Şeriat tebliğleri

29 Ağustos 2021 Pazar

Bugünlerde sarıklı ve cüppeli adamlar, İstanbul’un farklı semtlerinde kahvehane, bar, restoran ve meyhaneleri ziyaret ediyor.

Ya da İstiklal Caddesi gibi kalabalık caddelerin ortasında civardakilere sesleniyor.

Birtakım derneklerin sosyal medya hesaplarından bu ziyaretlere dair videolar paylaşılıyor. Bu dünya hayatının sadece bir oyun ve eğlenceden ibaret olduğu; asıl hayatın ahrette bulunduğu, insanların yaşantılarını dini kurallara göre yaşaması için toplumsal düzenin buna uygun olarak belirlenmesi gerektiği anlatılıyor.

Bu gruplar, asıl hedeflerini “medrese eğitimi ve tebliğ çalışmalarıyla İslam dünyasına hizmet” olarak belirtiyorlar ama bir yandan da yurtiçinde ve yurtdışında kurban kesimi yaparak para topluyorlar...

Bütün bu işleri, tebliğ faaliyetlerinin de gösterdiği gibi kökeni Hindistan’da olan Tebliğ Cemaati çatısında yürütüyorlar. Dünyanın en kalabalık Müslüman örgütlenmesi olduğu tahmin edilen bu cemaatin üyeleri, dini eğitimde medrese eğitimini yeterli bulmuyor ve insanların medreseye gelmesini beklemek yerine onların ayağına gidiyor.

Küresel yönetim merkezi, Delhi’de olan Tebliğ Cemaati, yüz yüze tebliğ yöntemini İslami cihadın ilk ve zorunlu aşaması olarak görüyor.

Türkiye’de de faaliyetlerini son dönemde yoğunlaştıran cemaat üyeleri, alkollü içki satılan ve tüketilen mekânlara girerek esnaf ve müşteriler üzerinde baskı kurmaya çalışıyor.

Kendilerine sorarsanız, insanları bire bir muhatap alarak “davet” ediyorlar. Bu daveti yapanlara da “davetçi” diyorlar. Gerçekte ise davetsiz misafir olarak girdikleri mekânlarda yaptıkları şey, şeriat propagandası!

GÜLEN CEMAATİ İLE TEBLİĞ CEMAATİ'NİN DİNİ CEMAAT OLMALARI DIŞINDA ORTAK NOKTALARI NE?

Pensilvanya’daki federal yargıca, Fethullah Gülen’e yeşil kart verilmesi için tavsiye mektubu gönderen...

Laik yönetimi devirmek ve yeni bir İslamcı dünya düzeni kurmak için halkı isyana teşvik suçlamalarından kurtulmak amacıyla Türkiye’den kaçan Gülen’in “eğitim alanında üstün yetenekli” olduğunu söyleyen...

Bu sayede “din görevlisi” olarak özel bir göçmenlik statüsü elde etmesini sağlayan kimdi?

ABD’nin Orta Asya ve Ortadoğu’da kontrolü elde etmek için tasarladığı “ılımlı İslam” politikalarında kullandığı Gülen’i destekleyenlerin başında gelen, Amerikan RAND Corporation düşünce kuruluşunun daimi politik danışmanı, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) eski Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcısı Graham E. Fuller’dı

Ne ilginç ki Fuller, geçmişte, Tebliğ Cemaati'ni de “halka öğütler veren barışçı ve apolitik bir hareket” olarak değerlendirmişti. Onun “barışçı hareket” dediği bu cemaatin misyoneri olarak Şeyh Mübarek Gilani, 1969’da Birleşik Devletler’e gitti. 1979’da Pakistan’da radikal İslamcı örgüt Cemaat ül-Fukra’yı (Yoksullar Topluluğu) kurdu ve İslamcı militer yapılanmaları hızla yayıldı.

İktidara diyeceğim o ki...

Siz siz olun, Fuller’ın övdüğü köktendinci yapılanmalara karşı dikkatli olun.

Geçmişten ders alın. Bir kez daha Fuller’ın yolundan gitmeyin!

Muhalefete de diyeceğim o ki... 

Cumhuriyet devriminin en önemli kanunlarından biri olan 677 sayılı kanun ile tarikatlar, tekke ve zaviyelerin yasaklanmış olduğunu...

Türkiye’de her yeri ağ gibi saran şeriatçı oluşumların anayasanın laiklik ilkesine aykırı olduğunu unutmayın.

Afganistan’da yaşanan dehşet verici trajediyi aklınızdan çıkarmayın. Türkiye için hayati derecede önemli olan laikliği çok geç olmadan artık sahiplenin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları