Seçim yapmak... (Demiştim, oldu mu?)

Seçim yapmak... (Demiştim, oldu mu?)

01.04.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Dünyanın en zor işlerinden birisidir “seçim yapmak”.
Çünkü, seçenekler arasında ölçüp biçerek karar vermeyi gerektirir.
Televizyonda izlenecek programdan gömlek almaya kadar her şey bir seçim yapmayı gerektirir.
Hele de mesleğini seçmek, eşini seçmek gibi yaşam dönemeçleri çok daha sorumlu (ve elbette sorunlu) seçimlerdir.
Ama önümüzdeki “yerel yönetim seçimleri” seçmen için çok zorluk yaratmayacaktır.
Seçmen, şimdiden neyi ve kimi seçeceğini belirlemiş gibidir.
Bizim siyaset alanımız temel eksene, buna dayalı ilkelere, hatta yerel yönetimden beklenenlere bile pek bağlı sayılmaz.
Bizde seçmen partisini seçmiştir. Onun adayına oyunu verir ve seçimini yapmış olur.
İyi de, partisini nasıl seçmiştir?
İşte sorun buradadır.
Bizim seçmen partisini “bu olsun” diye değil, “aman o olmasın” diye seçer.
İşte bu “aman o olmasın da” korkusu “kim olursa olsun” diye biter.
Aman o olmasın” korkusunun gölgesinde yapılan oylamanın seçim olduğunu düşünür müsünüz?
Elbette ki bu tercih bir seçim değildir, bir kaçış, bir sığınmadır.
Aman o olmasın” korkusunun nedenini sorsanız bir yanıt alamazsınız, çünkü bu korkunun yanıtı yoktur.
Bu korku, gelenekselleşmiş bir önyargıdır.
Bunlar dindar” sözünün de bir önyargı olduğu gibi.
Çünkü, bilinçli bir dindar, dinin ne olduğunu bilir, ona uymanın ve uymamanın ne olduğunu bilerek değerlendirmesini yapar.
Başkasının malını çalanın dindar olmayacağını bilir.
Kul hakkı yiyenin dindar olmayacağını bilir.
Yalan söyleyenlerin dindar olmayacağını bilir.
Dini çıkarları için kullananların dindar olmayacağını bilir.
Onun için de “ama bunlar dindar” diye oy vermek bir saplantılı önyargıdır. Dindarlık değildir.
Önyargı ile atılan oylar bir seçim yapıldığını değil, bir seçim yapılmadığını gösterir.
Zorlanmalı saplantı ile seçim yapılmaz, yapılamaz.
Korku ile sandığa atılan oylar seçim yapılmadığını gösterir.
Bunu seçmezseniz işsiz kalırsınız” tehdidi ile verilen oylar seçim yapılmadığını gösterir.
Baskı altında atılan oylar seçim yapılmadığını gösterir.
Öyleyse neyin seçiminden söz ediliyor?
Bu, seçim yapma değil, seçim yapmama oyunudur.
Ancak bilinçli seçmen bu oyunu bozabilir.

***

Unutmayın.
Kurumlarınız bir bir işlevsiz kılınmış, kaldırılmıştır.
Yargınız, yüksek yargınız dahil, emir altına alınmıştır.
Ekonomik kurumlarınız yok sayılmaktadır.
Eğitiminiz ümmet eğitimine ayarlanmıştır.
Üniversiteleriniz baskı ipoteği altına alınmıştır.
Meclisiniz işlevini kaybetmiştir.
Ülkeniz kararnamelerle yönetilmektedir.
Tek Adam rejimi hükmünü sürdürmektedir.
Hiçbirinizin hiçbir güvencesi kalmamıştır.
Siz şu anda özgür değilsiniz.
Bu seçimler sizin özgür iradenize sahip olma seçimidir.
Siz, önyargıların geleceğinize hâkim olamamasının seçimini yapacaksınız.
Siz, korkularla oy verenlerin size egemen olmamasına oy kullanacaksınız.
Bir tek oy bile bu karanlık tabloda çok değerlidir.
Bu seçimler T.C’ye sahip çıkmanın seçimidir.
Bu seçimler, toplumun hipnozdan kurtulmasının seçimidir.
Oyunuz bu toplumun kurtuluşu olacaktır.
Bilinçli oylar bu toplumun geleceğidir.
Türkiye Cumhuriyeti ancak o zaman bu karanlıktan sıyrılıp kurtulacak, yeniden parlayacaktır.
Önyargılara karşı,
Korkulara karşı,
Baskılara karşı,
Hilelere karşı,
Görev başına...
(Demiştim önceden, oldu mu?)

Yazarın Son Yazıları

Çalınan gelecek!...

Çalınan gelecek!...

Devamını Oku
29.04.2024
Istakozun intikamı!

Istakozun intikamı!

Devamını Oku
22.04.2024
Başarının psikolojisi...

Başarının psikolojisi...

Devamını Oku
15.04.2024
Özeleştiri?...

Özeleştiri?...

Devamını Oku
08.04.2024
Kaderinizi seçtiniz mi?...

Kaderinizi seçtiniz mi?...

Devamını Oku
01.04.2024
Hapishanedeki Ali Sirmen...

Hapishanedeki Ali Sirmen...

Devamını Oku
25.03.2024
Liderlerin ruhsal durumu...

Liderlerin ruhsal durumu...

Devamını Oku
18.03.2024
Ben başkan olamazsam?

Ben başkan olamazsam?

Devamını Oku
11.03.2024
Kimi neden seçiyoruz?

Kimi neden seçiyoruz?

Devamını Oku
04.03.2024
Erdal Atabek yazdı...

Ruh sağlığımızı koruyalım...

Devamını Oku
26.02.2024
Kendi iktidarının sömürgesi...

Kendi iktidarının sömürgesi...

Devamını Oku
19.02.2024
Erdal Atabek yazdı

Seçilecek aday...

Devamını Oku
12.02.2024
‘Körü körüne inanç’...

‘Körü körüne inanç’...

Devamını Oku
05.02.2024
Bilinçaltı itirafları...

Bilinçaltı itirafları...

Devamını Oku
29.01.2024
‘Çetelerin’ siyaseti...

‘Çetelerin’ siyaseti...

Devamını Oku
22.01.2024
Aday...

Aday...

Devamını Oku
15.01.2024
Tarihle savaşmak!...

Tarihle savaşmak!...

Devamını Oku
08.01.2024
Atatürk’ün adı yetti!...

Atatürk’ün adı yetti!...

Devamını Oku
01.01.2024
2024: Çatışma yılı mı?..

2024: Çatışma yılı mı?..

Devamını Oku
25.12.2023
Şiddet!...

Şiddet!...

Devamını Oku
18.12.2023
PISA gerçekleri...

PISA gerçekleri...

Devamını Oku
11.12.2023
Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Prof. Dr. Orhan Öztürk...

Devamını Oku
04.12.2023
Eğitim kimin derdi?

Eğitim kimin derdi?

Devamını Oku
27.11.2023
Fenomen!...

Fenomen!...

Devamını Oku
20.11.2023
Saray darbesi mi?

Saray darbesi mi?

Devamını Oku
13.11.2023
Cumhuriyet Halk Partisi...

Cumhuriyet Halk Partisi...

Devamını Oku
06.11.2023
Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Rauf Bey sendromu ve Cumhuriyet...

Devamını Oku
30.10.2023
Savaş budur!

Savaş budur!

Devamını Oku
23.10.2023
Zehirli miras: Nefret...

Zehirli miras: Nefret...

Devamını Oku
16.10.2023
Hafız...

Hafız...

Devamını Oku
09.10.2023
Hatamızdan ders alabilmek!...

Hatamızdan ders alabilmek!...

Devamını Oku
02.10.2023
Karakter ne midir?

Karakter ne midir?

Devamını Oku
25.09.2023
Psikolojik dayanıklılık...

Psikolojik dayanıklılık...

Devamını Oku
18.09.2023
Atam nereye bakıyor?...

Atam nereye bakıyor?...

Devamını Oku
11.09.2023
Misyon ruhu...

Misyon ruhu...

Devamını Oku
04.09.2023
İşgale direnen toplum...

İşgale direnen toplum...

Devamını Oku
28.08.2023
Beyin yıkama...

Beyin yıkama...

Devamını Oku
21.08.2023
Medrese...

Medrese...

Devamını Oku
14.08.2023
İlkeler-başkanlar-örgütler...

İlkeler-başkanlar-örgütler...

Devamını Oku
07.08.2023
Önce laiklik demiyorsa?

Önce laiklik demiyorsa?

Devamını Oku
31.07.2023