Seçime doğru bildiriler savaşı

AKP vizyon belgesi, muhalefet demokrasi bildirgesiyle yarışa başlıyor.

Yayınlanma: 27.06.2014 - 21:06
Abone Ol google-news

Salı günü cumhurbaşkanı adayları ile birlikte “vizyon belgesi” açıklamaya hazırlanan AKP’ye, muhalefet partileri de bir “demokrasi bildirgesi” ile karşılık vermeye hazırlanıyor. CHP bildirgenin ana ilkelerinin demokrasi, barış ve insan hakları olacağını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ortak adayları Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kampanyasının ana sloganının da“huzur” olacağını belirtti. Avrupa’daki Alevi toplumunun temsilcileriyle buluşan Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun demokrat kimliğini överken Alevi temsilcileri, “Soldan bir aday olmasını isterdik. İçimize sinmedi. Ancak AKP adayına da verecek değiliz” mesajı verdiler. Alevi dernekleri CHP liderine, “İhsanoğlu ile birlikte Sıvas’a Madımak’ı anmaya gidin” mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu dün Köln’de Diyanet İşleri Türk İslam Birliği camisi, Ortodoks ve Süryani kiliseleri ile Alman Alevi Birlikleri Federasyonu’na ziyaretlerde bulundu. Görüşmeleri sonrasında sorularımızı yanıtlayan CHP lideri şu mesajları verdi:

EŞİT MUAMELE İSTİYORLAR

Soru: Temaslarınız nasıldı?

- Ziyaret ettiğimiz 4 yer de farklı inançlardan ama hepsi Türkiye’den gelip Almanya’da çalışan insanlar. Kendilerine bir dünya kurmuşlar; dayanışmalarını, Türkiye’den beklentilerini anlattılar. Sorunları var. Bu sorunların çözümünde siyaset kurumunun daha fazla ilgi göstermesini istediler. Biz de bu taleplerini uygun gördük. Almanya’da her inanç grubuna siyasal partilerin eşit yaklaştığını, Alman anayasasının gereğini bir anlamda yerine getirdiğini Türkiye’de de benzer bir durumun olması gerektiğini söylediler. Türkiye’de iktidarın inanç gruplarına eşit mesafede yaklaşmasının önemli olduğunu söylediler ve bunu istediler.

Soru: Alevilerin cumhurbaşkanı adayınız İhsanoğlu ile ilgili eleştirileri oldu. Hangi noktalarda itiraz ediyorlar?

Ekmeleddin Bey’le ilgili bir itiraz gelmedi. Ama biz kendilerine cumhurbaşkanı adayımızı hangi ilkelerden yola çıkarak belirlediğimizi anlattık. Niye böyle belirlediniz diye itiraz gelmedi. Kendi yaşadıkları sorunu Almanya’da nasıl aştıklarını anlattılar. Ben de Türkiye’nin birinci sınıf demokrasiye layık olduğunu, 3. sınıf demokrasiyi benimsemediğimizi, 12 Eylül yasalarının yürürlükte olduğunu, düzelmesi gerektiğini söyledim. Bazı konuşmacılar CHP’nin daha demokrat olması gerektiğini ifade ettiler. Ben de CHP’nin şu anda demokrasinin savunucusu olduğunu söyledim. Örnekler verdim, toplantı yürüyüş kanunu, YÖK’ün kaldırılması gibi. İnanç ve etnik kimlik üzerinden siyasete karşı olduğumuzu söyledim. Batı’da ne varsa Türkiye’de de olması gerektiğini söyledim.

Soru: Ankara’da Alevilerle yaptığınız toplantıda ‘Benim gönlümden Sayın Büyükerşen geçiyordu’ ifadesini kullandığınız doğru mu?

- Şunu söyledim: Seçtiğimiz adayın ta en başından beri cumhurbaşkanı adayının bir siyasal parti kimliği taşımaması gerektiğini, o nedenle bu aday üzerinde uzlaştığımızı, bilgili, birikimli olması, herkesi kucaklayan üslup kullanması, şaibesiz olması, hukukun üstünlüğüne inanan biri olması nedeniyle büyük bir toplumsal uzlaşmayla belirlendiğini, onun sadece bir CHP ve MHP adayı değil, çok daha büyük bir dayanışma ile belirlendiğini söyledim.

Soru: Alevilerin adayınıza desteği konusunda taşlar yerine oturmaya başladı mı?

- Efendim Aleviler destek verecek ya da vermeyecek diye bir şey yok. Sonuçta vatandaşlar sandığa gidecek, oy verecek. Alevi kuruluşlarının lehte ve aleyhte açıklamaları var. Bütün Alevi kuruluşlarını homojen bir yapı olarak görmemek lazım.

Soru: CHP’de 20 vekilin imzasıyla başka bir aday çıkar mı?

- Hayır, çıkmaz.

Soru: Ekmel Bey bir soru üzerine “Başörütüsü haktır” dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu sözleri?

- Başörtüsü tartışmasını Türkiye’nin gündeminden çıkarmak lazım. Artık çıktı da zaten. O soru, “Acaba İhsanoğlu’nu AKP lehine bir tartışmanın içine sokar mıyız?” beklentisi içinde soruymuş bir sorudur.

Soru: AKP kendi adayını bir vizyon belgesi ile ortaya koyacak. Sizin buna karşı bir hazırlığınız var mı?

- Adayımızı birden fazla siyasal parti destekliyor. Dolayısıyla bu cumhurbaşkanının neden Türkiye’nin cumhurbaşkanı olması gerektiği yönünde bir düşünce açıklamamız gerekiyor. Demokrasi, barış, hukukun üstünlüğünden yana, temel ilkeleri içeren bir açıklama olacak. Aşağı yukarı bir ilkeler bildirgesi gibi bir şey olacak. Yakında açıklanacak.

ÇÖZÜM PAKETİ

Soru: Hükümetin çerçeve tasarısına İmralı’dan destek geldi...

- Ben o tür değerlendirmelere girmek istemem.

Soru: Pakette sosyal ve ekonomik reformlardan söz ediliyor.

- Pakette ekonomik, sosyal bir açılım görmedim, bu paketin özünde ruhunda yok. Geri dönenlerin bir sürü hakları var, bunlar verilmedi. Bunun için yasa çıkarmaya da gerek yok. Ama şimdi “Ben Cumhurbaşkanlığı seçimine gireceğim, bunların olması lazım” diyorlar. Sen hükümet değil misin, hangi gerekçeyle yapmadın bugüne kadar.

Soru: HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “İhsanoğlu, Kürt sorununda MHP’nin jargonunu kullanırsa bizden oy alamaz” demişti. Bu konuda ortak bir söylem belirlediniz mi?

- Ekmel Bey cumhurbaşkanı seçildiğinde, o evrensel insan hakları çerçevesinde bir sorun olmamasına çaba harcayacaktır. Olaya böyle bakacaktır. Demokrasi ve özgürlükler yönünden kısıtlayıcı bir tavır cumhurbaşkanı tarafından dile getirilmemeli. Evrensel değerleri benimsemiş birisinin kısıtlamalar getirmesi elbette doğru olmaz.

Soru: Ekmeleddin Bey, çözüm sürecinin güvencesi olur diyor musunuz?

- Türkiye’de huzurun güvencesi olacak. Kendisi hükümet değildir. Türkiye’nin sorunlarını tek başına çözemez ama çözüm atmosferine katkısı olacak. Çünkü bunlar MGK’de görüşülecek.

GERİYE GİDİŞTE GÜL’ÜN DE KATKISI VAR

Soru: Cumhurbaşkanı Gül’ün “AYM hâkimlerini ben atadım” sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce nasıl bir cumhurbaşkanıydı?

- Sayın Gül, özgüveni eksik, siyasal iktidara bağımlı ama bu bağımlılığını da çok açık bir şekilde göstermeyen bir kişiydi.

Soru: Cumhurbaşkanlığı sürecinde Türkiye’ye bir katkısı olduğunu düşünüyor musunuz?

- Hayır, tam tersine bu süreçte demokrasi açısından Türkiye ciddi bir ivme kaybetti. Demokrasimizde ciddi bir geriye gidiş var. Bunda Sayın Gül’ün de katkısı var.

KUTU

İçimize sinmedi ama AKP’ye de vermeyiz

Almanya’daki Alevi derneklerinin temsilcileri arasında yaptığı görüşmede, CHP lideri, İhsanoğlu’nu “Partilerin uzlaşısı ile ortaya çıkan ve DP geleneğinden gelen biri” olarak tanımlamış. Bu tanıma itiraz eden Alevi dernek yöneticileri, “Keşke CHP geleneğinden solcu bir isim olsaydı. İhsanoğlu’nun içimize tam olarak sindiğini söyleyemeyiz. Ancak Madımak katliamının sorumluları ile onların savunucularının yer aldığı AKP’li bir adaya da hiç vermeyiz” mesajı verdiler.

İHSANOĞLU İLE MADIMAK’A GİDİN

Toplantıda Alevi derneklerinin temsilcileri, Kılıçdaroğlu’na şu çağrıda da bulundu:

“CHP artık rotayı sola çevirmeli. Muhalefetin gücünü daha da artırmalı. Sivas Madımak’ta katliamı lanetlemeli. Genel başkan ve cumhurbaşkanı adayı İhsanoğlu, 2 Temmuz’da Madımak’a gitmeli.”

Kılıçdaroğlu ise bu çağrıya şu yanıtı verdi:

“Biz Madımak’a da, Sivas’a da gideriz. Gitmeye de devam edeceğiz. Türkiye’nin her yerine gideriz. Bize ‘Sivas’tan öteye gidemiyorlar’ diyenler, şu anda kendileri gidemiyorlar. Ama ben ve arkadaşlarım Hakkâri, Tunceli, Diyarbakır’a gidiyoruz. Ekmel Bey ve çalışma grubu ise ayrı bir takvim hazırlıyorlar. Kendi memleketi Yozgat’tan başlayacak. Hacıbektaş Veli’ye de gidecek. Türkiye’nin her yerine gidecek.”

EKMEL BEY DE ALMANYA’YA GİDECEK

Cumhurbaşkanlığı seçimleri için iki kez Almanya’ya gelen Kılıçdaroğlu, İhsanoğlu’nun da yurtdışındaki seçmenlere sesleneceğini ifade ederek şunları söyledi:

“Dürüst, geçmişi temiz, laik cumhuriyetten yana bir cumhurbaşkanı olarak dili, dini, ırkı ne olursa olsun herkesten oy isteyecek. Ve yurtdışındaki Türk vatandaşlarımıza da gelecek, sizlerin de oylarına talip olacak.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler