Bir yaşam “seviyesi” yakaladınız mı, onun altına düşmeyeceksiniz..
Düşerseniz şayet..
Bolluktan darlığın o kötü ruh halini yaşarsınız!
Zenginken fakir olmak fenadır!
Tüm zenginlerin, liderlerin, sanatçıların korkulu rüyasıdır bu!
Zirvedeyken düşmek çok kolaydır!
Maharet, her gün, her hafta, her ay, her yıl orada kalmaktır!
Beşiktaş da büyük bir topluluk kulübüdür..
İşte bu yüzden her zaman zirvededir, favoridir..
Şimdi, Avrupa’da oynadığı son maçlar anımsanırsa, yakaladığı bu “Seviyeyi” Balıkesir’de de sürdürmeliydi Beşiktaş! Büyük takım olmanın zorluğu, zorunluluğuydu bu!
Bir de maçı alırsa lider olacaktı!
Ama Balıkesir’in hocası daha maç başlamadan “bombasını” patlattı!
“Oynatmamak” üstüne kurduğu oyun planını açıkladı ya! Ben de “bingo” dedim!
Türk futbolunun nerede zorlandığının açık ifadesiydi bu! Oynatmamak!
Oysa futbol, oynamak üstüne kurulu bir oyundur!
İşte bu yüzden birçok ülkede futbol lezzetli seyredilir!
Bundan dolayıdır ki onlarda futbol, biz de ise adı ve kuralları “Futbol” olan ama başka bir oyun icra edilir sahalarda.. Çünkü, mentalite farklıdır!!
“Oynatmamak taktiğinin” altında zalim tekmeler yatar!
Türkiye’de futbolun “katili” olan anlayıştır bu..
Aslında, küçük düşüncelerin büyük taktiğidir..
Taktik “bombalarından” bahsederken Serdar kendi bombasını patlatıyordu…
Ters kafa vuruşu ile az daha kendi kalesine gol atacaktı.. Yukarıda taktikten bahsediyorduk ya..
Sosa’ya da o taktik uygulandı..
Durduramıyorsan tekme at oynatma!..
Adı “Oynatmama felsefesi..”
Siz dünya paralar harcayarak futbolcu getirin, futbol kasapları sahada kesim yapsın!
Bunun adı da taktik olsun.. Yok ya..
Oysa Balıkesirli çocuklar maçın genelinde ne de güzel oynadılar!
Ne gerek var ki böyle bir zihniyet-i taktiğe…
Alan savunması zaten karşı takımı kilitlerdi! Öyle de oldu! İngiltere’deki oyundan çok uzaktı ama Beşiktaş! Ama bakın, zaten ‘Yeryüzünde de bir şeyler ters gidiyor’! Sahi, gerçekten ters gitmiyor mu sizce de!?
Zalimlerin masum, barışçı görünenlerin katil, gaddarların iyilik sever, namussuzların namuslu, hırsızların dürüst göründüğü bir dünyada futboldaki bu gariplik çok mu yani!?
Bu arada, hücum hattında yalnız kalan Demba Ba, Mustafa Pektemek ile pekiştirildi. Pektemek golü buldu.. 1-0 oldu. Demba Ba çıktı..
Oyuna giren Olcay yine gol kaçırdı ya..
Hadi size bir soru:
Bir insan, az sonra öleceğini bildiği halde “Maç kaç kaç?” diye sorar mı?
Sorar..
Taraftardır bu..
Hele hele Beşiktaşlıysa..
Kesinlikle sorar!..
Beşiktaşlı “Deli Dündar’ın” son sözleriydi bunlar.. Ölmeden önce oğlunun elini tutup “Beşiktaş’ın maçı kaç kaç” diye soran adam..
Yani Dündar Kanadlı..
“Ölümle yaşamı ayıran çizgi, Siyahla Beyazı ayıramaz ki..” yazıyor mezar taşının üstünde.. Koca bir Kara Kartal da var kabristanında.. Mermerden…
Bu bayram da dua ettim onun için..
Kusura bakmayın bugün biraz hastaydım..
En Kalbi Muhabbetlerimle…
Ben CAN; Orhan Can…