Bütçe Halktan Saklanacak - Prof. Dr. Duran BÜLBÜL
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Bütçe Halktan Saklanacak - Prof. Dr. Duran BÜLBÜL

23.02.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabulünün ardından TBMM’nin elinde zayıflatılan bütçe hakkı, “Program Bütçe Sistemi”’ne geçişle birlikte TBMM açısından artık yok hükmündedir.

Aslında, bütçenin bu yeni rejimde TBMM’ye gelmesine gerek kalmamıştır. Bütçeyi kim hazırlıyorsa onun ilan etmesi, mevcut uygulamaya daha uygun düşmektedir.

Meclisin; yasama, yürütme ve yargı konusunda etkinliği artık kalmamıştır. Muhalefet partilerinin hiçbir teklifinin dikkate alınmadığı ve yasalaşmadığı bu durum, tespitimizi doğrulamaktadır.

Bir ülkenin demokrasisi hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, bütçe hakkına bakmak yeterlidir. 

O rejimin; demokratik, antidemokratik, oligarşik diktatörlük olup olmadığına hemen karar verebilirsiniz.

Bütçe hakkının üç temel manifestosu olan, kamu gelirleri, kamu giderleri ve denetim konusunda TBMM yetkisini kaybetmiştir.

Bu yeni sistemin kadük hale getirdiği bütçe hakkı 16.10.2020 tarih ve 7254 sayılı Yasa ile yok hale getirilmiştir.

Bütçede artık uluslararası karşılaştırma yapamayacağımız gibi, devlet faaliyetlerinin türünü, yurttaşlardan toplanan vergilerin yani kaynakların hangi hizmetler için kullanıldığını, daha çok hangi hizmetlere önem verildiğini göremeyeceğiz. Çünkü bütçe hakkının saydamlık, açıklık ve doğruluğunun bir gereği olan fonksiyonel sınıflandırma kaldırılmıştır.

ERİŞİM KAPANDI

Performans esaslı bütçe sisteminde kullandığımız fonksiyonel sınıflandırma ile idarenin hangi hizmetler için ne kadar harcama yaptığı dört düzeyde görülebilmekte, harcamalar konusunda kamuoyu ayrıntılı bir şekilde bilgilendirilmekte ve bütçe kanunu ile hangi hizmet için ne kadar harcama yapılabileceğine dair TBMM’den izin alınmaktaydı. Ancak, artık bu mümkün değildir.

Performans esaslı bütçe sistemi yerine ikame edilen “Program Bütçe Sistemi” kadük bir bütçe sistemidir. Dünyada uygulaması ve benzeri yoktur. Program bütçe desek program bütçe değil, bünyesinde performans programı barındırsa da performans esaslı bütçe de değildir.

2020 bütçesinde fonksiyonel sınıflandırma ile devlet faaliyetlerini; genel kamu hizmetleri, savunma, kamu düzeni ve güvenlik, ekonomik işler ve hizmetler, çevre koruma, iskân ve toplum refahı, sağlık, dinlenme, kültür ve din, eğitim, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmetlerine ne kadar ödenek ayrılmış görebiliyorduk.

Ayrıca, (A) işaretli cetvelde yer alan her bir kurum için hangi fonksiyon kapsamında ne kadar harcama yapılabileceğine dair detaylı bir öngörü bulunmaktaydı.

2021 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na baktığımızda ise kurumlar halinde bir ekonomik sınıflandırma yapılmış olmasına rağmen, hangi bakanlığa, hangi devletin hangi fonksiyonunu yerine getirmesi için ne kadar harcama yapma izni verildiğine dair bir bilgiye erişim imkânı bulunmamaktadır.

DİKKAT ÇEKEN DEĞİŞİKLİK

İlginçtir, 2021 bütçe teklifinde TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve Sayıştay için program bazında bir ödenek cetveli bulunmakta iken diğer kamu idareleri için programlar itibarıyla öngörülen ödenekler belirtilmemiştir. Bu kurumların program bazında ödenek cetveli ancak bütçe kanununda açıklanmıştır.

2020 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’na ekli cetvellere baktığımızda, herhangi bir kurumun fonksiyonel sınıflandırmasında yer alan hizmete ne kadar harcama yapılabileceğinin üst sınırı görülebilmekte iken, 2021 yılında uygulanan program sınıflandırmasında fonksiyonel sınıflandırma ile belirlenen ana hizmetlerin karşılığını görememekteyiz.

AĞIR SONUÇLAR DOĞURUR

Bunun anlamı şudur: Bütçenin zaman içinde seyrinin analizinin yapılabilme imkânı ortadan kaldırılmıştır. Örneğin KÖİ yatırımlarına ne kadar ödenek konmuş, daha sonra ne kadar ödenek aktarılmış göremeyeceğiz. Dolayısıyla, KÖİ yatırımlarına yapılan harcamaları da göremeyeceğiz.

Program sınıflandırmasıyla hangi faaliyetlere önem verildiği ve bunlar için ne kadar harcama yapıldığı çok dar bir program düzeyinde sınırlandırılmıştır, alt program ve faaliyetler düzeyine ne kadar kaynak ayrıldığı bilgisine erişilememekte, ihtiyaçlar konusunda etkin bir dağıtım sağlanıp sağlanmadığına dair bir inceleme ve analiz imkânı artık kalmamıştır.

Tüm bunların sonucunda, bütçe hakkı kapsamında mali saydamlık, açıklık ve doğruluk ilkelerinden sapılmakta ve bunlarla bağlantılı olan hesap verilebilirlik ilkesi ile ilgili olumsuz sonuçlar doğmaktadır.

Bu durum, TBMM’nin konumunu ve demokrasiyi tartışmalı hale getirmekle birlikte ekonomide, hukukta, adalette, kalkınmada, sanayileşmede, tarımda çağdaş dünyanın gerisine düşmemize neden olmaktadır.         

PROF. DR. DURAN BÜLBÜL

Yazarın Son Yazıları

Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025
Güvenlik kültürü üzerine - Gazi Zorer

Ülkemizin büyük kısmı aktif deprem kuşağında ve sıklıkla depremi yaşıyoruz ama esaslı bir deprem master planımız yok.

Devamını Oku
19.11.2025
Kemalizm karşıtlığının maskesi - Tunay Şendal

Türkiye, 10 Kasım’ın manevi ağırlığı altında, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasına yönelik tartışmaların bir kez daha alevlendiği bir kırılma anına tanık olmuştur.

Devamını Oku
19.11.2025
Gözden gönüle akan bir aydın - Mücteba Binici

Veteriner hekim Nihat Köse ile ilk karşılaşmamız, 1988 yılının ağustos ayında Samsun Sahra Sıhhıye Askeri Okulu’nda başladı.

Devamını Oku
19.11.2025
İhanet ve gerçekler - Doğu Silahçıoğlu

1914-1918 Birinci Paylaşım Savaşı’nda İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan işgaline uğrayan Anadolu; Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı döneminde, ardında yayılmacı sömürgecilerin ve Saray’ın durduğu ihanet dolu bir sürece sahne oldu.

Devamını Oku
18.11.2025
Kavramların sosyal yaşamdaki etkisi - İsmail Doğan

İnsanlık bir arada yaşamaya başladığı andan itibaren sosyalleşme doğal bir gereksinim olarak ortaya çıkmıştır.

Devamını Oku
18.11.2025
Masumiyet karinesi - Suna Türkoğlu

Hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan “masumiyet karinesi” veya “suçsuzluk karinesi”, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 38’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” hükmü ile pozitif hukukta da yer almaktadır.

Devamını Oku
17.11.2025
Çalışma yasalarında değişim gerekli mi? - Dr. Engin Ünsal

Yasalar da canlılar gibi zamanla yaşlanır ve işlevini yapamaz duruma gelir.

Devamını Oku
17.11.2025
KKTC 42 yaşında! - İhsan Tayhani

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulduğu 15 Kasım 1983’te dünyaya gelenler, şimdi 42 yaşındalar ve onlar, anne ve babalarından farklı olarak özgürlüklerinin güvencesi olan bir Cumhuriyetin kucağına doğdular.

Devamını Oku
15.11.2025
Erken yaşta okur yetiştirmek - Prof. Dr. Sedat Sever

Edebiyat yapıtları, Montaigne’in belirlemesiyle, “Bizim kendimizin dışına, ötemize gitmemize” kılavuz olan estetik birer uyarandır.

Devamını Oku
13.11.2025
Sosyalizm ve cumhuriyet - Kaan Eroğuz

Neoliberal küreselleşmenin 40 yılı aşkın sürede yarattığı tahribat...

Devamını Oku
13.11.2025
Hukuk devleti mi, yargı devleti mi? - Av. Erol Türk

Hukuk devleti herkesin, devleti yönetenlerin de hukuka bağlı olduğu, hukukun üstünlüğünü ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan devlettir.

Devamını Oku
12.11.2025
Ankara Hukuk Fakültesi 100 yaşında - Av. Ahmet AKGÜL

5 Kasım 1925 tarihinde, ilk TBMM binasının toplantı salonunda yapılan törende Ankara’da leyli (yatılı) – nehari (gündüzlü) bir hukuk mektebi açılmıştı.

Devamını Oku
12.11.2025
Onlar daha çocuktu… - Şükrü KARAMAN

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde merdiven altı parfümeri imalathanesinde meydana gelen patlamada üçü çocuk altı emekçi...

Devamını Oku
12.11.2025