Öner Yağcı

Kanayan

01 Temmuz 2023 Cumartesi

Toplumsal ve siyasal yaşamımızın, yüzlerce yıllık mücadeleyle kazandığımız yaşama kültürümüzün dönüm noktalarından, yakın tarihimizin utancı Sivas katliamının 30. yılındayız.

Duyarsızlığa son vermenin zorunluluğunu, insan olmanın, çağcıl olmanın çığlığını, yaşamın savunulması bilincinin ve duyarlılığının yumruğunu sıkmasını, aklın ve aydınlığın alçaklığa ve zorbalığa dur demesini öğreten bir gerçeğimizdir Sivas katliamı.

12 Eylül düzeninin bir üst aşamaya sıçradığı 2 Temmuz 1993’te bu tehlikenin doruğa çıktığına tanık oldu tarih.

Sivas’ta kaybettiğimiz yaşam ve kültürdür ve insan yakma suçunun zaman aşımı olamaz.

KAHROLUŞ

“Olacak toplumsal depremin uğultularını duymaktayım” diyen Aziz Nesin’in dediği gerçek oldu: “Kapkaranlık bir bataklık içinde debelenip durmaktayız ve yönetimimizi ellerine bıraktığımız iyi niyetli aptallarla kötü niyetli alçaklar bizi kuşatan karanlık balçığını her gün artırmakta, koyulaştırmaktadırlar.” (Bir Tutam Aydınlık):

Geçen 30 yılda, ülkemiz amansız bir tempoyla kahroluşa sürüklendi.

ÖNCE BİZ

Çanlar Kimin İçin Çalıyor (Hemingway) diye soramayız, önce biz duyuyoruz.

Âdemoğlu Neredeydin (Böll) sorusunun utancını yaşayamayız, belleğimizi silemeyiz.

Değişim’deki (Dönüşüm, Kafka) böcek gibi ezilmeye hakkımız yok.

Yaşamın ve kültürün düşmanları olanca güçleriyle tepemize çökmüş, kör inanç özgür düşünceye amansızca saldırıyor.

Prometheus’un armağanı ateşi bizden geri almak istiyor düzenin tanrıları.

Sivas katliamı, ülkemizi karanlığıyla boğmak isteyen çağdaş faşizmin açtığı kanayan yaramızdır.

Kanatan düzende Korku ve Sefalet iç içe ve Önlenebilir Bir Yükselişi (Brecht) çağrıştırıyor.

Yaşamın ve kültürün bekçiliği “İnsanım, yaşamdan ve gelecekten sorumluyum” diyenlerin ertelenemez görevidir.

Malraux gibi Umut, Barbusse gibi Aydınlık çığlıkları atmalıyız, “Henüz vakit varken...” (Nâzım Hikmet)

GÖZDAĞI

78’li devrimci genç, gerçek bir gazeteci, dergici, televizyoncu, siyaset bilimci, toplumbilimci, yazar, TELE1’de 18 Dakika (Emre Kongar’la) programıyla gündeme bilinç katan Sivaslı yurtsever, sosyalist aydın Merdan Yanardağ’ın tutuklanması, toplumsal muhalefete gözdağıdır.

Gözdağına özne seçilmesi için 2002’den beri yayımladığı ve bin yıl öncesinden yakın tarihimize, toplumsal yaşamımıza ışık tutan kitaplarının adı bile yeterli (çoğu Kırmızı Kedi’de):

MHP Değişti mi?, Ergenekon ve Sosyalistler, Kadro Hareketi: Dünyada ve Türkiye’de Ulusçu Sol ve Üçüncü Yol Arayışının İdeolojik Kaynakları, Bir ABD Projesi Olarak AKP, Yeni Muhafazakârlık/ Neo-Conlar, Kuşatılan Türkiye/ Gülen Hareketinin Perde Arkası, Türkiye Neden Feda Edildi?, Cumhuriyetin Sonbaharı, Darbe İçinde Darbe, Medya Nasıl Kuşatıldı?, Liberal İhanet/ Siyasal İslam’a Biat Edenler, İçtihad Kapısı/ İslam Dünyasının Süren Ortaçağı ve yeni, korkutan kitabı İslamo-Faşizm.

Yanardağ’ın kitaplarını okumak boynumuza borçtur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Savaş ve insan 14 Aralık 2024
Zaman, savaş ve insan 7 Aralık 2024
Tüketilmek 30 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları