Sivas'tan Ankara'ya Mustafa Kemal'in Zor Yolculuğu - Erdal ATICI
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Sivas'tan Ankara'ya Mustafa Kemal'in Zor Yolculuğu - Erdal ATICI

27.12.2020 13:05
Güncellenme:
Takip Et:

Sivas Kongresi 11 Eylül 1919’da tamamlanmış, “manda ve himaye” kesin olarak reddedilmiş, “Ya istiklal, ya ölüm!” parolası kabul edilmiş, Anadolu ve Rumeli’de, yurtseverlerin kurduğu savunma dernekleri “Anadolu ve Rumeli Müdafa – i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilmiş, Kurtuluş Savaşımızın sesi olacak İrade-i Milliye gazetesi çıkarılmaya başlanmış, Kurtuluş Savaşına ve Mustafa Kemal Paşaya düşmanca davranan Damat Ferit’in Anadolu’ya etkisini sona erdirmek için, Anadolu ve Rumeli arasındaki haberleşme kestirilerek Damat Ferit Hükümeti düşürülmüştü.

Yeni kurulan Ali Rıza Paşa Hükümeti adına Tevfik Paşa, Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere Amasya’ya gönderilmişti. Amasya’da yapılan görüşmelerden çıkan en önemli sonuç, Mebusan Meclisinin derhal toplanmasıydı. Hem de yurdun en güvenli yerinde, yani Anadolu’da…

Ancak Tevfik Paşa Amasya’da verdiği sözleri İstanbul’a gidince tutmadı. Mebusan Meclisi İstanbul’da toplanacaktı. Mustafa Kemal’in komutan ve idarecilerle yaptığı görüşmelerin sonucunda da çıkan sonuç, o yöndeydi. Milletvekili seçimleri yapılmaya başlandı. Seçimlerde Müdafaa- i Hukuk dernekleri etkili olacaktı…

Mustafa Kemal Paşa da Ankara milletvekili seçilmişti, ama İstanbul’da toplanacak meclisin bağımsız kararlar alamayacağını, İngilizlerin buna izin vermeyeceğini tahmin ettiği için İstanbul’a gitmeme kararı aldı.

Bu arada, yurdun çeşitli yerlerinde düşman işgal hareketleri devam ediyordu. 12 Aralık 1919, İstanbul’u ve boğazları tamamen ele geçirmek isteyen İtilaf devletleri, Osmanlı padişahına Anadolu’da; Bursa, Konya gibi illeri yeni Osmanlı başkenti olarak öneriyorlardı. Mondros’la padişaha “işgallere ses çıkarmayıp, teslim olursanız elinizden İstanbul’u almayacağız” diyen İtilaf devletleri bu sözlerini de yerine getirmeyecekti... 

Vatanseverler de boş durmuyordu elbet! Sivas’ta kadınların kurduğu “Anadolu Kadınları Müdafai Vatan Cemiyeti” yönetim kurulu Mustafa Kemal Paşa’ya telgraf çekerek “biz savaşa hazırız” mesajı verdiler.

14 Aralık 1919, Genaral Queretta Fransız askerleri, Ermeni komiteleri ve Amerikan misyonelerleri eşliğinde Antep’e girdi. 

ZOR YOLCULUK BAŞLIYOR…

Mustafa Kemal Paşa, 17 Aralık 1919’da, bir genelge yayınlayarak, Heyeti Temsiliye’nin İstanbul’a yakın bir yere taşınacağını bildirdi. Genelgede her ilden seçilen milletvekillerinden birinin Heyeti Temsiliye delegesi olmasını istedi.

18 Aralık 1919’da M. Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye, İstanbul’da toplanacak olan son Osmanlı Mebusan Meclisinin çalışmalarını daha yakından izlemek için, İstanbul’la demiryolu bağlantısı olan Ankara’ya gitmek üzere Sivas’tan ayrıldılar.

M. Kemal Paşa’nın yanında; Mazhar Müfit (Kansu), Hüseyin Rauf (Orbay), Süreyya (Yiğit), Ahmet Rüstem (Alfred), Cevat Abbas (Gürer), Hüsrev (Gerede), Hakkı Behiç (Bayiç) vardı. O gün İstanbul’da 468 delegenin oy kullandığı mebusan meclisi milletvekili seçimleri yapıldı.

19 Aralık 1919’da Kemal Paşa ve beraberindekiler Sivas’tan Kayseri’ye geldiler. İstanbul’da yapılan milletvekili seçimleri sonucunda: Osmanlı Bankası Yönetim Kurulu üyesi Hamit Bey,  Baro Başkanı Celalettin Arif Bey, devletler hukuku profesörü Ahmet Selahattin Bey, Dışişleri eski müsteşarı Reşat Hikmet Bey, Şeyhülislamlık müsteşarı Kemal Efendi, Kızılay Genel Yazmanı Dr. Adnan Bey, Kiev eski elçisi Muhtar Bey, Profesör Mişon Ventura, Dersim eski mebusu Lütfi Fikri Bey, İtibar ı Milli Bankası eski genel müdür yardımcısı Ferit Bey, Zeytinburnu Fabrikası aşçısı Mesai Partisi adayı Numan Usta milletvekili oldular.

Maraş halkı bildirilerle Fransızlara karşı ayaklanmaya çağrılmaya başlandı.

20 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Paşa Kayseri’de valilik ve belediyeyi ziyaret etti. Şehrin yetkileriyle ve ileri gelenleriyle bir toplantı yaptı.

21 Aralık 1919, Kayseri’den Mucur’a geldi ve geceyi Mucur’da geçirdi. Adana’ya yeni atanan vali Celal Bey, valilikten Fransız bayrağını indirtti.

22 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa Mucur’dan hareket etti ve Hacıbektaş’a geldi. Geceyi Çelebi Cemalettin Efendi’nin misafiri olarak geçirdi. Ertesi gün Hacıbektaş türbesini ziyaret etti. Cemalettin Efendi “Mustafa Kemal Paşanın başlattığı Milli Kurtuluş hareketini desteklediklerini” açıkladı. Londra’da İngiliz ve Fransız yetkililer bir toplantı yaptılar. Midye Enez çizgisini sınır kabul ederek anlaştılar.

23 Aralık 1919, Kemal Paşa yeniden Mucur’a geldi geceyi burada geçirdi. 24 Aralık’ta Mucur’dan hareket etti ve Kırşehir’e geldi. Yunan Hükümeti, işgal kuvvetleri komutanlığına atadığı korgeneral Milyatis İzmir’e gelerek görevini devraldı.

25 Aralık 1919, Kemal Paşa Kırşehir’den Kaman’a geldi. Geceyi burada geçirdi. Denizli ve çevresinden gelen binlerce kişi İzmir’in işgalini protesto etmek için toplandılar ve büyük bir miting yaptılar. İngiliz Yüksek Komiserliği baş çevirmeni, “İslam dünyasında Bolşeviklik ve milliyetçilik hâkimiyetimizi yok edebilir.” Raporu gönderdi.

26 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa, Kaman’dan hareket etti ve Ankara Gölbaşı Beynam köyüne geldi, oradan Gölbaşına doğru hareket ettiyse de, kar yolları kapattığından Beynam’a dönüp geceyi burada muhtarın evinde geçirdiler.

İngiliz Yüksek Komiseri Amiral Robeck, İngiliz Genarel Milne: “Mustafa Kemal hareketini yok etmek için büyük güce gerek olduğunu” bildirdi.   

27 Aralık 1919, Mustafa Kemal Paşa ve yanındakiler, sabah Beynam köyünden Ankara’ya doğru hareket ettiler, öğleden sonra Gölbaşı’nda Ankara Valisi Yahya Galip Bey, 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa ve Ankara’nın önde gelenleri tarafından karşılandı.

Buradan hep birlikte Dikmen sırtlarından Ankara’ya girdiler. Kente girdiklerinde halkın büyük sevgi gösterileriyle karşılandılar.

M. Kemal Paşa, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk cemiyetlerine bir telgrafla; Ankara’ya geldiğini, artık Heyeti Temsiliye merkezinin Ankara olduğunu bildirdi.

Bu haberi Ankara Vilayet gazetesi 29 Aralık 1919 tarihli sayısında yayınladı: “Bu gündüzü yaratan güneşin fecri, Erzurum’da doğmuş, Sivas’ta parlayarak milleti aydınlattı. Her yer o hakikat güneşine kalbini, ruhunu açtı. Türklük âlemi baştanbaşa tek bir nur kütlesi kesildi.”

ANKARA VATANSEVERLERİN KALESİDİR

Ankara’ya 1919 yılında; önce İngilizler, sonra da Fransızlar gelmişti. Kontrol noktaları oluşturacaklardı. O tarihte Ankara Valisi Muhittin Paşa İngiliz yanlısı, İngiliz Muhipleri Cemiyeti taraftarıydı.

Ankara halkı, Azm-i Milli Cemiyetini kurup valiyi tutukladılar ve Sivas’a gönderdiler. Yerine atanan valiyi de şehre sokmadılar. Heyeti Temsiliye üyesi Ömer Mümtaz Bey, Ankara dönüşünde Anadolu ve Rumeli Müdafa –i Hukuk Cemiyeti Ankara Şubesini kurdu.

27 ARALIK 1919 SONRASI

27 Aralık 1919’dan sonra Ankara Kurtuluş Savaşının merkezi haline geldi. Türk halkının kurtuluş ve bağımsızlık umudu oldu. Kocaman bir ülke ve yok edilmek istenen bir halk Ankara’dan gelecek zafer haberlerini umutla bekledi.

Bu süreç içinde Ankaralılar Mustafa Kemal Paşa’ya her koşulda sahip çıktılar. Düzenli ordunun olmadığı dönemlerde, Kemal Paşa’nın yerleştiği Ziraat Mektebinin etrafında sabahlara kadar nöbet tutarak onun güvenliğini sağladılar.

Ankaralılar, şehirlerinin Başkent olmasını ta o günlerden hak etmişti. 

ERDAL ATICI
YAZAR



Yazarın Son Yazıları

Yeni bir tür: ‘Barrack-us’ - Dr. Çiğdem Bayraktar Ör

“Devletler arasındaki çıkarları uzlaştırma sanatı” olarak tarif edilen diplomasiyle ülkelerarası diyalogun yapılandırılmasında; bir devletin kimi, nereye, ne zaman gönderdiği son derece önemlidir.

Devamını Oku
15.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025
Türkiye Araf’ta - Gani Işık

Şimdilerde Türkiye’ye bir hal oldu; Cumhur İttifakı, İmralı ile hemhal oldu.

Devamını Oku
25.11.2025
Öğretmenim, canım benim! - Duran Güldemir

24 Kasım Öğretmenler Günü’nün anlamını ve önemini anlatmak için söylenecek çok söz var elbette ancak Ceyhun Atuf Kansu’nun “Dünyanın Bütün Çiçekleri” şiirinin bu dizeleri sanki bir başka söze gerek yoktur der gibi derin bir duygusallık içine sürüklemektedir bizi.

Devamını Oku
24.11.2025
Uçak kazasının düşündürdükleri... - Cumhur Utku

Geçen hafta Azerbaycan-Gürcistan sınırında düşen askeri uçağımızla ilgili bir tanımı düzeltelim

Devamını Oku
22.11.2025
Türkiye’de şap hastalığı neden hâlâ bitmiyor? - Gülay Ertürk

Türkiye’de hayvancılığın en büyük sorunlarından biri, aradan geçen yüzyıllara rağmen hâlâ kontrol altına alınamayan şap hastalığıdır.

Devamını Oku
21.11.2025
Bir döneğin anatomisi - Çiğdem Bayraktar Ör

Dün söylediğini bugün unutuyor; hayır, unutmuyor; “Dün söylediğini yutuyor”!

Devamını Oku
21.11.2025
‘Ot otlayanlar’dan bugüne - A. Celal Binzet

Günümüzün yakıcı sorunlarından birisi olan vergi, bozuk sistemin ana nedenlerinin başında geliyor.

Devamını Oku
21.11.2025
Dünya Çocuk Hakları Günü - Recep Nas

Çocuk Haklarına İlişkin Sözleşme, 20 Kasım 1989 günü Birleşmiş Milletler’ce kabul edilmiş, 2 Eylül 1990’da yürürlüğe girmiştir.

Devamını Oku
20.11.2025
CHP'nin iktidar kurultayı - Ziya Yergök

Türkiye’nin kurucu ve birinci partisi, iktidarın en güçlü adayı CHP, 28- 30 Kasım tarihlerinde 39. olağan kurultayını yapacak.

Devamını Oku
20.11.2025