Özdemir İnce

Cumhuriyet parçalanmaz bir bütündür

28 Ekim 2022 Cuma

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, 8. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’nda “Yerelden Evrensele Şehir Ufku: Kahramanmaraş Örneği” başlıklı konferansta konuşmuş. Cumhuriyet’in kazanımlarını hedef alan Ünal, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate yani dile dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin’de yaptığı kültürel devrimdir ve o da dile dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok etmiştir” ifadelerini kullanmış.

Cemil Meriç’in yazdığı, “Bu Ülke” adlı kitaptan alıntılar yaparak gençlere seslenen Mahir Ünal, “Bugün konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz, konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Mesela melül, mahsun, inkisar, keder, hüzün, buhran bunların hepsini tek bir kelimeyle ifade ediyoruz; stresliyim” diye konuşmuş.

Karşılaştığı tepkiler sosyal medya hesabından konuyla ilgili paylaşım yapan Ünal, “Bugün “Bir Kitap Okudum” etkinliğinde gençlerle Cemil Meriç’in “Bu Ülke”sini konuştuk. Kamus (sözlük) bir milletin hafızasıdır cümlesinden yola çıkarak yaptığım değerlendirme Cumhuriyet’e dönük değil kültür devrimi olarak yapılanlara dair bir tespittir. Buradan bir düşmanlık çıkaramazsınız”diyerek kendisini savunmuş.

***

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden mezun, imam-hatip sevdalı Mahir Ünal,  İ.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans da yapmış. İTO’da müşavir olarak çalıştıktan sonra AKP’de siyasete girmiş. Vikipedi’ye “AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın yayımlanmış kitabı var mı” diye sordum. Yokmuş! İtiraz ettiği konuda bilgi dağarı ilahiyat öğrenimiyle sınırlı.

Şimdi, Mahir Ünal’a bilmediği konularda bir ders vermemiz gerekiyor:  

1. Fransa’da dil devrimi, şair Joachim du Bellay’in 1549 yılında yayınladığı La Défense et Illustration de la Langue Française (Fransız Dilinin Savunulması ve Aydınlanması “Övgüsü”) adlı kitabıyla başladı yani 1789 devriminden tam tamına 340 yıl önce. Aynı dönemde Avrupa’nın öteki ülkelerinde de dil devrimleri oldu. Mao devrimine gelince: Çince, Mao’dan birkaç yüzyıl önce gelişimini tamamlamıştı.

2. Osmanlıca Türkün dili değildi. Farsça ve Arapça salatasıydı. Saray’da bile konuşulmazdı. Resmi yazışma ve edebiyat diliydi. Anadolu Türkü bu salatayı ağzına almadı. Kültür bağlamına gelince: Osmanlıcada evrensel düzeyde ciddi bir düşünce ve bilim kitabı pek enderdir. Olanlar da Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Türkçeye aktarılıp yayımlandı. Medreselerde öğrenim dili Arapça idi ama Arapça yazılan kitaplar da daha önce yazılmış bilgilerin tekrarı ya da özetinden öteye pek geçmezdi. 

3. Mahir Ünal’ın Cemil Meriç’ten aktardığı “Konuştuğumuz Türkçe ile bir düşünce üretemeyiz sadece konuşma ihtiyacımızı karşılayabiliriz” sözleri yanıltıcıdır. Dil Devrimi’nden sonra yayımlanan yapıtlar kendisini doğrulamıyor. Bu iddianın ardından yazdığı kitaplarda Osmanlıcayı değil dil devrimin Türkçesini kullanmıştır.

4. “Mesela melül, mahsun, inkisar, keder, hüzün, buhran bunların hepsini tek bir kelimeyle ifade ediyoruz; stresliyim” itirazına gelince: Vikipedi’de Mahir Ünal’ın Arapça bildiği yazılmasına karşın bu dili bilmiyor. Saydığı sözcükler morfolojik yani biçimbilgisi bakımından aynı sınıfta değil ki aynı anlama gelsinler. 

1923’te okuma yazma oranı yüzde 2 bile değildi! 1923 yılında başta İstanbul olmak üzere ülkemizde kaç kütüphane ve bu kütüphanelerde kaç kitap vardı? Bunu da mutlaka öğrenmeli. Karşısında, kültür ve bilgi yoksulu AKP kitlesi yok.

“Dindar nesil” tornasının ürünü Mahir Ünal daha sonra “Buradan Cumhuriyet’e karşı bir düşmanlık çıkaramazsınız” demiş. Çıkar Mahir Ünal, çıkar! 1923-2002 arasını deftere-kitaba yazdık diyelim ama 20 yıldır iktidarda yaptıklarınız düşmanlık değilse düşmanlık nasıl bir şey?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Maçı hakem bitirir 26 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları