'İhraç yolsuzluktan değil'

CHP’nin 10 yıllık Sarıgül raporu yeniden tartışılıyor. Sarıgül’ü ihraç eden YDK Başkanı Orhan Eraslan, "İhraç yolsuzluktan değil, kurultay baskınından" derken raporu hazırlayanlardan Sırrı Özbek, "Arkasındayım, keşke parti tartıştırılmasaydı" diye konuştu.

Yayınlanma: 28.01.2014 - 10:27
Abone Ol google-news

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayı Mustafa Sarıgül’ü hedef alan açıklamaları, 10 yıl önceki CHP raporunun yeniden tartışılmasına neden oldu. Sarıgül’ü ihraç eden Yüksek Disiplin Kurulu’nun (YDK) Başkanı Orhan Eraslan, “Kurultaydaki davranışlarından dolayı ihraç edildi, yolsuzlukla ilgili bir değerlendirme yapılmadı” dedi. Tartışılan raporu hazırlayanlardan Sırrı Özbek “Arkasındayım. O iddiaları savcılık dosyasından almıştık, zaman aşımına uğradı. Keşke parti tartıştırılmasaydı” görüşünü dile getirdi. O dönemde ağlayarak, “Hukukla Baykal sevgisi arasında sıkıştım” diyen YDK üyelerinden İrfan Gürpınar ise, “Hukuku seçtim. Baykal, Sarıgül’ün yolunu kesmek istemişti” dedi..

Başbakan Erdoğan, son Sarıgül açıklamasıyla dosyalı-kasetli savaşta CHP’yi kendi raporlarıyla vurmaya çalıştı. 2004 yerel seçim sürecinde Deniz Baykal’ın, “Çok dinamik, alev topu gibi, kabına sığmayan, pırıl pırıl, çok sevilen bir belediye başkanı” dediği Sarıgül, seçim sonrasında parti içi muhalefete geçince hava değişti. CHP MYK’nin isteği üzerine Mehmet Ali Özpolat, İsmet Atalay ve Sırrı Özbek bir rapor hazırladı ve Sarıgül, ihraç istemiyle YDK’ye sevk edildi. YDK’nin 3 Ocak 2005 tarihinde yaptığı toplantıda ihraç istemi reddedildi. Baykal, bazı YDK üyelerine rüşvet teklif edildiğini söyledi ve 29 Ocak’ta olağanüstü kurultay kararı aldı. Yumrukların, sandalyelerin havada uçuştuğu bu kurultayda genel başkan adayı olan Sarıgül, yarışı kaybetti ve ardından oybirliğiyle partiden ihraç edildi.

Erdoğan’ın dosyayı açıklaması üzerine İhraç kararı veren YDK’nin Başkanı Orhan Eraslan, “Kurultaydaki davranışlarından dolayı ihraç edildi, yolsuzluk nedeniyle değil. Yolsuzlukla ilgili bir değerlendirme yapmadık. Zaten o konudan dolayı sevkedilmiş değildi. O raporu değerlendirmedik. Eğer yolsuzluk var idiyse, o zaman da Başbakan iktidardı, niye gereğini yapmamış? Tam tersine o zaman Sarıgül’ü destekliyordu” görüşünü dile getirdi.

Tartışılan raporu hazırlayanlardan Sırrı Özbek, “Arkasındayım” dedi. Özbek, Sarıgül’ün adaylığıyla ilgili olarak, “Keşke parti tartıştırılmasaydı böyle bir dönemde. Sarıgül aday olur ya da olmaz, benim karar vereceğim bir konu değil. Ama bu tartışmalar olmasa daha iyiydi, iktidarın yolsuzluklarının tartışıldığı bir dönemde parti niye böyle bir şeye bulaşsın? Parti, şu aşamada her şey lehine girişirken böyle bir tartışmanın içine niye girsin? Hem parti için iyi değil, hem Sarıgül için” değerlendirmesini yaptı. Özbek, dosyadaki yolsuzluk savlarıyla ilgili sorularımıza da “Oradaki dosyaların hiçbirisi kendi araştırıp bulduğumuz şeyler değil, savcılık dosyaları, teftiş kurulu raporları. Mülkiye müfettişleri savcılığa evrakları verdi, suç duyurusunda bulundu. Ama daha sonra o dosyalar zaman aşımına uğradı” karşılığını verdi.

 

“Baykal, Sarıgül’ü tasfiye etmek istedi”

YDK üyelerinden İrfan Gürpınar ise o dönemde ihraç istemine karşı çıkmıştı. Deniz Baykal’ın sabah yürüyüşü ekibinde yer alacak kadar yakınında olan Gürpınar, bazı YDK üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenlemiş ve ağlayarak, “Genel başkanla kişiliğim arasında sıkıştım. Sarıgül’e isnat edilen suç siyasi olsaydı düşünürdüm. Ama ispat edilemeyen bir suç” demişti. Gürpınar, bu savların yeniden gündeme gelmesi üzerine “50 yıllık politikacıyım, hep Baykalcıydım. Deniz bey o zaman siyasi nedenlerle Sarıgül’ü tasfiye etmek istiyordu” dedi. Gürpınar, o süreci şöyle anlattı: “Deniz Bey, Mustafa Sarıgül’ün hareketlenmesinden sonra genel başkan adayı olacak diye bir komisyon oluşturdu. Niyeti partiden tasfiye etmekti, ona göre rapor hazırlattılar. Bu komisyon İstanbul’a gitti. Sağın solun dedikodusuyla, ‘26 dosyada yolsuzluk yaptı’ diye rapor hazırladı. Bunların çoğunluğu inşaatla ilgili. Adam kat çıkmış, yıkım kararı verilmiş, yıkılmamış, ‘vay yıkmadığına göre rüşvet almışsın’ gibi suçlamalar. Bize rapor geldi, ciddi bulmadık. Disiplin kurulunda 7 arkadaş ihraç istemine karşı oy kullandık. 8 kişi ‘evet’ dedi. İhraç için 15 kişiden 9’unun oy vermesi gerekiyordu. YDK’de biz 5 hukukçu vardık, iki kişi daha geldi. İhraç yönünde oy kullanan üyeler ise hukukçu değildi. İhraç edilemeyince Deniz Bey kurultayı topladı, gündeme YDK seçimini koydu. YDK değişince, Sarıgül’ü ihraç ettiler. Ama bu dosyalar nedeniyle değil, sanıyorum kurultayda yumruk falan işi. Başbakan çıkmış 10 yıl sonra bu raporları gündeme getiriyor. O raporlar gerçekse niye gereğini yapmadılar? O zamandan beri sen ne yaptın?”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler