Olaylar Ve Görüşler

Sivas'tan Ankara'ya Mustafa Kemal'in Zor Yolculuğu - Erdal ATICI

27 Aralık 2020 Pazar

Sivas Kongresi 11 Eylül 1919’da tamamlanmış, “manda ve himaye” kesin olarak reddedilmiş, “Ya istiklal, ya ölüm!” parolası kabul edilmiş, Anadolu ve Rumeli’de, yurtseverlerin kurduğu savunma dernekleri “Anadolu ve Rumeli Müdafa – i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilmiş, Kurtuluş Savaşımızın sesi olacak İrade-i Milliye gazetesi çıkarılmaya başlanmış, Kurtuluş Savaşına ve Mustafa Kemal Paşaya düşmanca davranan Damat Ferit’in Anadolu’ya etkisini sona erdirmek için, Anadolu ve Rumeli arasındaki haberleşme kestirilerek Damat Ferit Hükümeti düşürülmüştü.

Yeni kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti adına Tevfik Paşa, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere Amasya’ya gönderilmişti. Amasya’da yapılan görüşmelerden çıkan en önemli sonuç, Mebusan Meclisinin derhal toplanmasıydı. Hem de yurdun en güvenli yerinde, yani Anadolu’da…

Ancak Tevfik Paşa Amasya’da verdiği sözleri İstanbul’a gidince tutmadı. Mebusan Meclisi İstanbul’da toplanacaktı. Mustafa Kemal’in komutan ve idarecilerle yaptığı görüşmelerin sonucunda da çıkan sonuç, o yöndeydi. Milletvekili seçimleri yapılmaya başlandı. Seçimlerde Müdafaa- i Hukuk dernekleri etkili olacaktı…

Mustafa Kemal Paşa da Ankara milletvekili seçilmişti, ama İstanbul’da toplanacak meclisin bağımsız kararlar alamayacağını, İngilizlerin buna izin vermeyeceğini tahmin ettiği için İstanbul’a gitmeme kararı aldı.

Bu arada, yurdun çeşitli yerlerinde düşman işgal hareketleri devam ediyordu. 12 Aralık 1919, İstanbul’u ve boğazları tamamen ele geçirmek isteyen İtilaf devletleri, Osmanlı padişahına Anadolu’da; Bursa, Konya gibi illeri yeni Osmanlı başkenti olarak öneriyorlardı. Mondros’la padişaha “işgallere ses çıkarmayıp, teslim olursanız elinizden İstanbul’u almayacağız” diyen İtilaf devletleri bu sözlerini de yerine getirmeyecekti... 

Vatanseverler de boş durmuyordu elbet! Sivas’ta kadınların kurduğu “Anadolu Kadınları Müdafai Vatan Cemiyeti” yönetim kurulu Mustafa Kemal Paşa’ya telgraf çekerek “biz savaşa hazırız” mesajı verdiler.

14 Aralık 1919, Genaral Queretta Fransız askerleri, Ermeni komiteleri ve Amerikan misyonelerleri eşliğinde Antep’e girdi. 

ZOR YOLCULUK BAŞLIYOR…

Mustafa Kemal Paşa, 17 Aralık 1919’da, bir genelge yayınlayarak, Heyeti Temsiliye’nin İstanbul’a yakın bir yere taşınacağını bildirdi. Genelgede her ilden seçilen milletvekillerinden birinin Heyeti Temsiliye delegesi olmasını istedi.

18 Aralık 1919’da M. Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, İstanbul’da toplanacak olan son Osmanlı Mebusan Meclisinin çalışmalarını daha yakından izlemek için, İstanbul’la demiryolu bağlantısı olan Ankara’ya gitmek üzere Sivas’tan ayrıldılar.

M. Kemal Paşa’nın yanında; Mazhar Müfit (Kansu), Hüseyin Rauf (Orbay), Süreyya (Yiğit), Ahmet Rüstem (Alfred), Cevat Abbas (Gürer), Hüsrev (Gerede), Hakkı Behiç (Bayiç) vardı. O gün İstanbul’da 468 delegenin oy kullandığı mebusan meclisi milletvekili seçimleri yapıldı.

19 Aralık 1919’da Kemal Paşa ve beraberindekiler Sivas’tan Kayseri’ye geldiler. İstanbul’da yapılan milletvekili seçimleri sonucunda: Osmanlı Bankası Yönetim Kurulu üyesi Hamit Bey,  Baro Başkanı Celalettin Arif Bey, devletler hukuku profesörü Ahmet Selahattin Bey, Dışişleri eski müsteşarı Reşat Hikmet Bey, Şeyhülislamlık müsteşarı Kemal Efendi, Kızılay Genel Yazmanı Dr. Adnan Bey, Kiev eski elçisi Muhtar Bey, Profesör Mişon Ventura, Dersim eski mebusu Lütfi Fikri Bey, İtibar ı Milli Bankası eski genel müdür yardımcısı Ferit Bey, Zeytinburnu Fabrikası aşçısı Mesai Partisi adayı Numan Usta milletvekili oldular.

Maraş halkı bildirilerle Fransızlara karşı ayaklanmaya çağrılmaya başlandı.

20 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa Kayseri’de valilik ve belediyeyi ziyaret etti. Şehrin yetkileriyle ve ileri gelenleriyle bir toplantı yaptı.

21 Aralık 1919, Kayseri’den Mucur’a geldi ve geceyi Mucur’da geçirdi. Adana’ya yeni atanan vali Celal Bey, valilikten Fransız bayrağını indirtti.

22 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa Mucur’dan hareket etti ve Hacıbektaş’a geldi. Geceyi Çelebi Cemalettin Efendi’nin misafiri olarak geçirdi. Ertesi gün Hacıbektaş türbesini ziyaret etti. Cemalettin Efendi “Mustafa Kemal Paşanın başlattığı Milli Kurtuluş hareketini desteklediklerini” açıkladı. Londra’da İngiliz ve Fransız yetkililer bir toplantı yaptılar. Midye Enez çizgisini sınır kabul ederek anlaştılar.

23 Aralık 1919, Kemal Paşa yeniden Mucur’a geldi geceyi burada geçirdi. 24 Aralık’ta Mucur’dan hareket etti ve Kırşehir’e geldi. Yunan Hükümeti, işgal kuvvetleri komutanlığına atadığı korgeneral Milyatis İzmir’e gelerek görevini devraldı.

25 Aralık 1919, Kemal Paşa Kırşehir’den Kaman’a geldi. Geceyi burada geçirdi. Denizli ve çevresinden gelen binlerce kişi İzmir’in işgalini protesto etmek için toplandılar ve büyük bir miting yaptılar. İngiliz Yüksek Komiserliği baş çevirmeni, “İslam dünyasında Bolşeviklik ve milliyetçilik hâkimiyetimizi yok edebilir.” Raporu gönderdi.

26 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa, Kaman’dan hareket etti ve Ankara Gölbaşı Beynam köyüne geldi, oradan Gölbaşına doğru hareket ettiyse de, kar yolları kapattığından Beynam’a dönüp geceyi burada muhtarın evinde geçirdiler.

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robeck, İngiliz Genarel Milne: “Mustafa Kemal hareketini yok etmek için büyük güce gerek olduğunu” bildirdi.   

27 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa ve yanındakiler, sabah Beynam köyünden Ankara’ya doğru hareket ettiler, öğleden sonra Gölbaşı’nda Ankara Valisi Yahya Galip Bey, 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa ve Ankara’nın önde gelenleri tarafından karşılandı.

Buradan hep birlikte Dikmen sırtlarından Ankara’ya girdiler. Kente girdiklerinde halkın büyük sevgi gösterileriyle karşılandılar.

M. Kemal Paşa, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyetlerine bir telgrafla; Ankara’ya geldiğini, artık Heyeti Temsiliye merkezinin Ankara olduğunu bildirdi.

Bu haberi Ankara Vilayet gazetesi 29 Aralık 1919 tarihli sayısında yayınladı: “Bu gündüzü yaratan güneşin fecri, Erzurum’da doğmuş, Sivas’ta parlayarak milleti aydınlattı. Her yer o hakikat güneşine kalbini, ruhunu açtı. Türklük âlemi baştanbaşa tek bir nur kütlesi kesildi.”

ANKARA VATANSEVERLERİN KALESİDİR

Ankara’ya 1919 yılında; önce İngilizler, sonra da Fransızlar gelmişti. Kontrol noktaları oluşturacaklardı. O tarihte Ankara Valisi Muhittin Paşa İngiliz yanlısı, İngiliz Muhipleri Cemiyeti taraftarıydı.

Ankara halkı, Azm-i Milli Cemiyetini kurup valiyi tutukladılar ve Sivas’a gönderdiler. Yerine atanan valiyi de şehre sokmadılar. Heyeti Temsiliye üyesi Ömer Mümtaz Bey, Ankara dönüşünde Anadolu ve Rumeli Müdafa –i Hukuk Cemiyeti Ankara Şubesini kurdu.

27 ARALIK 1919 SONRASI

27 Aralık 1919’dan sonra Ankara Kurtuluş Savaşının merkezi haline geldi. Türk halkının kurtuluş ve bağımsızlık umudu oldu. Kocaman bir ülke ve yok edilmek istenen bir halk Ankara’dan gelecek zafer haberlerini umutla bekledi.

Bu süreç içinde Ankaralılar Mustafa Kemal Paşa’ya her koşulda sahip çıktılar. Düzenli ordunun olmadığı dönemlerde, Kemal Paşa’nın yerleştiği Ziraat Mektebinin etrafında sabahlara kadar nöbet tutarak onun güvenliğini sağladılar.

Ankaralılar, şehirlerinin Başkent olmasını ta o günlerden hak etmişti. 

ERDAL ATICI
YAZAR





Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları