Migros Adasına Hoş Geldiniz!

21 Ağustos 2011 Pazar
\n

\n

Adaya ayak bastığımda her yıl yaptığım ilk iş, tarihi vapur iskelesi çıkışındaki ufak kitapçı dükkânına uğramak olur. \n

\n

Ahşap çerçeveli renkli vitrayları olan dükkânda; yaz sıcağı kalabalıkları ve dünyanın gerisinden uzaklıkduygusu veren tatlı bir loşluk vardır… \n

\n

O loşluk, bu yüz senelik kitapçıda aynı zamanda, tuhaf bir zamansızlıkduygusu yaratır… \n

\n

Arka tarafta, dört koltukla üzerinde hep çaydanlık bulunan bir masa göze çarpar. \n

\n

Nikolaki İksidadan miras kalan dükkânı Vasiliki Hanım, hemen günün her saatinde ağırladığı özel dostlarıyla bu köşede oturur… \n

\n

Önde, müşterilerin gelip geçtiği pencereli tezgâh bölümünde de Ferruh Ertürk durur. \n

\n

Tarih soluyan dükkân\n

\n

Edebiyat ve sanata meraklı Ferruh Bey; tüm rafları tarih soluyan bu minik dükkâna İstanbuldan benzeri olmayan kitaplar taşır... \n

\n

Babiâlide dahi kolay bulamayacağınız tarih ve siyaset ağırlıklı kitapları, sürprizi bol bu dükkânda hemen elinizle koymuş gibi bulabilirsiniz.\n

\n

Bu mikro dükkân çocukluğumunun İstanbulunun damıtılmış bir minyatürü gibidir: Rumlar, Ermeniler, Yahudiler Tüm azınlıklarla ilgili eserler, Cumhuriyet ve Atatürk, Kurtuluş Savaşıyla ilgili kitaplar, tarihi dönem romanları, İstanbul ile Adalar hakkındaki kitapların yanı sıra; yeni çıkan ve çok satanlararasından Ferruh Beyin özel tercihlerini yansıtan kitaplar bulabilirsiniz. \n

\n

Daha doğrusu bulabilirdiniz. \n

\n

Ferruh Bey bu kış ölmüş. \n

\n

Adanın, insanın içine işleyen o müthiş soğuk, rutubetli kış günlerinden birinde zatürree olmuş. Apar topar karşıya, hastaneye yetiştirmişler. Gidiş o gidiş.\n

\n

Arap Baharı ilkeleri burada\n

\n

Ferruh Beyin yokluğunu, yıllardır alıştığım onun o özgün kitap seçimi yelpazesindekibelli belirsiz başkalaşmayla fark ettim… \n

\n

Kitap seçimlerinin değiştiğini görünce, bu isimsiz dükkânın, isimsiz bekçisinin nerede olduğunu sordum: Kaybettik!dediler… \n

\n

Bir yakınımı kaybetmişçesine üzüldüm. \n

\n

Vasiliki Hanımın ayrıcalıklı dostlarınıağırladığı bölmede, Taylan Karadumanla işte böyle tanıştık. Hemen oracıkta ortak sevgimiz/derdimizadayı konuşmaya başladık. \n

\n

Tabii seyahat özgürlüğü var. Buraya gayet tabii herkes gelebilir!dedi Taylan Bey; Ancak onlar da geldiği zaman, helal olsun; geldiğimize değdi demeli. Şehirden fazlasıyla kolay ulaşılabilir bir yere dönüşen ada, ne yazık ki adaolmaktan çıktı. Adanın özgün mimarisi, florası yok oluyor. Çocukluğumuzda erik çaldığımız bahçelerin yerinde yeller esiyor.\n

\n

Bu yıl, adada inanılmaz bir inşaat furyası var. \n

\n

Mihran Azaryan adlı bir Ermeni mimarın elinden çıkan 100 yıllık ada iskelesinin yanı başınayaptım oldumantığıyla kondurulan yeniMavi Marmaraiskelesi bu furyaya tipik örnek. \n

\n

Mayıs sonunda, Büyükşehir Belediyesi tarafından bir gecekondu gibi şipşak inşa ediverilen yeni iskeleye bakan meydan da, gene Büyükşehir tarafından yaz başından beri inşa ediliyor... \n

\n

Bir havaalanı inşaatı kadar uzun süren meydanın yapımı hâlâ bitmedi ama Mavi Marmaragemilerinin yanaştığı iskelenin karşısına hemen bir aptes çeşmesi konduruldu. \n

\n

Yaz aylarında adayı kara çarşafve peçeyesokan Araplar, isterlerse, burada hemen aptes alabiliyor. \t\n

\n

Meydana bakan eski Lido Motelinin yerine yapılan Lido Terracerezidansının altına da bu arada muazzam bir Migrosaçıldı. \n

\n

Ada sahiline çıkar çıkmaz karşınıza gelen ilk işaret, dev boyutlarda turuncu puntolarla yazılmış bir Migrosilanı oluyor. \t\n

\n

Öyle ki insan kendisini doğrudan bir Migros adasınayanaşmış gibi hissediyor. \n

\n

Büyükada sahilinde Migrostan başka bu büyüklükte başka yazı yok. \n

\n

Migrosun az ilerisinden yükselen merdivenlerin tepesindeki bir başka yüz yıllık eski abideSplendid Oteliüzerindeki zarif yazıyla, Migrosyazısının kör kör parmağım gözüne ebatlarını karşılaştırdığınızda; adanın geçmişi ile bugünkü portresi arasındaki çarpıcı fark, başka söze gerek bırakmayan biçimde ortaya çıkıyor. \n

\n

Günübirlikçi turistler,Mavi Marmaragemilerinden indikten sonra hurra buraya buMigrosa dalıyor. Günlük nevalelerini tamamlayıp, adaya dağılıyorlar. \n

\n

Ramazan başına kadarArap Baharıülkelerinin eksiksiz tamamı buradaydı. \n

\n

İskeledenFıstık Ahmetin Prinkiposuna uzanan Maden sahili, hafta sonları özellikle bir çöl panayırına dönüşmüştü. \n

\n

Fiks mönü restoranlarda harem-selamlık oturanlar mı istersiniz; önde bermuda şortlu erkekler, arkada çifter çifter çarşaflı kadın ve çocuklarıyla yürüyen kafileler mi; denize giren erkeklerini güneş ve peçe altında sabırla bekleyen kadınlar mı? \n

\n

Arapın her türlüsü buradaydı. \n

\n

Ramazanda, neyse bu manzaralar bitti. Ada boşaldı. \n

\n

Geriye seferiolmaya aldırış etmeyen İranlılar kaldı! \n

\n

İranlılar, Araplardan çok farklı… \n

\n

Ortalama İranlı ile ortalama Arap arasındaki büyük uygarlık farkını, cep kadar adamızda; elle tutulur biçimde hissetmek mümkün… \n

\n

Dünyanın gelip geçtiği müthiş bir mikrokozmos burası. \n

\n

Yalnız insanlığın değil, İstanbul üzerinden göçen muhteşem kuş kafileleri bile adamızdan geçiyor… \n

\n

Örneğin bugün tepemizden leylekler geçti. Yaz artık bitiyor. Eylül başına dek ben de müsaadenizi istiyorum. \n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları