Özdemir İnce

Bilimin dine dinin bilime ihtiyacı yok (2)

26 Temmuz 2024 Cuma

İslam ulemasına göre bilgi Kuran’dadır ama Kuran’da dünyanın düz olduğu yazar. Yazar, çünkü Kuran’ın indiği dönemde dünyanın düz olduğuğuna inanılıyordu. Bu işi uzatmadan kestirip atmak için 15 Ekim 2008 günü Hürriyet gazetesinde yayımlanan “Dünya düz müdür?” başlıklı yazımı okuyalım:

[5 Ekim 2008 Pazar günü yayımlanan “Harun Yahya safsatası ve evrim” başlıklı yazım müthiş bir e-posta saldırısına uğradı.

Selim Can adlı çok zarif bir okur, “Bu Darvin denilen bilmem neden başka akıllı gelmemiş mi bu dünyaya? Bu Yahudi pezevenkten başka yani. Ve buna inanan salaklara ne diyeceksin? Aslında bu DİNSİZ KİTAPSIZ HERİFİN gayesi planlı ve programlı olarak dinleri inkâr etmek, başka bir şey değil onun bu sergilediği soytarılıklar” diye buyuruyor.

Gönderilen e-postaların çoğu bu minvalde. Bu insanları yetiştiren 50 yıldır TC Milli Eğitim Bakanlığı! Yetiştirmeye devam edeceği yaptığı işlerden anlaşılıyor. Aynı yazının son bölümü de tepkiye yol açtı. O bölümde şöyle diyordum:

“Bilimi dinin sınavına, dini bilimin sınavına sokmak saçmalıktır. Bilimi dinselleştirmek, dini inancı bilimselleştirmek de delice bir saçmalıktır. Saçmalıktır ama her dinin her türlü din yobazları bu türden saçmalıkları adım başı yapmaktalar. Aklı başında din adamları din ve bilimin iki ayrı alan olduğunu, bu iki alanın birbirine karıştırılmaması gerektiğini söylüyorlar ve çok iyi ediyorlar. Bilim adamları Tevrat, İncil ve Kuran’ı bilimsel değerlerle inceleyecek olurlarsa toplumda huzur kalmaz. Müslüman din adamlarının Kuran’da dünyanın düz olduğunun yazılı olduğunu savunduğunu biliyor musunuz? ‘Tanrı’nın yeryüzünü düz olarak gökleri de muhafazalı bir tavan şeklinde yaratması, insanların geniş yollarda yürüyerek kolaylıkla seyir ve seferlerde bulunmalarını sağlamak içindir. Tanrı bunu kitabında açıklar.’ (Taberi‘Milletler ve Hükümdarlar Tarihi’, Cilt 1, s.3)”

Fanatik kitle bu bölüme de ateş püskürdü. Kuran varken neden Taberi’den örnek gösteriyormuşum? Ben kimseyi kırmak istemediğim için Kuran’dan örnek göstermedim. Kuran’da elbette dünyanın yuvarlak olduğu ve Güneş’in çevresinde döndüğü yazmıyor.

Peki ne yazıyor ? Şunlar yazıyor:

“Ardından yeri yaydıkça yaydı” (Naziat suresi, 27-33)

“Il a ensuite étendu la terre” (Sourate LXXIX, 30)

“and the earth-after that He spread it out” (The Pluckers, LXXIX, 30)

“Odur sizin için yeri döşek gibi yapan” (Taha suresi, 53)

“Yeri yayan, üzerinde sabit dağlar...” (Rad suresi, 3)

Türkçe’deki Kuran çevirileri, çeviriden çok aşırı yorum içeriyor. Bir çevirmen, “Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı” diyor. İkincisi, “Bundan sonra da yeri yayıp deve kuşu yumurtası biçiminde yuvarladı” diye yorumluyor. Üçüncüsü ise “Bundan sonra da yeri döşedi” diye yazıyor. Daha ilginç bir meal çevirisi (!) de var: “Ondan sonra yer küreyi eksenine göre eğip bir elipsoit haline getirerek yayıp döşedi.”

El insaf yani! Ben bunları bildiğimden kimseyi üzmemek için ana kaynağa gönderme yapmadım. Kuran’ın Arapçasında, Fransızcasında, İngilizcesinde “Yeri yaydı” diyor. Bu yayma masa örtüsü gibi yayma anlamında. Din kitaplarını bilimselleştirmek çok tehlikelidir!] (Hürriyet, 15 Ekim 2008)

Ramazan ayı gelince başta Hürriyet olmak üzere (ki bu alışkanlığın mucididir) neredeyse bütün gazeteler ramazan ve din konusunu işler. Ama konuk yazarlar işin aslına asla girmezler: Bütün dinlerde peygamberlere ilkin yoksullar ve ezilenler inanır. Kendilerine seslenmeyen, kendilerini kollamayan birinin dinine neden inansınlar? Bütün peygamberlere, başlangıçta siyasi ve ekonomik iktidarlar hemen muhalefet ederler. Din yaygınlaşınca, onu kabul ederler ve dizginleri ele alırlar.

Ramazan ayında gazetelerde hazırlanan özel bölümlerde yayımlanan teolojik yazıların tamamı, sadece, her türlü iktidarın (siyasal, ekonomik vb.) işine yarar. Türkiye’de de İslamcıların ekmeğine yağ sürer. AKP’ye hizmettir!

Hürriyet gazetesinde bu yılın âlim ve muallimi Yrd. Doç. Dr. Emre Dorman “Kuran ve Bilim” adlı köşede Kuran’ın bir bilim kitabı olduğunu kanıtlıyor:

“Ve evreni (göğü) kuvvetimizle kurduk muhakkak ki onu genişletmekteyiz” (Zariyat Suresi 47)

***

Not: İlk yazının birinci satırındaki 2022, 2012 olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları