Özgür Mumcu

Faşizmin yükseliş sesleri

22 Şubat 2017 Çarşamba

Sayın Numan Kurtulmuş’u bilirsiniz. Hükümet sözcüsü. Has Parti’nin eski genel başkanı. AKP’nin sağı yutma operasyonunun bir örneği. Bir zamanlar en sıkı iktidar karşıtlarının dahi etmeyeceği, yenir yutulur olmayan sözleri AKP’ye yöneltmesiyle meşhurdu. Harun-Karun meselesiyle Ali-Muaviye benzetmeleri literatüre geçmiştir.
Partisini kapatıp AKP’ye geçerken “Numan Kurtulmuş ve arkadaşları makam, mevki, servet, şan ve şöhret peşinde koşan insanlardan değildir” demişti. Eski Has Parti’li yeni AKP’lilerden kendisi hükümet sözcüsü, Ahmet Demircan milletvekili, Abdülhamit Gül ise hem milletvekili hem de başkanlık rejimini öngören anayasa değişikliğinin mimarlarından.
AKP’ye katılmayı reddeden Has Parti kurucularından Prof. Cihangir İslam ise son OHAL KHK’si ile ihraç edilen akademisyenler arasında.
Neyse, şimdilik bunu not etmekle yetinelim. Bu geçmişle her sabah uyanıp aynaya bakmak zorunda olan biz değiliz, kendi bilir.
İşte sayın Numan Kurtulmuş geçen gün şunu söyledi:
Avrupa için en büyük tehlike, Avrupa’da artık ayak seslerini duyduğumuz yeni faşizmin yükseliş sesleridir. Buna karşı herkesin uyanık olması lazım.
Senelerdir bu köşe de dahil olmak üzere çok yerde tartışılan bu konuyu geç de olsa fark etmesi pek güzel. Gerçi artık yükselen aşırı sağ, popülist dalgadan bahsetmeyen kalmadı. Ama yine de geç olsun güç olmasın.
Gelgelelim bu hadise hakkındaki neredeyse tüm incelemelerde sözcülüğünü yaptığı hükümetin siyasi çizgisi de yer alıyor. Trump, Brexit, Putin ve Erdoğan aynı yükselen popülist dalganın parçaları olarak değerlendiriliyor. Kaldı ki karşı karşıya olduğumuz sadece Batı’nın sorunu değil.
Filipin Devlet Başkanı Duterte’den Hindistan başbakanı Modi’ye kadar uzanan küresel bir hadise bu.
Mesela Macaristan başbakanı Viktor Orban bu durumu “özgürlükçü olmayan demokrasi” olarak yüceltiyor. Dahası bu otoriter, popülist yönetim biçimine överek verdiği örnekler arasında Erdoğan rejimi de var.
Yeni Türkiye” sloganını çağrıştıran “Yeni Hindistan”, Gandi’nin mirasına bayrak açmış Hindu milliyetçisi Mudi’nin sevip kullandığı bir kavram mesela. Erdoğan’ın Modi’nin ardından hologramla nutuk attığını da hatırlamakta fayda var.
Avrupa’da aşırı sağ akımlar, Putin Rusya’sından destek alıyor. ABD’de Trump’ın seçim zaferinde Rusya’nın parmağı olduğu çok konuşuldu. Hatta Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn, Rusya ile izah edemediği görüşmeleri sebebiyle istifa etmek zorunda kaldı. Flynn aynı zamanda Türkiye için lobi yapmasıyla da gündemdeydi. İslamcı mizah dergileri, ABD başkanlık seçim sonuçlarını Rabia işareti yapan bir Donald Trump karikatürü ve Erdoğan’ın sıklıkla dile getirdiği bir şiire göndermeyle “Ne yapsalar boş, Clinton’ın ötesinde bir Trump vardır” diye kutladı.
Doğrudur. Dünya bir kırılma safhasında. Aşırı sağ İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hiç olmadığı kadar kuvvetli ve daha da kuvvetleniyor. Fakat ve maalesef bizim bugünkü iktidarımız da bu kuvvetlenen akımla beraber değerlendiriliyor. Sayın Kurtulmuş’a bu mesele hakkında daha çok okumasını tavsiye ederiz. Kendisi akademisyendir. Biraz çalışırsa hızla öğrenir. Ya da dilerse üniversiteden ihraç ettikleri siyaset bilimcilere sorsun, eminim kendisini aydınlatırlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları