruyor: Resimde at nerede? Boğayı gördünüz mü? Hani boğa nerede?”\n

\n

İlkokul sıralarına yeni oturdukları izlenimi veren minikler bir bir parmak kaldırıp, söz alıyorlar: Örtmenim! Örtmenim!\n

\n

Çocuk heyecanı her yerde aynı... \n

\n

Burası Madridin Reina Sofia Müzesi/Centro de Arte Reina Sofia”...\n

\n

Önünde durduğumuz tablo da Picassonun ünlü Guernica.\n

\n

Öğretmen, yeni okuma yazma söken çocuklara; Guernicayı anlatıyor. \n

\n

Yıllar önce bu tabloyu zihnime kazımıştım.\n

\n

Madridde 80li yıllarda uzun zaman yaşadım. Yaşadığım ev kentin kalbindeki Retiroparkının karşısındaydı. Guernicatablosu da, Picassonun vasiyeti doğrultusunda, demokrasiye geçişle birlikte yurtdışından getirilerek, evimden birkaç metre ötedeki Prado Müzesinin bağımsız bir bölümüne yerleştirilmişti. Fırsat buldukça, kutsal bir mabet gibi ziyaret edilen Picassonun bu ölümsüz eseri karşısında dakikalar geçirirdim.\n

\n

İspanya İç Savaşını anlatan dev yapıt, Cason del Buen Retiroismiyle anılan Pradonun ayrı pavyonu içinde kurşun geçirmez devasa bir camekân arkasında korunmaktaydı. Bask bölgesinin Guernica kentinde bir pazaryeri kalabalığının faşist Almanlarca bombalanmasını anlatan tablo, bir faşizm alegorisi olmuştu. Küçük çocuklara bugün müze gezdiren öğretmenin, Neredediyerek sorduğu tablodakiatve boğafigürleri de faşizmin gene dehşetini, vahşetini, baskısını ve barbarlıklarını simgeliyorlardı.\n

\n

Madrid Modern: Reina Sofia \n

\n

Guernica”, geçen yıllar içinde Cason del Buen Retirodan çıkarılarak 90lar başında açılan modern sanat müzesi Reina Sofiaya taşınmış. Ve kurşun geçirmez camlar arkasından çıkarılarak müzenin diğer tabloları arasına yerleştirilmiş.\n

\n

Diğer tablolarderken... Yanlış anlaşılmasın...\n

\n

Diğer tablolariçinde Daliler, Mirolar, Juan Grisler, çeşitli Picassolar, Tapiesler, Max Ernstler, Barcelolar, Magritteler var. Kısaca, modern resimdendiğinde burada yok yok demek daha doğru.\n

\n

Reina Sofia”, ben Madridden ayrıldıktan sonra açılmış olduğu için daha önce görmemiştim. Çok şey kaçırmışım.\n

\n

92’de kapılarını açan bu sanat abidesi, mekânı ve eserlerinin dudak uçuklatan çapı ile hatırı sayılır New York müzeleri ile boy ölçüşüyor. Ben bir günümü yalnız sabit koleksiyonun olduğu bölümlere ayırdım ve gördüklerimi ancak hazmedebildim.\n

\n

Sabit koleksiyonun bulunduğu ikinci kata çıktığınızda, hemen bir iç savaş videosu ile yüz yüze geliyorsunuz.\n

\n

Savaşta öldürülen bir anarşistin, anarşist Durrutinin cenazesi bu. \n

\n

1936 Barselonasında yarım milyon İspanyolun katıldığı muazzam bir cenazeyle defnedilen yoldaş Durruttinin cenazesindeki ateşli sloganlar ve sol yumruk havada verilen hararetli nutukları izledikten sonra, iç savaş yıllarının ideoloji yüklü broşürlerini, posterlerini, kitap ve dergilerini izliyorsunuz. \n

\n

Zaman tünelinde yolculuk\n

\n

2013 İspanyasından böyle... Geçen yüz yılın başlangıçlarına savrulmak, bir büyük zaman tünelinde seyahat etmek gibi oluyor.Reina Sofiabu bağlamda çok etkileyici. Sanat burada sırf sanatyönüyle sergilenmiyor. Tarihi içerikle teşhir ediliyor. Büyük sanatsal dönemleri ve o dönemlerin yaratıcılarını izlerken geri plandaki gelişmelerden hiç kopmuyorsunuz...\n

\n

Bu bağlamda... Yüzyıl öncesinin bu yüksek dozlu ideolojik yüküyle, günümüz İspanyasının vahşi kapitalizme boyun eğen edilgenliği arasındaki farka şaşmadan edemiyorsunuz. Ve Nasıl olur?diyorsunuz; Sağ-sol arasında vaktiyle bu denli radikal biçimde bölünmüş, bunca yüksek dozlu siyasi tutkular yaşamış bir ülke, nasıl olur da bugün bu tutkulardan bu denli arınmış olur? O sol söylemlerden geriye nasıl olur hiçbir iz kalmaz?\n

\n

Reina Sofia ziyaretinde aklıma takılan başlıca konu bu oldu: Geçmişteki büyük siyasi kavgaların İspanyası ile küreselleşen günümüz İspanyasının farkı...\n

\n

Reina Sofia müzesinden çıkar çıkmaz, küresel İspanyanın yeni çehresi bizi karşılıyor. Hemen karşıda İspanyanın çeşitli kentlerine hizmet veren hızlı tren AVElerin kalktığı Atochaistasyonu duruyor. \n

\n

Devasa palmiyelerle çevrili görkemli bir tropikal bahçe olarak düzenlenen istasyon girişinde, günümüz gerçeğiyle tanışıyoruz.\n

\n

Tropikal bitkiler ve ağaçlar için belli ısıda tutulan bahçe etrafındaki bekleme banklarında, yaşlı kriz kurbanı perişan insanlar büzüşmüş, dışardaki soğuktan korunmaya çalışıyorlar. \n

\n

Yanımızdan gelip geçen; Barselona ya da Valensiyaya gitmek için adam başı 120 Avro ödeyen telaşlı AVE yolcuları, kanıksamış oldukları bu zavallı insan manzaralarına artık dönüp bakmıyorlar bile... \n

\n

Küreselleşen Madrid, her yerde olduğu gibi, uçurumları büyütüyor. Devam ederiz.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

‘Belle Époque’ bitti 8 Aralık 2024
Trump, Musk ve Zweig 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları