Aşk yaşatır insanı

14 Şubat 2021 Pazar

Anladınız elbet 14 Şubat bahane, aşktan söz etmek şahane... Herhalde bizleri geri zekâlı yerine koyan; milletçe cehalette, gericilikte, kullukta buluşmamızı isteyen zihniyetin oyununa gelip “Sevgililer Günü’nde” Ay’a gitme konusunu dilime dolayacağımı beklemezsiniz... 

Malum aşk var, aşk var: Aşk var geçici, aşk var kalıcı... Kimi aşk, içinde önceki tüm aşkları barındırır; kimi sadece yeniyi, hiç bilinmeyeni... Aşk vardır emek ister, beslenmek ister, uğraş ister, kimi aşk vardır kendiliğinden kıvılcım gibi çakıverir... Aşktan ölünür de yaşanır, yaşatılır, yaratılır da... 

Kimi, çok insana âşık olup bütün aşklarına aynı adı verir. Bunların başında Fransız şair Aragon var; yazdığı tüm aşk şiirlerinde karısı Elsa’nın adını kullandı. Kimi şair daha dürüst davranır. O açıdan Nâzım Hikmet açık sözlüdür: Kızıl saçlı bacısını da kirpikleri mavi, saman sarısı sevgilisini de gizlememiştir. Çok insana âşık olanlar daha çok aşka âşık olanlardır diye inandım hep... 

Haydi gelin şairlerin arasında aşk yolculuğuna çıkalım:

AHMET HAŞİM’de “Canan ki gündüzleri gelmez / Akşam görünür havuz üzerinde” her daim doğa nimetlerinden, doğa tasvirlerinden beslenir. Göldeki sudan, ağaçtan, yapraktan, erguvandan ve aşk yakar kavurur insanı Kerem gibi Mecnun gibi... 

YAHYA KEMAL’de ilkbaharda “aşinalık, aşk oluverse” de onda aşktan ölecek ya da kendini tehlikeye atacak bir durum hiç ama hiç yoktur. Hani der ya “Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi/ Müşkil budur ki ölmeden önce ölür kişi”... Bence onun ölmeden önce ölmesi, gerçek aşkı tatmamasındandır. 

NÂZIM HİKMET, aşka âşıktır ve uğruna şiir yazdığı tüm kadınlara... Türkiye’den ayrıldıktan sonra, yıllarca ona bakan Rus doktoru Galina’nın sözü çok nettir: “Ben onu çok sevdim ama o bana hiç âşık olmadı. Çünkü benimleyken tek şiir yazmadı.” Ve bence dünyanın en güzel aşk şiirlerini yazandır. İşte bir örnek: “Seviyorum seni / ‘Yaşıyoruz çok şükür!’ der gibi.”

İLHAN BERK, Aşk başlıklı şiirindeSen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk / Mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu” der. Ve birçok şiirinde aşkın insanı iyileştirici, yüceltici yanını vurgular.

TURGUT UYAR’ın ve tüm şairlerin şiir dünyasını birkaç satırbaşına sığdırmak olanaksız. Ama yine de: “Ne söylenmişse sevmek üstüne sanki sizedir.

Derken şiirinde aşkla ironiyi de harmanlar... Ama neyse ki aşk da vardır: “Ölüm ölüm / üstün değilsin aşka”... “Ölümün ömrü bir gün / galiba aşk ömür boyunca...” der... 

EDİP CANSEVER’de ise aşk her seferinde bir infilaktır. “Ve nasıl göz gözeyiz ansızın bir infilak.” 

AHMED ARİF, hapiste hasretinden prangalar eskitirken eskimeyen ve eksilmeyen sevdiğine “Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır/ Üşüyorum, kapama gözlerini...” diye seslenir. 

BEDRİ RAHMİ sevdiklerine bol bol sitem de etse, aşkla yanmaktan hiç vazgeçmez: 

Seni düşünürken/ Bir çakıl taşı ısınır içimde/ Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar/ Bir gelincik açılır ansızın/ Bir gelincik sinsi sinsi kanar” ve dokununca dudakları yanar... 

Günümüze dönecek olursak: 

AHMET TELLİ, aşk acısını sıkça dizelere döker: “Gidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider/ Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında” dese de bir acı gerçeği yüzümüze vurur: Hiç kimse bir aşkı / Onarmaya kalkmasın/ Kaybedilmeye değer / En güzel anında bitirilmişse eğer.

Ama yine de: İyi ki aşk var! 

HAYDAR ERGÜLEN, “Aşk Türküsü”nde “İnsan sevdiğine yanar / gül olur/ yağmur sevdiğine yağar / kül olur/ Mektup sevdiğine yağar/ pul olur/ Şiir sevdiğine yanar / dil olur” der. Aynen öyle...

MURATHAN MUNGAN, aşk konusunda en duyarlı şairlerimizden: “Belleği vardır yaraların / Kapandıktan sonra da işleyen”. Aynen öyle... 

Ve son söz ATAOL BEHRAMOĞLU’ndan: 

Şiir ne için yazılır/ Ve neye karşı:/ Esirgeyen, bağışlayan aşk adına

Esirgemeyen, bağışlamayan ölüme karşı”. Aynen böyle! 

İyi pazarlar, aşk dolu günler dilerim... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları