Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Sanatçıya Kırbaç
Dünyanın en iddialı ülkelerinden biri İran…
\nBakıyorsunuz fezaya uydu yolluyor. Şah’tan beri “nükleer güç” olma hayalleri kuruyor. Bölgede rakip tanımıyor… Ama sonra kalkıp sanatçılarına -çağdaş dünyanın artık hayvanlara dahi reva görmediği!- “kırbaç cezası” veriyor!
\nTeknolojik ilerleme konusunda, yeryüzünün en muazzam ihtiraslarını kovalıyor…
\nMesele “insan hakları çıtasını” yükseltmeye geldiğinde, ortaçağ karanlığını terk etmek konusunda gıdım gayrete girmiyor.
\n“Yumuşak gücün” günümüzde “hard power/sert güç”ten çok daha etkili olabileceğini; salt kalın pazı gösterisi yapan “kaba güç”le asla istediği yere ulaşamayacağını hesaplamıyor.
\nBu gerçek ötesi çelişkiler, Tahran’ın alameti farikası…
\n90 kırbaç ve 1 yıl hapis cezasına çarptırılan İranlı sinema oyuncusu Marziye Vefamehr’in son kertede yaptığı da işte bu: Tahran’ın -başka hiçbir yerde rastlanmayan boyutlardaki- devasa çelişkilerine ayna tutmak!
\nVefamehr’in bütün suçu; molla düzeninin ikiyüzlülüğünü ve çıkmazlarını -günlük yaşam üzerinden- sergileyen “Satılık Tahranım” isimli bir filmde rol almış olmak.
\nEn büyük tabu: ‘İkili yaşam’
\nOrtalığı birbirine katan filmin fragmanlarını bizzat “Youtube”dan izledim.
\n“Satılık Tahranım” genç İranlıların yaşadığı “çifte hayatı” gözler önüne seriyor.
\nKapının dışında tesettür ve harem-selamlık uygulamalar…
\nKapalı kapılar ardında kadınlı erkekli modern, karma yaşama tam gaz devam; her türlü keyif verici maddeye başvurmak, bangır bangır rock dinlemek, dans etmek vs...
\nİran’da bu “ikili yaşam” hayatın ayrılmaz parçası…
\nBu ülkeye giden herkes, özellikle burjuva kesimlerin ve gençlerin böyle yaşadığını biliyor.
\n“Enderun/anderuni” ile “biruni” olarak ifade edilen ve bıçak gibi birbirinden ayrılan çok köklü, çifte bir anlayış var İran’da.
\nGeleneksel anlamda konakların aslında “iç yüzü/enderun” ile “dış cephe/biruni”yi tanımlamak için başvurulan bu kavramlar; bugün ülkenin içe ve dışa dönük tezat çehrelerini betimlemek adına da kullanılabiliyor.
\nGeleneksel konakların “endurun”larıyla “biruni”leri gibi tıpkı; İran’ın “dışa sunduğu” imajıyla iç yüzü bambaşka nitelikler gösteriyor.
\nMollalar dahil tüm İran bunun ayırdında.
\nAncak “enderun” ve “biruni” yüzleşmesi; bu kültürün bir taraftan en yıkılmaz, en dokunulmaz tabusu sayılıyor.
\nGörebildiğim kadarıyla Vefamehr tam işte bunu yapmış; arı kovanına elini sokmuş ve İran “enderunu”nu fütursuzca dış dünyaya teşhir eden bir filmin içinde rol almış…
\nBununla da kalmamış. Filmde -“enderun”da yaşanageldiği gibi tam!- tesettürü atmış.
\nİran’ın tesettür kanunları “saç göstermemek” yorumu üzerinden tanımlandığından, İranlı kadın oyuncu; bu kalın kırmızı çizgiyi de kafasını kazıyarak, çıplak bir kafatası sergilemek yoluyla aşmış.
\nVefamehr’in tesettür kullanmadığı sahnelerde; “kıl” görünmüyor, dazlak bir kafa görünüyor!
\nAma bu, tabii İranlı muhafazakârları büsbütün çıldırtmış. Mollalar -tahmin edilebileceği gibi tam!- “küçük bir erkek çocuğu gibi kazınmış bir çıplak kadın kafasıyla karşı karşıya gelmeyi” daha ağır bir küfür, okkalı bir meydan okuma olarak algılamış.
\nSen misin meydan okuyan! Al sana ceza: 90 kırbaç ve 1 yıl hapis…
\n‘Aşağılamak’ ve ‘asla \t\tunutturmamak’ için!
\nOturduğumuz koltukta ayaklarımızı uzatarak bizim herhangi bir haber gibi okuduğumuz kırbaç cezasının ne menem bir şey olduğunu, İran’ın ünlü insan hakları savaşçısı Şirin Ebadi; “İran Uyanıyor” isimli kitabında anlatıyor…
\n2003’te Nobel Barış Ödülü’nü alan ve aynı zamanda ülkesinin en ünlü kadın hukukçusu olan Ebadi; 30’uncu kırbaçtan sonra yaraların fena halde kanadığını söylüyor.
\n“Şeriat ruhuna göre” diye söze devam eden Ebadi; “kırbaç cezasının caydırıcı niteliği eti yaralamada değil, (kişiyi) aşağılamadadır. Bu yorumu yapan önde gelen okullar (ulema!), kırbaçlayan kişinin bu işi yaparken kolunun altında bir Kuran bulundurması ve böylece cezalının bunu asla unutmamasının sağlanması gerektiğini savunur” diyor.
\n“Koltuk altında Kuran’la kırbaç”; Ebadi’nin tarifinde, alabildiğine vahşi kırbaçlamaya göre “nispeten daha merhametli” bir kırbaç yöntemi oluyor.
\nEbadi, kuşku yok ki “kırbaç”a kökten karşı. Ama bunu yekten -kendisinin de kitabın bir yerlerinde belirttiği gibi- rejime karşı elinde doğrudan insan hakları beyannamesini sallayarak yapmıyor da.. “kırbaçlayan kişinin kol altında hiç olmassa Kuran bulundurması suretiyle”.. darbelerin hafifletilmesi ve insafa gelinmesinden dem vuruyor...
\nBu, bunun gibi akıl almaz çelişkiler ülkesi olan İran’a ışık tutan Ebadi’nin çok ilginç kitabına bir başka yazıda tekrar döneceğim.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması