Olaylar Ve Görüşler

Trakos Hâlâ Diri - Mucize ÖZÜNAL

14 Kasım 2020 Cumartesi

Yüzleşme fırsatı olarak depremin sunusunu bir kez daha reddettik. Nedir, ne değildir diyerek sorgulayıp öğrenmede gene yaya kaldık. Duyarlılığı duygusallığa, acıyı melodrama yeğledik gene.

Oysa değerler çatışmasının keskinleştiği koşullar trajedi yaşama, yaratma olanağı veriyordu. Her alanda, bağlamda yüzleşme cesaretini gösteremedik.

Beş duyu ile algılanabilir olana ilişkin olan bilgiler gibi, düşünüm dünyasına ilişkin bilgiler de bilinmedikleri sürece yok hükmündedir. Taş nedir biliyorsak ayağımıza dolananın ne olduğunu biliriz.

Bilgi hakkı insan hakkıdır. Bilgi hakkı sadece bilmeyi değil, bilgiyi yaratma hakkını, yarattığı bilgiyi açıklama ve yayma hakkını da içerir.

Din, bilim, felsefe, sanat insanın sonsuz gelişim ve yaratı gücünün eseridir. Her bir insanın evrendeki biricikliği bundandır. İnsan onuru bundandır. Bu gizil güçle doğarız, ama bunların bilgisi doğuştan bizimle değildir. Bu bilgiyi öğrenimle ediniriz. Suyun yüz derecede kaynadığını, Tanrı düşüncesinin insan zihnine ait bir fikir olduğunu öğreniriz.

ÖLEN BİZİZ…

İnsan ekseninden uzaklaşan eğitim öğretim anlayışının en yakıcı sonucu felsefi bir bilgi olan ahlakın/etiğin ne olduğu bilgisinin esirgenmesi, görecelikle sakatlanmış toplumsal değer yargılarının ahlak sanılmasıdır. Oysa zamana yere göre değişen, dün geçerli olan bu gün geçerli olmayabilir.

Eleştirel, sorgulayıcı, sorunların özüne nüfuz eden felsefi bilginin, eğitim öğretim kurumlarınca engellenmesi sadece ders saatlerinin azaltılması ile değil, evrensel bilgi adı altında bilgi olmayanın sunulmasıdır.

Her bilginin temelinde ve üstünde bulunan düşünsel bilginin toplumdan esirgenmesinin sonucunu depremle bir kez daha gördük. Sorumluluğu ve günahı, kadere Tanrı’ya, çamura çimentoya yükledik. Tekeyi şarapla yıkadık. Günahlarımızı ona yükledik, sunduk kurban diye tanrılara.

Sorumluluğunu bilen, eyleyen insandır aydınlanmış insan. Sorumlu, suçlu ortalıkta. Ortada.

Hesap soracaklar gelecek depreme kadar sunak taşında. Kurban edilmeyi bekliyor.

Ortaçağ karanlığının akbabaları bilgi hakkının kasapları, nöbette.

Trakos ölmedi, hâlâ diri.

Bilginin insan hakkı olduğunu bilmeye cesaret edemeyen keçi biziz.

Bizden esirgenen bilginin, bizim yetilerimizi baskılayıp yok ettiğini göremediğimiz için ölen biziz.

Keçi dipdiri ayakta...

MUCİZE ÖZÜNAL
YAZAR



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları