Sonsuzluk Vadisinde Turhan Selçuk - Metin PEKER
Olaylar Ve Görüşler
Son Köşe Yazıları

Sonsuzluk Vadisinde Turhan Selçuk - Metin PEKER

11.03.2021 07:00
Güncellenme:
Takip Et:

Turhan Selçuk, çizgilerle dünya kuran büyük usta, tam  on bir yıl önce veda etti bizlere, can bildiği Türkiye’ye ve karikatüre. On bir yıl önce bir on bir mart günü... On bir ve on bir olmuş demek! Demek şimdi dönüp bakınca, bu on birlerde sonsuzluğa, suskunluğa geçmiş o…

Suskunluk mudur bu peki?

Geride bıraktıkları hâlâ konuşmuyor mu?

Eserleri bugün de Türkiye’yi anlamak için bir tür karikatür haritası işlevi görmüyor mu?

Evet, ustamız artık yok, ama şunu biliyoruz ki, onun mirasından, o hünerden damlaya damlaya uzayan o elden ‘Osmanlı tokadı’ çıkıyor ve haksızlıkların suratında patlıyor… Patlıyor simgesel olarak ve hep birlikte Oh” çekiyoruz yine... Kocaman bir oh hem de!

‘RÜZGÂRLARI KALEMİYLE ÇİZEN AY’

Bundan tam kırk beş yıl önce, isimsiz bir genç olarak Kök” adlı karikatür albümümü çıkarmaya heveslendiğim vakit, beni cesaretlendiren, dahası, önsözünü yazma yüce gönüllülüğünü gösteren oydu... Kendi kadrajında baktığında, gençleri ümitlendirmenin, desteklemenin bir adımı olarak düşünüyor ve yapıyordu bunu...

Yıllar zaman içinde diğer yıllar ile arkadaş oldukça, bizler de yaş alıyorduk... Turhan Selçuk ise ustalıktan, daha ustalığa, büyük ustalığa, en ustalığa geçiş yapıyordu... Bu dönemde de daima Karikatürcüler Derneği’nin Ankara, İstanbul veya yurdun bir başka köşesindeki herhangi bir faaliyeti gözüne iliştiğinde, tevazulu yüreği ile yanımızda olmaktan büyük bir mutluluk duyardı.

O yanımızda durunca da, dünya durduğu yerde büyür, hevesimiz açılır, çizgiler bizi büyüler, üstat bizi büyülerdi.



Şimdi o dönemler geçti. Peki Ey mah, o rüzgâr geçti” mi diyeceğiz biz de? Hayır hayır! O, rüzgârları kalemiyle çizmiş bir aydı... Dolunayımızdı... Ülkenin üstüne çöken o mahmur karanlığı, tok ve sıcak rengiyle, kaleminden dökülen siyah mürekkebin kıvraklığıyla ideali yapan, kâğıda döken ay parçamızdı o…

Sanatın yozlaşma yokuşundan aşağıya itilmeye çalışıldığı, yahut, iktidarlarca bir stepne derekesine düşürülme oyunu içinde yön kaybetme tehlikesine maruz bırakıldığı bir dönemde bizler sanatın; halktan yana, sanatın kuralları içinde icra edilmesinden yanayız.... Çünkü yaşamdan yanayız. Tıpkı Turhan Selçuk gibi.

Çünkü o sanatsal bilmeyi yaşamı bilmeyle, yaşamla eşleştirmişti... Tıpkı İspanya’nın en netameli günlerinde faşistlerin yüzüne kazanamayacaksınız” diye haykıran bilge yazar Unamuno’nun dediği “Çünkü yaşamak ve bilmek aynı şeydir” sözündeki saklı gerçeklik gibi; o da kuvvet ve anlam katıyordu hayata karikatürüyle ve bilgisiyle…

YOL GÖSTERMEYE DEVAM EDİYOR

Güçlüler iktidar olur. Sertlik hakim olur. Sanırız ki, dünya küçülür. Yapraklar solar. Toprak kurur. Kalplerden kan çekilir. Akıl büzülür... Oysa, sanat, başkaldırır kötümserliğe ve insansızlığa... Sanatçı, bayraktarı olur adil bir ülkenin. Düşülke adına bayraktarı olur.

Turhan Selçuk’un mezarını bin bir çiçek tohumu getiren rüzgârlar ziyaret edip dururken, onun mezarından el alan rüzgârlar bizlerin inançlarını da ziyaret ediyor, çizgilerimizi de ziyaret ediyor...

Dünya gözüyle, dünyaya bir daha, bir daha, daha iyi bakmamızı, özgürlüğün verilen değil, elde edilen bir şey olduğunu söylüyor bize o haber getiren rüzgârlar…

BU “ISRARIN” SEBEBİ VAR…

Sanatın toplumsal mücadele için, sanatsal inceliklerden ödün vermeden ama yapılabilir, yapılır bir uğraş olduğunu o öğretti bize... Şimdi onun yokluğunda biz, onun yolundan giderken aslında onun aradıklarını arıyoruz.

O arayış, sonsuza yargılı, sonsuza yazgılı bir arayış bunu da biliyoruz... Sanatın esnek, sisle, bulanıklıkla arkadaş aurası bizi arayışlarımızda sınıyor. Varsın sınasın. Sanatın kolaya kaçmayan, gecenin ve gündüzün her türden emeğini talep eden o billur sesini bizler de Turhan Selçuk gibi takip etmeye gayret ediyoruz, edeceğiz...

Bunda ısrarın, bize kazandıracağı koca bir ülke vardır. Bunun kazanılacağını da o rüzgârlar bize söyledi. Şimdi Hacıbektaş’ta, sonsuzluk vadisinde cıvıltılı rüzgârlara sürekli bir şeyler söyleyen o bilgenin, çizgileriyle bize her gün yeni ve taze şeyler söylemeye devam ettiğini de unutmayalım...

METİN PEKER

KARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ BAŞKANI

Yazarın Son Yazıları

Yenilmezlikler ve dokunulmazlıklar - Cengiz Kuday

Tarih, bazen büyük savaşlarla değil; küçük, sessiz ve ilk bakışta sıradan görünen olaylarla yön değiştirir.

Devamını Oku
20.12.2025
Büyüyen eşitsizlik, yaygınlaşan yoksulluk - Sıtkı Ergüney

Ekonomide; fiyatlar genel düzeyindeki; artış “enflasyon”, gerileme “deflasyon”, duraklama ile birlikte yaşanan artış da “stagflasyon” olarak tanımlanır.

Devamını Oku
20.12.2025
Hayvancılıktaki yol ayrımı - Gülay Ertürk

Türkiye bugün hayvancılıkta çok kritik bir eşiğe geldi.

Devamını Oku
19.12.2025
Devlet ve kalkınma Okan Toygar’ın - Bilin Neyaptı

Bir ülkede ekonomi yönetiminin temel hedefleri verimlilik ve adil bölüşümdür.

Devamını Oku
18.12.2025
Programda işçinin adı yok - Engin Ünsal

CHP 39. Olağan Kurultayı’nda tüzük değişikliği yaptı ve iktidar programını kabul etti.

Devamını Oku
17.12.2025
Yargı öyküleri - Ziya Yergök

Yıllar önce, 5 Ocak 1982’de Çetin Altan’ın Milliyet gazetesindeki “Şeytanın gör dediği” adlı köşesinde “Eski (Mahkeme Koridorları) sütununa özlem” başlıklı yazısında yer alan, bir ceza avukatının “Oturum” adlı anı kitabından alıntılanmış ilginç bir yargı öyküsüne değinmek istiyorum.

Devamını Oku
17.12.2025
Devletçiliğe dönebilmek... - Kemal Onur

Demokratik ve laik sosyal hukuk devletimizin kurucu lideri Atatürk’ün yönetimi döneminde; ülkemizin ulusal çıkarı açısından bilimsel anlayış ve duyarlı bir bilinçle, iç ve dış sermaye şirketlerinin çıkarları için vahşi madenciliğe kesinlikle fırsat verilmemiştir!

Devamını Oku
17.12.2025
Bu çığlığı duyun! - Mustafa Gazalcı

MESEM, Milli Eğitim Bakanlığı’nın sözde mesleki teknik eğitim merkezleri uygulaması.

Devamını Oku
16.12.2025
ABD’nin esnek realist stratejisi - Nejat Eslen

11 Eylül’ün hemen sonrasında ABD, tek kutuplu dünya düzeninin verdiği cesaretle küresel egemen güç olmanın hayallerini kuruyordu.

Devamını Oku
16.12.2025
Çağdaşlık yolunda bir ömür - Hüseyin Karataş

Çağdaşlık eksikliğine ve dokunulmazlara dokunan sevgili hocam Prof. Dr. Türkan Saylan...

Devamını Oku
13.12.2025
Geleceğin savaş alanı, Türkiye ve Karadeniz - Doğu Silahçıoğlu

“Erken Cumhuriyet dönemi”nde (1923-1938) savunma sanayisindeki gelişmeler Türkiye’yi; başta uçak olmak üzere harp silah araç gereçlerinde dış satım yapan bir ülke konumuna getirmişti.

Devamını Oku
12.12.2025
Gençlik MESEM’den büyüktür - Kaan Eroğuz

AKP iktidarı tarafından 2016 yılında örgün ve zorunlu eğitim kapsamına alınan mesleki eğitim merkezleri (MESEM), çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasında ve “kurumsallaşmasında” kritik bir rol oynuyor

Devamını Oku
12.12.2025
Komisyonda emekçinin adı yok - Şükrü Karaman

Milyonlarca emekçinin yeni ücrete ilişkin alacağı kararı merakla beklediği Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına yarın başlayacak.

Devamını Oku
11.12.2025
İnsan onuru ve demokrasi - Ayşe Atalay

TDK sözlüğünde “onur” kavramı insanın kendisine karşı duyduğu saygı olarak tanımlanıyor.

Devamını Oku
11.12.2025
Karadeniz’de neler oluyor? - Can Erenoğlu

Dünyanın en güvenli ve istikrarlı denizi Karadeniz dünyanın en tehlikeli deniz alanına mı dönüştürülüyor?

Devamını Oku
10.12.2025
Gelir adaletsizliği tırmanıyor! - Devrim Onur Erdağ

Türkiye'de emeğin değeri uzun zamandır siyaset meydanında sıkça dile getirilen bir konu.

Devamını Oku
10.12.2025
Yeni feodal çağ ve dijital baronluk - Doğan Sevimbike

Yanis Varoufakis’in No Kings Means No Barons başlıklı yazısı, çağımızın ekonomik ve siyasal düzenini “yeni bir feodalizm” olarak niteliyor.

Devamını Oku
09.12.2025
Erdoğan’ın 2005’teki hayalleri - Kadir Serkan Selçuk

Yıl 2005. Dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, o dönem henüz el konmamış olan Sabah gazetesinin 20. kuruluş yıldönümü için gazeteye bir yazı yazmıştı.

Devamını Oku
09.12.2025
‘Kırkyama’ siyaset… - Prof. Dr. Utku Yapıcı

Türk siyasetinde son yıllardaki en ilginç gelişme siyasi kimlikler düzleminde yaşanıyor.

Devamını Oku
08.12.2025
Terörist başının ayağına gitmek... - Hatice Topçu

Ulus devletler; tarih bilinci, ortak coğrafya ve dil birliğine dayanır.

Devamını Oku
08.12.2025
Çocuklarımız artık kimsesiz mi? - Özgür Hüseyin Akış

Cumhuriyetin kuruluş yıllarında söylenmiş bir cümle hâlâ kulaklarımızda çınlar:

Devamını Oku
07.12.2025
Çözüm mü, çözülme mi? - Ülgen Zeki Ok

Emperyalist güçlerin Ortadoğu’daki kirli emellerinin önündeki en büyük engel olan Atatürk’ü Türk halkının yüreğinden söküp atmak, yani öldürebilmek için bir gri propaganda yöntemi uyguluyor.

Devamını Oku
06.12.2025
Tek Çin ilkesi - Wei Xiaodong

Türkiye’de Çin’in Tayvan bölgesi yaygın olarak bilinse de bu bölgeye ilişkin tarihi ve siyasi bilgiler genellikle sınırlı kalmaktadır.

Devamını Oku
05.12.2025
İktidarın eğitimdeki U dönüşleri - Nazım Mutlu

Siyasal yaşamının toplamı çeyrek yüzyılı bulan iktidar partisinin kısa tarihi, sayısız U dönüşleriyle doludur.

Devamını Oku
03.12.2025
Cumhuriyete sahip çıkma konuşması: Atatürk’ün ‘Bursa Nutku’ - Hamdi Yaver Aktan

Mustafa Kemal Paşa, 3 Şubat 1933 akşamı İzmir Kordon’daki köşkte akşam yemeği sırasında Bursa’daki olayı öğrenir.

Devamını Oku
03.12.2025
Demokraside seçilenler özgür olmalı - Hüseyin Mert

Demokrasi; çağdaş yaşamın, mutluluğun, ekonomik kalkınmanın ve her türlü gelişmenin önkoşulu, altyapısı ve temelidir.

Devamını Oku
03.12.2025
Tekke ve zaviyelerin kapatılması - Doç. Dr. Hüner Tuncer

Tekkeler ve zaviyeler, İslamdaki tarikatların dinsel tören, toplantı ve eğitim yerleridir.

Devamını Oku
02.12.2025
Suyun akışını sürdürmek - Dr. Anıl Yıldırım Poyraz

“Su ateşe galiptir ancak bir kaba girerse ateş onu kaynatıp yok eder.” - Mevlana

Devamını Oku
02.12.2025
21.yüzyılda Türkiye’de sosyal demokrasi - Halil Sarıgöz

Sosyal demokrat partilerin tarihsel serüvenine baktığımızda, parti programlarının yalnızca birer teknik metin değil; toplumun yönünü, siyasal aklın niteliğini ve iktidar imgelemini belirleyen kurucu belgeler olduğunu görürüz.

Devamını Oku
01.12.2025
Gıda güvenliği sistemimiz alarm veriyor - Adnan Serpen

Gıda yaşam için olmazsa olmazdır ancak kirlenirse hastalığa, hatta ölüme bile neden olabilmektedir.

Devamını Oku
01.12.2025
Buğra Gökce, Silivri'den Cumhuriyet'e yazdı

Otuz altıncı pazar...

Devamını Oku
29.11.2025
İhanetin adı barış olamaz… - Erol Ertuğrul

Güzel yurdumuzda 23 yıldır uygulanan politikalarla, üniter devlet yapımıza ve Cumhuriyetimizin kuruluş anlayışına uymayan görüşler seslerini yükseltmeye başladı.

Devamını Oku
29.11.2025
İmralı ziyareti ve TBMM - Hüseyin Özkahraman

Türkiye’de “Kürt meselesi”, etnik kimlik tartışmalarını aşan; devlet-toplum ilişkilerini, siyasal katılım biçimlerini, demokratikleşme dinamiklerini ve meşruiyet tartışmalarını doğrudan etkileyen çok katmanlı bir olgudur.

Devamını Oku
28.11.2025
İddianame hukukla bağlı mı? - Doğan Erkan

İmamoğlu iddianamesi başından beri hukuk dili yerine tercih edilen siyasal retoriğiyle, delil boşluğuyla, rivayet anlatımlarıyla tartışılıyor.

Devamını Oku
28.11.2025
Seçimin sakatlanması - Cihangir Dumanlı

Anayasamızın 2. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti demokratik bir devlettir.

Devamını Oku
27.11.2025
Kurucu felsefeye dönüş - Mehmet Tomanbay

Son açıklanan TÜİK verileri enflasyon, işsizlik ve derinleşen yoksulluğun gittikçe büyüyen sorunlar olduğunu göstermektedir.

Devamını Oku
27.11.2025
İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

İmralı vesilesiyle CHP dövmek - Esat Aydın

Devamını Oku
26.11.2025
Eğitim sürecinde öğretme ve öğrenme - Cihat Karaali

Geçmişte eğitimciler yalnızca öğretmen değillerdi.

Devamını Oku
26.11.2025
Düzensiz dünya nereye gidiyor? - Nejat Eslen

Yeni bin yılın ilk yüzyılının ilk çeyreği yakında bitecek.

Devamını Oku
26.11.2025
Radbruch formülü ve Türkiye bağlamı - Başar Yaltı

Daha önce bu sütunlarda yayımlanan “Adaletsizliği Görmek” (Cumhuriyet, 07.11.2025) başlıklı yazımızda; adalete giden yolun adaletsizliği görmekten geçtiğini, bir hukuk düzeninde karar veren konumundaki tüm görevliler ile hukuk normlarını uygulayan tüm yetkililerin adaletsizliği görmek, önlemek ve adaleti yerine getirmekle görevli olduklarını, adaletsizliği görme yetisine sahip olmayanların yargıç ve savcı yapılmaması gerektiğini belirtmiştik.

Devamını Oku
25.11.2025