Hörmetli ohurlar. Bilirsiz 1950’lerde Kars’taki “Ekinci Pedalhanesi”nde basılan “Ayhavar” (yetişin-imdat) mizah gazetinin hatırasına arada bir “anadili”mde galeme adığım yazılarımdan bugünkünü de “Gezi Parkı”mıza ayırdım.
İstanbul’daki Cumhuriyetten miras bu gözel bahçaya, tarihteki “Topçu Kışlası”nı tezeden yapmah mahna (bahane) edilerek, içinde de “AVM” denen alışveriş merezi tikilmek istendiği zaman, yadıma Kars Çayı’nın gırağındaki (kenarındaki) “Millet Bahçası” gelimişti. Uşahlığımızda (çocukluğumuzda) ağaç minip at goşturduğumuz bahçamız...
Şehrin “millet”e ait gedim bahçasını “teze tikinti”lere arsa yapmah, kimin ahlına gelebilerdi ki? Karslılar izin vermezler, Başbakan bile istese asla “evet” demezlerdi... Peki, indi (şimdi) “İstanbullular” haradaydılar? Neden sesleri heç çıhmırdı?
Bir heftedi tamam şeherlerimizde olanlara bahtıhça öz özümden utandım. “Şükürler olsun” dedim ve fikirleştim; “Şeherine, yeşiline, heyatına bu gadar sahap çıhan bir milleti artıh aldatamazlar. AVM heveslisi iktidarı dünyaya rezil eden, Türk milletinin şerefini ve namusunu da kurtaran her yaştan cevanlarımıza min teşekkür...”

İnadın sebebi

Belke de tarihe “AVM isyanı” diye keçecek bu böyük “demokratik etiraz” için Başnazır deyip ki; “Topçu Kışlası’nı yapmak için 300-500 çapulcudan izin alacak değilim...”
Parkı bu inadın elinden kurtarmak için yollara tüşen minlerce vatandaşı çok inciten bu gibi sözleri dünyada hangi hökümetin başı söyleyebiler? Taksim’in ortasına AVM ısrarındaki belesi bir inat acep nedendi? Polis teşkilatını indiye kimi görülmemiş güçle milletin üstüne salacak gadar “AVM âşığı” olmanın dalında (arkasında) ne var?
Gerçek “akil” kişiler deyirler ki; “Hâkim ekominin poitikası, milleti üreten değil tüketen yapma peşindedi. İstenir ki cebimizdeki son guruşa geder tüm pulumuzu bu politikanın tacirlerine vereh. Helgi gandırmah için hem ‘muhafazakârız’ deyirler, hem de çarşıyı, pazarı bu sömürge sistemine garşı ‘muhafaza’ emek, ahıllarına bile gelmir.”
İndi bir deyin görüm ey milet, anadilimdeki bu yazımı irehmetlik anam ohuyabilseydi, “Ay oğul sen de yollara çıh, Gezi Parkı’nın uşahlarına, nevelerine (torunlarına) de galması üçün cevanlarla el ele ver” demez miydi?