Denizlerde yasakların kalkmasıyla beraber 1 Eylül’de balık sezonu açıldı. Ağlar yeniden “deniz deryaları” için “Vira bismillah” denilerek mavi sulara atıldı. Ulaşılabilirliği ve faydaları ile doğanın en büyük armağanlarından olan balık, yüksek besin değerleri ve farklı pişirme yöntemleriyle sağlıklı bir beslenme için vazgeçilmez bir öneme sahip.
Balıkta bolca bulunan Omega-3 yağ asitleri, kalp, beyin, kemik ve göz sağlığını desteklerken depresyon riskini azaltıyor. Bağışıklık sistemini de güçlendiriyor. Düzenli tüketilmesi durumunda cilt, saç ve genel sağlık üzerinde olumlu etki yaratıyor.
Somon, sardalya ve uskumru gibi türler zengin Omega-3 içeriğiyle öne çıkarken taze balık seçimi ve doğru saklama yöntemi de beslenmede kritik bir öneme sahip. Uzmanlar, balık seçiminde gözlerin parlak olması ve hafif kokulu olanların tercih edilmesini tavsiye ederken lezzet ve besin değerinin korunması açısından ızgara, buğulama ve fırın seçenekleriyle pişirmenin önemine dikkat çekiyor.
'ÖZGÜRLÜK GİBİ BİR ANLAMI DA VAR'
Sağlıklı beslenme için önemli bir yer tutan balık, Türklerin yaşamda da önemli ve olumlu bir “sembol”. Balığın Türk kültüründe bolluk, bereket, kurtuluş gibi durumları temsil ettiğine dikkat çeken felsefeci Ayşe Acar, “Neden böyle olduğunu anlamak için balık sembolizmini Hızır kültürüyle birlikte okumamız gerekiyor” diyor.
‘UNUTTULAR AMA CANLANDI’
Balıkla Hızır arasındaki ilişkiyi dikkatimize sunan kişinin analitik psikolojinin kurucusu Carl Gustav Jung olduğunu anımsatan Acar, “Jung, Dört Arketip isimli eserinde ‘yeniden doğuş’ meselesine açıklık getirmek için Musa peygamberin Hızır’la olan buluşmasını analizliyor.
Yaygın bilinen bir mittir bu. Musa, Hızır’la buluşmak için yardımcısı Yeşu’yu yanına alarak yola çıkar. Epeyce yürürler ve yorulurlar. Dinlenmek için bir yere otururlar ve yanlarına aldıkları azığı bir yerde unuttuklarını fark ederler. Azıkları bir balıktır. Jung diyor ki, balıklarını unuttular evet ama o ölü balık unuttukları o yerde birden canlandı, suya geri girdi ve tam o esnada Hızır ortaya çıktı. Dolayısıyla balıkla Hızır arasında doğrudan bir bağlantı var, diyor” tespitini aktarıyor.
Jung’un balığı Hızır, suyu bilinçdışı, Hızır’ı ise bilinçdışının ana arketipi olarak tanımladığını belirten Acar, Nuh’un gemisi anlatısından Hıdırellez’e kadar “balık” sembolünün bereketli yanı kadar, kendine özgü, dönüşümsel anlamına da dikkat çekiyor. Acar, tüm bu verileri felsefi bir gözle irdeleyerek “Özetle balık bizdeki özgürlük potansiyelini temsil ediyor ve onu karaya çıkarıp Hızır yapmak kendimizi özgür insan olarak ortaya koymakla mümkündür” önermesinde bulunuyor.
BALIĞIN FAYDALARI
- Trigliserit seviyelerini düşürerek kalp hastalıkları riskini azaltır.
- Damarların esnekliğini artırarak kan akışını düzenler.
- Kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olur.
- Kalp ritim bozukluklarını önler.
- Kemik sağlığı için önemlidir ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Sinir sistemi fonksiyonlarını destekler ve enerji metabolizmasını artırır.
- Tiroid hormonlarının üretiminde hayati rol oynar.
- Hücre hasarını önler ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
- Kas gelişimini destekler.
- Tokluk hissi sağlayarak kilo kontrolüne yardımcı olur.
- Yaraların iyileşmesini hızlandırır.