Zayıf ekonomiyle güçlü diplomasi olmaz

15 Ekim 2021 Cuma

İktidarın vaadi olan 3600 ek gösterge konusuna değinince benzer sorun yaşayan çalışanlar seslerini yükseltti. Doktorlar, kendilerine verilen 3600 ek göstergenin 6400’e yükseltilmesi gerektiğine, yaptıkları işin tüm dünyada yeterli ücret karşılığı çalıştırma şeklinde uygulandığına dikkat çekti.

Kamuda toplamda 110 bin kişi olduğu bilinen yardımcı hizmetler sınıfı var ki, ek göstergelerden kesinlikle yararlanamıyorlar. Bu sınıfın içerisinde üniversite mezunları da var. Çalıştıkları sınıfı değiştirecek olanak da tanınmıyor ek gösterge de verilmiyor. Ek gösterge alamayan diğer çalışanlar ise sözleşmeliler. Kadrolu bir hemşireye ek gösterge verileceği söyleniyor. Ancak sözleşmeli hemşire bu olanaktan faydalanamayacak. Büro-İş Genel Başkanı Alay Hamzaçebi, “Vergi dairesi müdürü ile yanında çalışan bir vergi uzmanına aynı göstergeyi verirseniz haksızlık oluşur. Çünkü sorumluluk çok farklı. Sorunun kökten çözümü zor değil ancak kimse göze alamıyor. Kamu çalışanları için bir temel ücret belirlenip sonra objektif ölçütlere göre maaş düzenlemesi yapılmalı” diyor.

Çalışanların kendi aralarındaki ücret adaletsizliği çözümlenmesi gereken bir sorun olarak yıllardır duruyor. Şimdi buna enflasyon ve kurdaki yükseliş eklendi. Doğal olarak ücretlere yeni zam beklentisi oluştu. Ekonomistler, yıl sonunda beklenen yüzde 9 büyümenin anlamlı olabilmesi için enflasyon ve kur yükselişinin bir noktada durdurulmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Fiyatlar yükselince daha çok harcama yapılacak. Daha çok harcama yapılınca tüketime dayalı büyüme olacak, ücretlere zam gündeme gelecek. Bu süreç birbirini tetikleyebilecek kısır döngü riski taşıyor. Yani ekonomide daha zor bir dönem bizi bekliyor.

DIŞ POLİTİKADA TIKANMA

Bazı ülkeler için olmasa da Türkiye için önemli konulardan birisi dış ilişkiler. Bu anlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son iki yurtdışı teması BM Genel Kurulu ve Rusya lideri Vladimir Putin’le Soçi’de görüşme oldu. BM Genel Kurulu için ABD’ye yapılan ziyaret beklentileri hiç karşılamadı. ABD Başkanı Biden ile Erdoğan’ın görüşmesi gerçekleşmedi. Biden’ın başından beri Türkiye ve Erdoğan için tavrı “yok sayma” şeklinde. Erdoğan’ın ikili ilişkilere yönelik “Hayra alamet değil” değerlendirmesinin ardından sessizlik dönemi oldu. Erdoğan, Soçi’de Putin ile yapacağı görüşme öncesinde Biden ile görüşüp elini güçlendirmek istiyordu. Türkiye’ye bu avantaj verilmek istenmedi. Ancak Erdoğan-Putin görüşmesinden kısa süre önce, ay sonunda İtalya’da yapılacak toplantıda iki liderin bir araya geleceği bilgisi kamuoyuna duyuruldu. Türkiye’ye yönelik müttefiklik desteği en azından yarı yarıya düşürülmüş oldu.

Bu koşullarda yapılan Erdoğan-Putin görüşmesinden bir uzlaşma çıkmadı. Ama bu sonuç kamuoyuna duyurulmadı. Görüşmeye ilişkin Erdoğan, “Türkiye ile Rusya arasındaki ilişki Suriye’deki sorunu çözebilir” derken Esad yönetimi yok sayılıyordu. Lavrov’un birkaç gün sonra yaptığı “İdlib anlaşmasının uygulanmasını bekliyoruz” şeklindeki sözleri, iki ülkenin de pozisyonlarında bir değişiklik olmadığını netleştiriyordu.

Daha sonra “hayra alamet” ilişkilerimizin olmadığı ABD’den 40 yeni F-16 ve eldekilerin modernize edilmesi için yedek parça istedik. Savrulmaya bakar mısınız?

Ekonominiz zayıflıyorsa toplam gücünüz zayıflar. Rekabet içinde olduğunuz ülkeler, ikili ilişkilerde bu zayıflığı kullanır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye dersleri 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları