Demirtaş’ın savunması
Özgür Mumcu
Son Köşe Yazıları

Demirtaş’ın savunması

17.02.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bu hafta Selahattin Demirtaş, 15 ay sonra ilk defa mahkemeye çıktı. Üç gündür savunma yapıyor. Meclis’in üçüncü partisinin tutuklu yargılanan eski eş genel başkanının savunması medyada kendine yer bulamıyor. Milyonlarca vatandaş böylesine önemli bir davanın içeriğinden habersiz.
Demirtaş’ın söylediklerinin iktidar baskısı altındaki medyada yayımlanmaması gayet anlaşılır. Neticede halkı bilgilendirmek, kamuoyuna demokratik bir tartışma ortamı sağlamak gibi kamusal işlevi kalmamış, sadece iktidarın propaganda makinesine dönüşmüş bir medya kendinden bekleneni yapıyor.
Oysa, Demirtaş’ın bu hafta mahkemede söyledikleri, demokrasiyle yönetilen bir ülkede dile getirilseydi yer yerinden oynardı.
Son açıklamalarla, çözüm sürecindeki tutarsızlıklar iyice belirginleşmeye başladı. Malum, önce görüşmüyoruz dendi, sonra “biz değil, devlet görüşüyor”. Nihayetinde “benim gönderdiklerim görüşüyor”.
Süreç bir ara öyle bir aşamaya geldi ki Abdullah Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da yüz binlerce kişinin katıldığı Nevruz’da okundu. PKK’nin devlet gözetiminde çekilmesini iktidar medyası “kamera kör, anten sağır” diye kutladı. Dolmabahçe mutabakatı yine iktidar çevrelerince büyük bir müjde olarak duyuruldu. Ta ki “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışına ve devamında HDP’nin yüzde 13 oy alarak AKP’nin tek başına iktidar olmasını engellemesine kadar.
Demirtaş, 2010 referandumunda partisi boykot kararı verdiğinde bir bakanın, Öcalan’ın el yazısı bir mektubunu “evet” oyu versinler diye kendilerine getirdiğini ileri sürüyor. İddiaya göre devletin bakanı, İmralı’dan aldığı mektupla bir partiyi kendi çizgisine çekmek istiyor.
Demirtaş’ın açıklamasına göre başkanlık seçiminden çekilmesi için iktidar yine İmralı üzerinden kendisine baskı yapmış.
Yetmemiş, 7 Haziran seçimlerine parti olarak girmemeleri ve bağımsız 20-25 milletvekiliyle yetinmeleri için yine aynı formüle başvurulmuş: “Parti olarak 7 Haziran seçimlerine girmeyelim diye İmralı üzerinden bize baskı yapmaya kalktı. ‘Çözüm sürecine aykırıdır, 20-25 milletvekili neyinize yetmiyor’ dedi. Kabul etmedik, boyun eğmedik.”
Bu iddialara henüz iktidardan herhangi bir yalanlama gelmedi. Şayet bu söylenenler doğruysa, iktidarın çözüm sürecini ancak kendi siyasi bekası için yürüttüğü sonucu çıkar.
Cemaatin yargıyı ele geçirmesiyle sonuçlanan referanduma destek, başkanlık seçiminde engel olmamak ve genel seçimlere parti olarak girmeyip bölgedeki AKP milletvekili sayısını arttırmak. Önce BDP sonra HDP’den bunlar talep edilmiş. Bu talep için siyasi bir partiye İmralı’nın telkinleri iletilmiş.
Memleketin en önemli meselelerinden biri oy ve siyasi güç hesabına mı araç edilmiştir?
Bugün Afrin’de savaşılan YPG’ye, Kobane’deki IŞİD saldırısını püskürtmesi için Barzani’nin peşmerge kuvvetlerinin Türkiye üzerinden desteğe gitmesi gibi tutarsızlıkların izahı da mı buna bağlı?
Şayet Demirtaş, iktidarın İmralı üzerinden kendisine yöneltilen teklifleri kabul etseydi bugün hapiste olur muydu?
Keşke o dönem neler olduğunu açıkça tartışabilecek kadar bir demokraside yaşasaydık. Yurttaşlar olarak kararlarımızı hamasete değil maddi gerçeğe dayandırabilseydik.  

Yazarın Son Yazıları

Tutuklu yargı

Tutuklu yargı

Devamını Oku
05.09.2018
Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Ete doyan vatandaş balığa yöneliyor

Devamını Oku
30.08.2018
Kimiz biz?

Kimiz biz?

Devamını Oku
29.08.2018
Trump gidiyor mu?

Trump gidiyor mu?

Devamını Oku
23.08.2018
Milli birlik (22.08.2018)

Milli birlik

Devamını Oku
22.08.2018
Gemi ve kaptan

Gemi ve kaptan

Devamını Oku
15.08.2018
Yazık ettiniz efendiler

Yazık ettiniz efendiler

Devamını Oku
11.08.2018
Krizin faturası (08.08.2018)

Krizin faturası

Devamını Oku
08.08.2018
Trump, Erdoğan, Brunson

Trump, Erdoğan, Brunson

Devamını Oku
04.08.2018
Brunson meselesi

Brunson meselesi

Devamını Oku
02.08.2018
Yapalım yargıda şeyini...

Yapalım yargıda şeyini...

Devamını Oku
28.07.2018
Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Orta ve Doğu Avrupa’yı gezerken

Devamını Oku
25.07.2018
Anayasa yok

Anayasa yok

Devamını Oku
14.07.2018
Afrika tipi başkanlık

Afrika tipi başkanlık

Devamını Oku
11.07.2018
Muhalefet partilerinin hali

Muhalefet partilerinin hali

Devamını Oku
07.07.2018
Yılgınlık

Yılgınlık

Devamını Oku
04.07.2018
Soylu ne yapıyor?

Soylu ne yapıyor?

Devamını Oku
30.06.2018
Nasıl olacak? (28.06.2018)

Nasıl olacak?

Devamını Oku
28.06.2018
Demokrasi. Şimdi!

Demokrasi. Şimdi!

Devamını Oku
23.06.2018
Büyük uzlaşmaya doğru

Büyük uzlaşmaya doğru

Devamını Oku
20.06.2018
Bir hafta kala

Bir hafta kala

Devamını Oku
16.06.2018
Az kaldı

Az kaldı

Devamını Oku
13.06.2018
İhtimaller

İhtimaller

Devamını Oku
09.06.2018
Adayı alkışlamak

Adayı alkışlamak

Devamını Oku
06.06.2018
En tuhaf seçim

En tuhaf seçim

Devamını Oku
31.05.2018
Akıldışı

Akıldışı

Devamını Oku
30.05.2018
Nedir bu ‘senaryo’?

Nedir bu ‘senaryo’?

Devamını Oku
26.05.2018
Gençlik Bayramı

Gençlik Bayramı

Devamını Oku
19.05.2018
Tekme

Tekme

Devamını Oku
17.05.2018
Seçime damgasını vuranlar

Seçime damgasını vuranlar

Devamını Oku
16.05.2018
Bir umut

Bir umut

Devamını Oku
12.05.2018
T A M A M derken

T A M A M derken

Devamını Oku
10.05.2018
Sıkıcı manifesto

Sıkıcı manifesto

Devamını Oku
09.05.2018
Devlet imkânı

Devlet imkânı

Devamını Oku
03.05.2018
100 bin imza?

100 bin imza?

Devamını Oku
02.05.2018
Teşhis ve tedavi

Teşhis ve tedavi

Devamını Oku
28.04.2018
İlk tur, ikinci tur

İlk tur, ikinci tur

Devamını Oku
26.04.2018
Biraz dinlen

Biraz dinlen

Devamını Oku
25.04.2018
Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Geçmişin Türkiye’sinin erken seçimi

Devamını Oku
21.04.2018
Cin şişeden çıktı (18.04.2018)

Cin şişeden çıktı

Devamını Oku
18.04.2018