‘Manevi yeterlilik’ demek ne demek?
Özdemir İnce
Son Köşe Yazıları

‘Manevi yeterlilik’ demek ne demek?

14.05.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

4 Mayıs 2024 tarihli Cumhuriyet gazetesinden (s.4) aktarıyorum: Edinilen bilgilere göre yeni ÖMY kapsamında bakanlık Milli Eğitim Akademisi’ni kurmayı hedeflerken “öğretmenlik yeterlilik” niteliklerinde de güncellemeye gitti. Bakanlık, öğretmenlik mesleğinde mevcut olan “özel alan biligisi”, “pedagojik formasyon bilgisi” ve “genel kültür bilgisi” yeterliliklerine “manevi değerler eğitimi verme” yeterliliğini ekledi. Bakanlığın, öğretmen adaylarına akademi kapsamında gösterilecek dersler arasında “öğrencilere manevi değerler eğitimi verme” dersinin de bulunduğu iddialar arasında.

AKP kafası bazı temel kavramları kendi bulanık amaçları için kullanmakta maşallah pek mahirdir. Şimdilerde manevi değerler kavramını “kav” (poker oyunu deyimidir) olarak masaya sürmekte. İlk önce şunu “masa”ya süreyim ben de: “Manevi değer” zaman ve ortama göre değişebilir bir kavramdır. Cumhuriyetin Milli Eğitim Bakanlığı olmayan “Maarif Vekâleti”nin buradaki özel kastı “Öğrencilere İslami dogmalar öğretmek” ile tanımlanabilir. Bir başka anlamı yoktur.

Manevi değerler”in internetteki anlamı şöyle: “Sevgi, saygı, merhamet, cömertlik, sorumluluk gibi değerler manevi değerler olarak ifade edilebilir. Nesilden nesile aktarılan manevi değerler; sevme, sevilme, ait olma, kendini gerçekleştirme gibi bireyin ruhi gereksinimlerini karşılayan en başat ihtiyaçlardandır.”

Temel özelliklerin on biri şunlarmış: “Azim, nezaket, cömertlik, doğruluk, ihtişam, saygı, adalet, sağduyu, zekâ, cesaret ve cazibe. Ancak tüm bu özellikler içinde on ikincisi var ki Aristo onun için, kişiyi taçlandıran asıl erdem o demiş. İşte bu en değerli görülen özellik, Yüce gönüllülük imiş...”

 Ancak ben “ihtişam”ın manevi değer olduğunu kesinlikle kabul etmiyorum. Çünkü “fiyaka” ve “gösteriş”tir. Ve kuşkusuz Aristo’nun saydığı “yüce gönüllülük” tartışılmaz bir erdemdir. Hemi de en büyüğünden.

Erdem”in dinsel zıddı (tersi) “günah”tır evrensel ölçülere göre. Şimdi “erdem” ve “günah”ları, izninizle, sınıflandıralım:

Erdemler ve günahlar: iffet (castitas), tersi şehvet (luxuria); ölçülülük (temperantia), tersi oburluk (gula); cömertlik (caritas) tersi açgözlülük (avarita); çalışkanlık (diligentia), tersi tembellik (acedia); sabır (patientia), tersi öfke (ira); nezaket (humanitas), tersi kıskançlık (invidia); alçakgönüllük (humilitas), tersi kibir (superbia)...

Yukarıda parantez içinde Latincelerini de yazdığım erdemler ve günahlar Hıristiyanlıkla ilgilidir. Gerçek Müslümanlar bu sınıflandırmanın altını duraksamadan imzalarlar. Derdim Hıristiyanlık ile Müslümanlığı çarpıştırmak değil. Bütün dinler iyi ahlakı savunurlar. Türklerin ilk dini olan Göktanrı dininin de erdem ve günah anlayışı farklı değildir. Tepemi attıran, “Maarif Vekâleti”nin dünya halkları tarafından bilinen, kabul edilen ve savunulan evrensel değerleri “yerli ve milli değerler” olarak piyasaya sürüp kostaklanması.

Bre Allah’tan korkmaz, peygamberden utanmazlar, öğretmen alımında yapılan kirli mülakatlarda, yazılıda 90 alana mülakatta 40 puan verip eleyen ve onun yerine yazılıda 40 alana sözlüde 95 verip kadroya alan siz değil misiniz? Kal neymiş (Mersin deyimi), “manevi değerler eğitimi” imiş… Sevsinler sizin manevi değerler eğitiminizi...

Cumhuriyetin eğitim ilkelerini yazayım da öğrenin bari: “Eğitim politikasının temel ilkeleri olarak da şu on ilke saptanmıştır: Eğitim, ulusal, bilimsel, karma, uygulamalı, laik, disiplinli olmalıdır; halk eğitimine önem verilmelidir; eğitim birliği sağlanmalıdır; öğretmenlere değer verilmelidir; eğitimde fırsat eşitliği sağlanmalıdır.”

Cumhuriyet karşıtı “Maarif Vekâleti”nin kutsallaştırdığı “manevi değerler eğitimi” Cumhuriyetin eğitim ilkeleri arasında yok. Ama “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”nde öğrencilerin yaşam boyu sürdürecekleri kazanımların inanç ve din düzleminde verilmesi amaçlanmakta. Bu ilkeyi kaleme alan kafanın somut örneklerini görmek için geleceği beklemenin gereği yok! 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden CHP’ye geçen belediyelerin borç listeleri ile bayağı zevkli, kendilerince görkemli (!) belediye makam ve salonlarının döşemelerine bakmak yeter! “Manevi değerler eğitimi”nin somut sonuçlarına kanıt olarak!

Yazarın Son Yazıları

Gunnamak

“Doğurganlık hızı felaket!” Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, Saray’da yapılan Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda, doğurganlık hızının “felaket düzeyine indiğini” söylemiş.

Devamını Oku
19.12.2025
Atatürk’ü örnek verip...

1 Ekim 2025 günkü Sözcü gazetesinin 11. sayfasında şöyle bir haber yayımlandı:

Devamını Oku
16.12.2025
Piliç değil bilinç

İnsanın kendisine sorduğu “Ben kimim” sorusu ve bir sorgulayıcının ona sorduğu “Sen kimsin” sorusu, gerçek anlamda, o kişiye varlığının adresini sormaktan başka bir şey değildir.

Devamını Oku
14.12.2025
MHP’li Semih Yalçın’a cevap

7 Aralık 2025 günü yayımlanan ve MHP’nin siyaset dağarı ile tarzını tasvir ettiğim “Vehim denen şey” başlıklı yazıma partinin genel başkan yardımcısı ve yazıda adı geçen kişinin (Semih Yalçın) tepki göstereceğini kuşkusuz tahmin ediyordum.

Devamını Oku
12.12.2025
Tek parti=Cumhuriyet

Tarih cahilleri ve tarih inkârcıları için bir kez daha okunması için dökümlü bir şekilde ve tekrar yazıyorum:

Devamını Oku
09.12.2025
Vehim denen şey

1. Gerçekte var olmayan fakat var olduğu sanılan, varmış gibi tasarlanan düşünce ve zan.

Devamını Oku
07.12.2025
Ekümeniklik mavalı

Şu kavanoz kıçlı dünyada her nesnenin, olgu ve olayın bir tanımı vardır.

Devamını Oku
05.12.2025
Kürtçe güçlendirilecekmiş...

Kürtçe güçlendirilecekmiş, hatta kalıcılaştırılacakmış.

Devamını Oku
02.12.2025
30 Kasım 2007

Gelecek yıllarda adını sık sık anmak zorunda kalacağımız Prof. Dr. Engin Arık (14 Ekim 1948) 30 Kasım 2007 günü (nedeni kuşkulu) bir uçak kazasında ekibiyle birlikte aramızdan ayrılmıştı.

Devamını Oku
30.11.2025
3 Kasım 2002’yi hatırlamak!

3 Kasım 2002 günü olanı, olanları aramızdan kaç kişi anımsamakta?

Devamını Oku
28.11.2025
Eski defterler...

Eski defterler son derece önemlidir.

Devamını Oku
25.11.2025
AKP’yi iktidara getiren seçim

1 Kasım 2002 günü “İki gün sonra 3 Kasım 2002” başlığıyla Hürriyet gazetesinin Avrupa baskısında...

Devamını Oku
23.11.2025
Devri sabık yaratmak

Devri sabık yaratmak, Türkiye siyasi tarihinde yeni gelen yönetimin/iktidarın, kendinden önceki dönemi sorgulaması, hesap sorması vb. anlamında kullanılan ifadedir.

Devamını Oku
21.11.2025
Toplu iğne ve nankörlük

Basında yer alan haberlere göre, Cumhuriyetin kuruluşunun 102. yıldönümü münasebetiyle savunma sanayisindeki gelişmeleri anlatan AKP genel başkanı ve Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan, “Dünya genelinde satılan her 100 İHA’dan 65’ini biz tedarik ettik, 180 ülkeye ürün ihraç ettik. Sizleri 25 yıl geriye götürmek istiyorum, ülkemizde bir toplu iğne üretebiliyor muyduk” demiş.

Devamını Oku
18.11.2025
‘Entel-dantel Özdemir Bey’in itirazı

“Eşit anayasal vatandaşlık...

Devamını Oku
16.11.2025
Bir veda için adagio*

Değerli okurlar, bir terslik yüzünden 28 Mart 2025 günü yayımlanan bu yazıyı bir kez daha okumak zorunda bıraktığım için lütfen bağışlayın beni.

Devamını Oku
14.11.2025
Karakuşi siyaset

Kuzey Kıbrıs’ta cumhurbaşkanlığı seçimini ana muhalefetin adayı Tufan Erhürman’ın kazanmasının ardından, genel kanıya göre, MHP lideri Devlet Bahçeli önemli bir açıklama yaptı.

Devamını Oku
11.11.2025
İşin aslı

Kürtçülerin, Türkiye’nin demokrasi bağlamında atacağı ilk adımın “ilkokuldan üniversiteye Kürtçe anadilde öğrenim hakkının anayasada yer alması talebinin yerine getirilmesi” olduğunu biliyoruz.

Devamını Oku
09.11.2025
Bir kez daha emriniz olur!

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Devlet Bahçeli’nin “terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili olarak düşüncelerini eleştiriyor.

Devamını Oku
07.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (3)

CERN’in (European Center for Nuclear Research-Avrupa Parçacık Fiziği Araştırma Merkesi) evrenin oluşumuyla ilgili olarak yapmaya başladığı deney Türkiye’yi birden bilim dünyasının göbeğine getirdi.

Devamını Oku
02.11.2025
Kurtarıcının adı toryum (2)

Özdemir İnce: Uranyum bu kadar belalı bir madde, tehlikeli, radyasyon yayıyor.

Devamını Oku
31.10.2025
Dreyfus A la Turca

Hüseyin Gün 4 Temmuz 2025 günü tutuklandığına göre işlem çok daha önce başlamış olmalı. Demek ki Merdan Yanardağ’ın casusluğu (!) o günden çok daha önce belli olmuş olmalı. Öyle değil mi? Gecikme operasyon icabı mı aceba? Yoksa kerrat cetvelini (çarpım tablosunu) bilmeyen kasap hali mi?

Devamını Oku
28.10.2025
Kurtarıcının adı toryum (1)

21 Ekim 2025 Salı günü yayımlanan “Toryum dedikleri şey” başlıklı yazımla “toryum” adlı ender elementle tanıştınız.

Devamını Oku
26.10.2025
Bir kez daha toryum denen mucize

Gazetelerde, kitaplarımda yayımlanmamış yazı(lar) da var zulada.

Devamını Oku
24.10.2025
Toryum dedikleri şey

Ülkemizde edebiyattan en ince bilimlere kadar tuhaf bir alışkanlık vardır.

Devamını Oku
21.10.2025
Dilini eşek arısı soksun!

Eşek arısının nasıl soktuğunu çok iyi bilirim.

Devamını Oku
19.10.2025
UYANIN

Uyanın, uyanın artık, ey yitik insanlar!

Devamını Oku
17.10.2025
Yerçekimi

Yerçekimi denen şeyi ben bulmadığım için ortak mal Vikipedi’ye başvurarak tanımını bilginize sunuyorum.

Devamını Oku
14.10.2025
Sorumluluk

Biraz önce en küçük kardeşim Bülent telefon etti.

Devamını Oku
12.10.2025
Comandante Che Guevara

Deniz kıyısına oturup da denize girmediğim, içki içtiğim günler.

Devamını Oku
10.10.2025
Sisifos olarak

Okuyacağınız yazı 6 Eylül 2020 günü gazetemizde yayımlanmış.

Devamını Oku
07.10.2025
Gündelik hayat ve kuralları

Uzun süredir, gündelik hayatın türlüsüyle, sağlık işleriyle, bilgisayarımla, internetle, telefon santralcılarıyla, sekreterlerle başım hiç de hoş değil.

Devamını Oku
05.10.2025
Yürrü kerreste müdürü

Mersin’de, çocukluğumda, o zamanlar adı Bozkurt olan caddenin üzerindeki Büyük Çıkmaz Sokak’ta (artık çıkmaz değil) otururduk.

Devamını Oku
03.10.2025
Düşman bile yapmaz

Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, doğal zenginlikleri ve tarihi mirasıyla dünya çapında ilgi gören Muğla’nın, rant uğruna tehdit altında olduğunu söyledi.

Devamını Oku
30.09.2025
Müslüman birey yoktur*

Defterlerimden birine yazdığım ancak kaynağını yazmayı ihmal ettiğim alıntı şöyle...

Devamını Oku
28.09.2025
Zırva tevil götürmez (2)

Zırvalıkla ilgili ilk yazıyı 29 Ağustos 2025 günlü Cumhuriyet gazetemizde yayımlamıştım.

Devamını Oku
26.09.2025
RTE ne yapmak istiyor?

Basından bir haber: “Kabine toplantısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’deki sarayında toplandı. Saat 14.30 sıralarında başlayan ve iki saat süren toplantıda, PKK’nin sembolik silah bırakma töreni ve Meclis’te komisyon kurulması çalışmalarıyla devam eden süreç, orman yangınları ve Gazze gibi başlıklar görüşüldü. Toplantının ardından konuşan Erdoğan, CHP’ye seslenerek ‘Siyasette pek çok şeyin kazası olur ama süreci yokuşa sürmenin affı olmaz. Süreç, özellikle ana muhalefet partisi için geçmiş günahlarına kefaret olabilecek bulunmaz bir fırsattır’ dedi.”

Devamını Oku
23.09.2025
Emekliler ve iktidar

Televizyonların emeklilerin hal-i pür melalini tanımlayıp aktarmak için seçtikleri insanların neredeyse tamamı garip bir ruh durumu içinde.

Devamını Oku
21.09.2025
Mahşer günleri

Bu yazıyı yazmaya değerli ve genç yoldaşım Zülâl Kalkandelen’in 3 Eylül 2025 günlü Cumhuriyet’te yayımlanan “Ortadoğu kazanı fokurduyor” başlıklı yazınında yer alan Cengiz Çandar’la yapılan söyleşiden aktardığı şu bölümü okuyunca karar verdim...

Devamını Oku
19.09.2025
Din ve tarafsızlık

Hemen yazalım sonra neyin ne olduğunu açıklayalım: Teokratik yönetimde devlet başkanı genellikle bir dini liderdir.

Devamını Oku
14.09.2025