DİGEL Tekstil ve Temel Conta'da grev... Emekçiler yeni yıla direnişle giriyor

DİGEL Tekstil ve Temel Conta'da grev... Emekçiler yeni yıla direnişle giriyor

31.12.2025 11:31:00
Güncellenme:
Ece İçmez
Takip Et:
DİGEL Tekstil ve Temel Conta'da grev... Emekçiler yeni yıla direnişle giriyor

DİGEL Tekstil ve Temel Conta’da çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine yeni yıla grevde giriyor.

Türkiye’de emekçiler yeni yıla direnişle giriyor. DİGEL Tekstil ve Temel Conta’da çalışan işçiler, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine yeni yıla grevde giriyor. Düşük ücret dayatması, ağır çalışma koşulları ve artan hayat pahalılığına karşı direnişe geçen emekçiler, “Geçinemiyoruz, susmuyoruz” diyerek taleplerinin karşılanmasını istiyor. 2026’ya grev çadırında giren işçiler, ekonomik krizin faturasının kendilerine kesilmesine itiraz etti. İşçiler, “2025’te direndik. Üşüdük, bekledik, umut ettik. Gözümüzü yere eğmemek için her gün kendimizi yeniden ayağa kaldırdık” diyerek gazetemize açıklamada bulundu.

Yeni yıla grev çadırında girecek olan Temel Conta işçileri, 388 gündür grevde olduklarını belirterek, anayasal ve yasal hakları olan toplu iş sözleşmesi hakkının fiilen ortadan kaldırıldığını belirtti. İşçiler, patronun masaya oturmak yerine grevi kırmayı tercih ettiğini, kamu otoritesinin ise bu hukuksuzluğa göz yumduğunu ifade etti. Temel Conta iş yeri sendika temsilcisi Sinem Kaya, yaşanan sürecin açık bir hak gasbı olduğunu vurgulayarak, “Biz Temel Conta işçileri olarak 388 gündür anayasal ve yasal hakkımız olan toplu iş sözleşmesi hakkımızın gasp edilmesine karşı grevdeyiz. Patron, masaya oturmak yerine grevi kırarak suç işlemeyi tercih ediyor. Devletin denetimsizliği ve sermayeden yana tutumu bu hukuksuzluğa zemin hazırlıyor” dedi.

Dayatılan koşulların açık bir yoksullaştırma politikası olduğunu ifade eden Kaya, “Bize dayatılan düşük ücretler, ağır ve güvencesiz çalışma koşulları ve artan hayat pahalılığı karşısında emekçiler bilerek yoksullaştırılıyor. Ekonomik krizin faturasını yaratanlar değil, emeğiyle yaşayanlar ödesin isteniyor. Biz bu sömürü düzenine boyun eğmiyoruz” diye konuştu.

2026 yılına grevde girdiklerini hatırlatan Kaya, mücadelenin yalnızca Temel Conta işçileriyle sınırlı olmadığını vurguladı. Kaya, “Bu mücadele, sendikal hakları yok sayılan tüm işçilerin mücadelesidir. Grevi kıranlara, emeği değersizleştirenlere ve susmamızı bekleyenlere karşı buradayız. Haklarımız tanınana, toplu iş sözleşmesi masası kurulana kadar bu direniş sürecek.” diye konuştu.

DİGEL TEKSTİL İŞÇİLERİ: “HER GÜN KENDİMİZİ YENİDEN AYAĞA KALDIRDIK”

TEKSİF Sendikası üyesi 15 DİGEL Tekstil işçisi, 17 Ocak’tan bu yana Ege Serbest Bölge önünde kurulan grev çadırında direniyor. Aylar süren belirsizliğe, soğuk havaya ve baskılara rağmen geri adım atmayan işçiler, 2025 yılını grevle kapatırken 2026’ya da direnişle giriyor. Emekçiler, 2025 boyunca direndiklerini, üşüdüklerini, beklediklerini ve umudu ayakta tutmaya çalıştıklarını belirterek, “2025’te direndik. Üşüdük, bekledik, umut ettik. Gözümüzü yere eğmemek için her gün kendimizi yeniden ayağa kaldırdık” diyor.

2026 yılına girerken taleplerini dile getiren işçiler, “İnsan yerine konmak istiyoruz. Kâğıt üzerinde kalan haklar değil, gerçek bir adalet talep ediyoruz” dedi. Emekçiler; sendikalı oldukları için cezalandırılmadıkları, seslerini yükselttiklerinde işten atılmadıkları bir çalışma yaşamı istediklerini vurguladı.

İşçiler, yalnızca bir maaş için değil, onurları ve yıllarca verdikleri emek için işlerini geri istediklerini ifade ederek, “Kapının önüne tembellikten değil, haklı olduğumuz için konduk. 2026’da bizi oyalayan sözler değil, gerçek adımlar görmek istiyoruz. Mahkeme salonlarında sürünmeyen, fabrika kapılarında unutulmayan bir adalet istiyoruz.” dedi.

Kadın işçilerin yaşadığı sorunlara da değinen emekçiler, tacizin, baskının ve aşağılamanın normalleştirilmediği; susmanın değil, konuşmanın korunduğu güvenli çalışma ortamları talep ediyoruz” dedi. Grev çadırında kurulan dayanışmanın kendilerini ayakta tuttuğunu belirten işçiler, “Bizi güçlü kılan tek tek durmamız değil, birlikte direnmemiz” sözleriyle mücadelelerinin ortak yönüne dikkat çekti.

HAYRETTİN ÇAKMAK: “2025 GREVLERİN VE DİRENİŞLERİN YILI OLDU”

Türk-İş İzmir 3. Bölge Temsilcisi Hayrettin Çakmak, 2026 yılına grevler ve direnişlerle girildiğini belirterek, emek mücadelesinin kaldığı yerden aynı kararlılıkla süreceğini söyledi. Çakmak, müzakere masası kurulmadığı sürece işçilerin mücadeleden vazgeçmeyeceğini vurguladı. Çakmak, işverenlerin uzlaşmadan kaçtığını belirterek, “Eğer masada müzakere yapılmadıysa, 2026 yılında da mücadelemizi nerede bıraktıysak aynı şekilde devam ettireceğiz” dedi. Bir yandan sendikasızlaştırma politikalarının sürdüğünü, diğer yandan örgütlenme mücadelesinin devam ettiğini söyleyen Çakmak, “Tarihimizde ilk kez asgari ücretin açlık ve yoksulluk sınırının altında kaldığını görüyoruz. Bu tablo, 2025 yılını grevlerin ve direnişlerin yılı haline getirdi” ifadelerini kullandı.

Dayanışma çağrısı yapan Çakmak, “Birbirimize her türlü desteği sağlamamız, birbirimizi uyandırmamız gerekiyor. Umut korkuyu yensin. Korkunun kimseye faydası yok. 2026 yılında gerçekleri konuşmaktan kaçınmamalıyız” ifadelerini kullandı.