Olaylar Ve Görüşler

Hukuk bu olamaz

12 Eylül 2019 Perşembe

Eğer terör örgütüne destek vermek suçu devrede ise önce Habur’da çadır mahkemeleri kurarak örgüt üyelerini aklayanlar yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır.

Ben Ankara Hukuk Fakültesi çıkışlıyım. Bizim fakültenin girişinde Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bu kurumun açılışında duyduğum mutluluğu hiçbir yerde duymadım “sözü yazılıdır. Prof. Dr. İlhan Arsel bizim anayasa hukuku hocamızdı. Medeni hukuk dersinde Prof. Dr. Hıfzi Veldet Veli Dedeoğlu’nun kitabını okurduk. Sevgili Bahriye Üçok’un eşi Prof. Dr. Coşkun Üçok siyasi tarih dersimizin hocasıydı. Roma hukuku dersimize Prof. Dr. Kudret Ayiter gelirdi. Biz hukuk bilgimizi bugün tümü yaşamlarını yitirmiş bu değerli hocalarımızdan almıştık. 
Hukuk ile yasanın farkını biliyoruz. Her yasa hukuka uygun olmayabilir. Asıl olan hukuktur ve yasaların öncelikle hukuka uygun olması gerekir. Olağanüstü dönemlerde geçerli olan KHK’ler ise kesinlikle hukuk dışıdır. Bir kişinin akşam düşünüp, sabah çıkardığı KHK ler uygar, çağdaş ve hukuk devleti olduğunu savlayan bir ülkede geçerli olamaz. Ne acı ki güzel yurdumuz bir süredir KHK’lerle yönetiliyor. Öyle ki TBMM’nin çıkarması gereken türden yasalar bile Bay Erdoğan’ın imzası ile KHK olarak çıkarılıyor. Yaşamsal önemdeki birçok konuda TBMM devre dışı bırakılarak KHK çıkarılıyor.
Hukuk çiğneniyor, hukuk devletinin yalnızca adı var. Gazeteciler hapiste. Yönetime karşı olanlar ya hapiste, ya da yargılanıyorlar. Cumhuriyet gazetesinin bazı yazarları cezaevindeler. Sözcü gazetesinin bazı yazarları yargılanıyorlar. Atılı suç FETÖ örgütüne üye olmamakla birlikte, örgüte yardım ve yataklık etmek. Bu yazarların tümünün ortak yanları aydınlanmacı olmak. AKP yönetimi aydınlanmacı olan ve AKP’ye karşı olan kişi ve yazarları böyle cezalandırmaya çalışıyor.

Yargı eliyle hukuksuzluk
Üzülerek söylemek gerekiyor ki bu cezalar, bu hukuk dışılıklar bazı savcı ve yargıçlar eli ile yapılıyor. Dün bir cemaatin elinde olan yargı bu kez AKP nin elindedir. Öyle olmasa adli yıl açılışı 52 baronun karşı çıkmasına karşın Beştepe’de Cumhurbaşkanı’nın emri altında tüm yüksek yargı üyelerinin katılımı ile yapılmazdı. Gerçek FETÖ’cüler bu cemaate yol veren, bu cemaat üyelerini orduya, yargıya ve güvenlik birimlerine , öteki kamu kurumlarına yerleştirenlerdir. Bu cemaatle geçmişte kol kola olan AKP yönetici ve milletvekilleridir.
İstanbul CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yedi yıl önce sosyal medyada kullandığı sözcükler nedeni ile dokuz yıl sekiz ay ceza verildi. Bu cezalandırma İstanbul yerel seçiminde alınmış sonuçtan ötürü Kaftancıoğlu’ndan ve CHP’den öç almaktır. Eğer yedi yıl önce söylenmiş sözler nedeni ile insanlara cezalar verilecekse o zaman tüm AKP yöneticileri ve milletvekilleri de sorgulanacaklardır demektir. Kaftancıoğlu’na yüklenen suçlar arasında terör örgütüne destek vermek, Cumhurbaşkanı’na hakaret de var.

Oslo’dan başlansın
Eğer terör örgütüne destek vermek suçu devrede ise önce Oslo’da bir yabancı devletin gözetiminde terör örgütü ile Bay Erdoğan’ın talimatı ile görüşenler yargılanmalıdır. Açılım süreci, analar ağlamasın aldatmacaları ile terör örgütünü görmezden gelenler, Habur’da çadır mahkemeleri kurarak örgüt üyelerini aklayanlar yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Terör örgütü Güneydoğu illerimizde hendekler kazıp bombalar yerleştirirken onlara ilişmeyin talimatı verenler yargılanıp cezalandırılmalıdır.

HDP’nin aldatmacası
Diyarbakır’da HDP binası önünde örgüte zorla katılmaları sağlanan çocukların annelerinin çığlıkları da bu yaşananların sonucudur. Bu duruma AKP’nin yanlış politikaları sonucunda gelinmiştir. HDP’nin dağa çıkacak gençleri örgütlediği ve Kandil’e gönderdiği, teslim olan örgüt üyelerinin anlatımlarından anlaşılmaktadır. Şimdi bu noktada HDP örgütünün bu sorunun çözümü için bir komisyon toplansın, durumu görüşüp çözüm üretsin açıklaması da tam bir aldatmacadır. Ne görüşülecektir o komisyonda, örgütün düşünceleri mi anlatılıp yayılacaktır. Gerçek suçlular ortada iken nasıl olur da İstanbul CHP İl Başkanı böyle bir nedenle cezalandırılabilir.
Günümüzde en önemli suçlardan birisi de cumhurbaşkanına hakaret. Bu suç ancak anayasanın belirttiği gibi ettiği tarafsızlık andına uygun davranan, vatandaşları kucaklayan gerçek bir cumhurbaşkanı’na hakaret için geçerli olmalıdır. Ancak Bay Erdoğan AKP genel başkanıdır. Öyle olunca yalnızca AKP’lilerin cumhurbaşkanıdır. Yeni öğretim yılının açılışında bay Erdoğan “Eğitim alt yapısını yeniden inşa ettik” diyor. Onun inşa ettiği altyapı aydınlanmaya ters bir imamlaştırma altyapısıdır. Ve bu yapı ülkemizi ileriye değil geriye götürecektir. Nitekim bundan bir süre önce Emine Erdoğan yaptığı bir konuşmada “Bizim yönümüz Mekke Medine olmalıdır.” demişti. Bu yön ulusumuzu ileriye değil geriye götürür. Bu ulus bunlara katlanmaz.

AV. Erol Ertuğrul



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları