İzmir’de Ülkü Ocakları İzmir İl Başkanlığı’nın Kınık ilçesi Bağalan İlkokulu’nda yürüttüğü “yenileme, eksik giderme ve tamamlama” çalışmaları sırasında, ilkokul çağındaki öğrencilere parmaklarıyla bozkurt işareti yaptırılması tepkilere neden oldu.
CHP İzmir İl Başkanlığı, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde toplanarak olaya tepki gösterdi ve dilekçe vererek sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Yapılan Basın açıklamasına CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP İzmir il kadın kolları başkanı Zahide Kurun ve il yöneticileri katıldı. Açıklamayı CHP Gençlik Kolları Başkanı Ruhsar Selis Çelik okudu.
Ruhsar Selis Çelik, yaptığı açıklamada, söz konusu uygulamanın bir eğitim faaliyeti olmaktan çıktığını ve açık bir siyasi propaganda çalışmasına dönüştüğünü belirtti. Çelik, “İlkokul çağındaki çocukların, eğitim gördükleri sınıflarda siyasi semboller yaptırılması ve bu görüntülerin sosyal medyada paylaşılması, Çocuk Haklarına ve çocukların yüksek yararına aykırıdır. Bu davranışı kınıyoruz” dedi. Çelik, okulların hiçbir siyasi yapının arka bahçesi olmadığını vurgulayarak, “Çocuklar hiçbir ideolojik hesabın parçası, hiçbir siyasi projenin nesnesi değildir” diye konuştu.
"YANLIŞ POLİTİKALARIN SONUCU"
Ruhsar Selis Çelik, yaşanan olayın münferit olmadığını ifade ederek, “Bu olay yıllardır sürdürülen yanlış, ideolojik ve denetimsiz eğitim politikalarının doğal sonucudur” dedi. Çelik, Türkiye’de köy okulları kapatılırken, öğretmen açığının derinleştiğini, okulların temel ihtiyaçlarının karşılanamadığını ve kamusal eğitimin yerine siyasi yapıların ve vakıfların dayatıldığını söyledi.
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA ÇAĞRI
Çelik, Anayasa gereği eğitim alanında tek yetkinin Milli Eğitim Bakanlığı’nda olduğunu hatırlatarak, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne çağrıda bulunarak, “Okulları siyasi propaganda alanına çeviren bu uygulamaya derhal son verin. Bu izni verenler ve uygulayanlar hakkında derhal adli ve idari soruşturma başlatın.” dedi.
Ayrıca, İl Başkan Çağatay Güç tarafından verilen dilekçe ile Milli Eğitim Müdürlüğü’nden resmi işlem başlatılması talep edildiği bilgisini de paylaşan Çelik, benzer uygulamalara bir daha izin verilmemesini istedi.
"ÇOCUKLARIN GELECEĞİNE SAHİP ÇIKACAĞIZ"
Ruhsar Selis Çelik, “Çocuklarımızın laik, bilimsel, eşit ve güvenli eğitim hakkını savunmaya devam edeceğiz. Bu karanlığa karşı susmayacağız ve takipçisi olacağız.” dedi.
ÇAĞATAY GÜÇ: MİLLİ EĞİTİM DAHA HASSAS OLMALI
Çağatay Güç, Milli Eğitim Bakanlığı’nın ve merkezi hükümetin çocuklarla ilgili konularda daha hassas davranması gerektiğini belirtti. Güç, “Aslında Milli Eğitimin daha hassas olması gerekiyor. Bakanlığın daha hassas olması gerekiyor. Keşke bakanlık bu görevleri yapsa da bu arkadaşlar bunları yapmasa” dedi. Güç, çocukların siyasete alet edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Burada çocukların o el hareketi yapması, belli bir siyasi söylemle bulunması doğru değil. Onların ailelerinin belki bu konu hakkında ilgileri dahi yok. Dolayısıyla bu konuda daha hassas olmaları gerektiğini söylüyorum.” dedi.
BELEDİYELERİN OKULLARA KATKISI
Okullardaki bakım ve temizlik çalışmalarına dikkat çeken Güç, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmadığı görevleri bizim ilçe belediye başkanlarımız yapıyorlar. Okulların boya badanasından tadilat ve tamiratına, okulların temizlik malzemesine kadar ve temizliğine kadar belediye başkanlarımız üstüne. Dolayısıyla burada iyi niyetle çıkılmış bir şey olabilir, anlayışla yola çıkılmış olabilir. Ancak çocukların siyasete ulaştırılmasını düşünüyoruz.”
MERKEZİ HÜKÜMET VE POLİTİKALAR
Güç, merkezi hükümetin yanlış politikalarının bu duruma zemin hazırladığını belirterek, “Genç arkadaşlarım bu tarz çalışmalarda oradaki çocuklara yardım etmesini sağlamakla alakalıdır. Bizim toplanmamızın en büyük nedeni, bakanlığın ve merkezi hükümetin kendi asli görevlerini doğru düzgün yerine getirmesini söylemek içindir” dedi.
SORUŞTURMA TALEBİ
Açıklama sonrası CHP İzmir’in, İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verdiği dilekçede resmi devlet okulunda siyasi faaliyete izin veren ve çocukların fotoğraflarının sosyal medyada paylaşılmasına olanak tanıyan kamu görevlileri hakkında TCK’nın 257/1 maddesi uyarınca görevini kötüye kullanma suçundan adli soruşturma başlatılması, aynı gerekçeyle disiplin soruşturması yürütülmesi ve benzer olayların tekrarlanmaması için okullarda bu tür faaliyetlerin engellenmesine yönelik emir ve talimatların verilmesi, mevcut izinlerin iptal edilmesi talep edildi.