Gazze büyük lideri bekliyor

21 Aralık 2015 Pazartesi

Şaşkınlığa mahal yok. İsrail ile Türkiye ilişkilerini “normalleştirmek” için iki yıldır süren müzakerelerin sonunda geçen hafta Zürih’teki gizli toplantıda çıktığı söylenen ön anlaşma olur da sonuçlandırılırsa resmi tamamlayacak: “İflas eden Ortadoğu politikaları eşliğinde Rusya ve İran’la papaz olunması, Şanghay İşbirliği Örgütü ve Avrasya Ekonomi Birliği denilirken, Çin’le füze savunma ihalesinin iptali ve Batı/NATO şemsiyesine sığınılması… Suudiler öncülüğünde ne işe yarayacağı müphem ABD onaylı ‘Sünni askeri ittifakının’ parçası olunmasını da cikletten çıkan fala sayın.
Bu yaşananlar, Türkiye’yi yöneten siyasi heyetin dış siyasetinin “hizaya getirilmesinin” son halkası.

*** 

Türkiye 2010 Mavi Marmara vakası sonrası ilişkilerin normalleşmesi için üç koşul koymuştu:
•Resmi özür: ABD Başkanı’nın Mart 2013 İsrail ziyaretindeki zorlamasıyla Netanyahu tarafından dilendi.
Taminatlar: İki yıl önce anlaşma sağlanmıştı.
Gazze ablukası: İmkânsızlığı herkesin malumu.
Bugünkü ön anlaşmaya dair sızanlar ise bizatihi AKP’nin tabanı için sorunlu:
1-Tazminat ve davalar: İsrail basını zaten Tazminat Fonu’na 20 milyon dolar yatırılacağını yazmıştı. Yalanlanmış değil. İHH “kan parası” ederini 1 milyar dolar hesaplıyor. Yandaşların tepkilerine bakılırsa TBMM kararıyla İsrail asker ve yetkilileri hakkındaki davaların düşürüleceği, yenilerinin önleneceği rivayeti somutlaştı. Erdoğan İsrail elindeki bu kanı temizleyemez” demişken; bu resim dış politikayı mütemadiyen iç politikanın kaldıracı kılmış AKP’nin ideolojik duruşunu hayli yamultuyor.
2-Hamas: Türkiye Batı Şeria’daki terör operasyonlarını İstanbul’dan yürüten Şeyh Aruri’yi sınır dışı edecek, Hamas’ı sınırlandıracak. Erdoğan cumartesi İstanbul’da Hamas lideri Halit Meşal’le görüştü. Kuvvetle muhtemel ki “ideolojik kardeşlik” icabı ve daha “âli çıkarlar” için “görüntüyü kurtarırız” denilip biat istendi. Hamas gücenip darılacak değil. Filistin İhvan’ı da diğer İhvan kolları gibi pragmatik; dün Suriyecidir, bugün Türkiyeci olur, yarın İrancı yahut hepsi birden.
3-Gazze ablukası: Tek pürüz” denilip duruluyor. Eylül başında Gazze’ye ablukanın zaten hafifletildiğini sınır ziyaretimde gördüm. Katar başta olmak üzere pek çok ülkenin projeleri var. Hatta en zayıfı Türkiye.
4-Doğalgaz: Rusya’ya alternatif olarak İsrail doğalgazının Türkiye’ye satışı, Tarsus’a uzanacak boru hattı ile Türkiye’yi enerji merkezi kılacak “çıkar odaklı” bir resim var. Tabii bu projeler için Kıbrıs’ta bahar için müjdelenen bir barış lazım, zira Rumların “Münhasır Ekonomik Bölge”si söz konusu. İsrail liderleri ocakta Rum ve Yunan liderleriyle görüşecekler. İsrail içinde ise Rum ve Yunanlılarla anlaşmışken ne gerek var sesleri eksik değil.

***

Anlaşmanın iki yıl önce olmama sebebi bana kalırsa İsrail’in istememesiydi. Bakmayın siz hamasi nutuklara, Türkiye’nin İsrail’e ihracatı 2010’da 2 milyar dolarken, 2014’te 3 milyar dolara çıktı; İsrail’in Türkiye’ye ihracatı ise aynı dönemde 1.3 milyar dolardan 2.8 milyar dolara.. Ticaret almış başını yürümüşken o bölgesel koşullarda daha ötesine gerek görmediler.
Bu kez sonuçlandırılırsa kilidi de rivayet o ki anlaşmanın gizli maddesi olur: Erdoğan’ın Gazze’yi ziyareti. Geçen hafta “İlişkilerde normalleşmenin iki ülkenin olduğu kadar bölgenin de çıkarına olacağını” söyleyen Erdoğan’ın en büyük arzusu bu. Düşünün, resmi ne biçim taçlandırır! İsrail üzerinden gidilemeyince, Nisan 2013’te o vakitler İhvancı dostların iktidarda bulunduğu Mısır üzerinden çizilen rota, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin “kırmızı kartına” takılmışken, bu kez el Sisi’nin Mısır’ı üzerinden yapılamayıp tekrar İsrail üzerinden gerçekleşebilse…
Gerçi İsrail’in anlaşma olasılığından memnun muhalefet liderleri bile “Erdoğan’ın Gazze’ye ayak basmaması garanti edilmeli” diyor ama boş verin. Bütün Ortadoğu İsrail ile ilişkilerini düzeltmiş büyük lideri beklemiyor mu? Alın işte… 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları