Devrim Şehidi Kubilay-1

Devrim Şehidi Kubilay-1

15.12.2025 04:00:00
Güncellenme:
Devrim Şehidi Kubilay-1

KONUK YAZAR | Atatürk Araştırmacısı Ahmet Gürel, Cumhuriyet Ege için yazdı...

‘Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasından sonra, gericiler memleketin birçok yerinde kışkırtma yapmaktan geri kalmamış ve yerinde alınan tedbirlerle olayların büyümeden durdurulmuştur. ‘Serbest Cumhuriyet Fırkasının kapatılmasını hazmedemeyen gericiler memleketin birçok yerinde olay çıkartmadan geri kalmamış ve güvenlik güçlerince, yerinde alınan tedbirlerle olayların büyümeden durdurulmuştur. 

Image

23 Aralık 1930 günü, Derviş Mehmet ve arkadaşlarıyla beraber, Menemen’e gelmiş, caminin birinde yeşil bayrak alıp; “Ben mehdiyim, dinimiz mahvoluyor, şeriatı kurtarmaya geldim” diye bağırmaya başlamış ve Teğmen Kubilay’ı, bekçi Şevki ve bekçi Hasan’ı şehit etmişlerdir

Atatürk, sağdır, bu menfur “Kubilay” olayı, faili meçhul kalmayan tek irticai olaydır. 

Manisa ve Emiralem üzerinden gelen uyuşturucu almış onlarca meczup ve mürtecinin Menemen’de yaptığı kanlı kalkışmaya, iştirak eden bir avuç Menemenli’nin katılımı tüm ilçeyi temsil etmemiştir. Olay sonrası ilçenin tepkisi ortadadır, Kubilay abidesinin yapımına Menemenlilerin katkısı ve sahip çıkması da ayrı bir önem taşımaktadır.

Image

Manisa’da başlayan ve Menemen’de son bulan irticai bir isyan hareketidir. İsyanın elebaşı mehdilik iddiasında bulunan 33 yaşındaki Girit göçmeni Derviş Mehmet’tir. Giritli Mehmet, gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra beraberindeki asilerle birlikte 23 Aralık 1930 Salı sabahı Menemen’e ulaşmıştır. Eyleme geçmeden önce yine beraberindeki asilere esrar içirmiştir. Çoğu uyuşturucunun etkisindeki asiler, saat 06:20’de Menemen’deki Müftü camisine gelmiştir. Giritli Mehmet, camidekilere mehdi olduğunu söylemiş; Kıtmir isimli köpeği mehdiliğine delil olarak göstermiş ve onları kendisine katılmaya davet etmiştir.

 Arkalarından gelen 70 bin kişilik bir ordu olduğunu öne sürmüşler ve bu ordunun tüm kuvvetiyle birlikte sözde mehdinin emrinde olduğunu iddia etmişlerdir. Bu şekilde Menemen’in bütün mahallelerini dolaşmışlardır. Bu sürece şahit olanların bir kısmı korkudan ya da cahillikten isyancılara katılırken bir kısmı da asilere itibar etmeyerek evlerine kapanmıştır.

İsyanın elebaşı Giritli Mehmet kendisine katılanlarla birlikte Menemen’in mahallelerini dolaştıktan sonra belediye meydanına gelmiştir. Asiler, sabah camiden aldıkları yeşil bayrağı meydana dikmişler ve bayrağın etrafında ellerinde silahlarla sözde zikre başlamışlardır. 

İsyanı haber alan Jandarma Bölük Kumandanı Fahri Bey ise hemen asilerin yanına gelmiş ve Giritli Mehmet’e hitaben “Ne istiyorsunuz? Buradan dağılınız” demiştir. O da “ben Mehdiyim, şeriatı ilân ediyorum, bana kimse mukavemet edemez, çekil” karşılığını vermiştir. 

Bu diyaloğa şahit olan bazı Menemenliler de alkışlamak suretiyle Giritli Mehmet’i desteklemiştir. Olayın büyümesinde asiler kadar, alkışlayarak destek verenlerin de etkisi vardır. Giritli Mehmet’i ikna edemeyeceğini ve isyanı diyalogla önleyemeyeceğini anlayan Kumandan Fahri, destek çağırmak için geri çekilmiştir. Olaydan kaymakamı haberdar etmiş ve 43. Alay Komutanlığı’ndan destek kuvvet istemiştir. Fakat olayın ne denli vahim olduğu konusunda Alay Komutanlığını bilgilendirmemiştir.

43. Alay Komutanlığı, isyanı bastırmak üzere Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı bir müfreze ile olay mahalline göndermiştir. Asteğmen Kubilay aslında öğretmendi; askerlik görevini yedek subay olarak yapıyordu. Asteğmen Kubilay olay yerine gelmiş; askerini belediye meydanındaki kahvenin önüne bıraktıktan sonra öne çıkarak isyancılara derhal silahlarını bırakmalarını, isyana son vermelerini ve dağılmalarını söylemiştir. Mehdilik iddiasındaki Giritli Mehmet’i kolundan tutarak çekmiş ve asilerle bir arbede yaşamıştır. Maiyetindeki askerlere süngü tak emrini vermiştir. Giritli Mehmet ise Asteğmen Kubilay’a ateş etmiştir. 

Asteğmen Kubilay yaralanmış; arkasından ateş edilmesine rağmen Kaymakamlık binasının arkasındaki avluya kadar gelebilmiştir. Fakat aldığı kurşun yarası sebebiyle daha fazla ilerleyememiş ve düşmüştür. 24 yaşında şehit olmuştur. Fakat isyancılar, bu kez de onun cansız bedenini hedef almıştır.

Asteğmen Kubilay’ın maiyetindeki askerlerin silahlarında tatbikat mermisi olması isyanın seyrini değiştirmiştir.

Ateş eden askerlerin mermileri, tatbikat mermisi olduğu için asilere etki etmemiştir. Gerek bu durumun gerekse halkın kendisine mukavemet göstermemesinin etkisiyle Giritli Mehmet daha da cesaretlenmiştir. Adamlarıyla birlikte Asteğmen Kubilay’ın yanına gitmiş, canavarca bir hisle Şehit Kubilay’ın başını Kazez Camisinin avlusunda bulunan bir taş üzerinde bağ bıçağıyla kesmiştir. Şehit Kubilay’ın kesik başını meydana getirmiş ve bayrak direğine bağlamıştır. Yaşananlar kelimenin tam anlamıyla vahşettir. Bu vahşet karşısında kalabalıktan bazıları yine alkışlamak suretiyle isyancılara destek vermiştir.

İsyanın büyümesi üzerine Alaydan derhal destek kuvvet gönderilmiştir. Gelen destek müfrezeleri hemen isyana müdahale etmiş; asiler teslim olmayınca çatışma yaşanmıştır. Yaşanan çatışmada Menemen’deki bekçilerden Hasan ve Şevki de şehit düşmüştür. Buna karşın başta isyanın elebaşı Giritli Mehmet olmak üzere Şamdan Mehmet ve Sütçü Mehmet ölü; Emrullahoğlu Mehmet ise yaralı olarak ele geçirilmiştir. 

Menemen İsyanı, Türkiye genelinde tepkiye yol açmıştır. Başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere devlet erkânı ve Türk milletini derin bir üzüntüye sevk etmiştir. Mustafa Kemal Paşa, olaydan haberdar olunca devlet ricaliyle bir toplantı yapmış, durumu değerlendirmiş ve alınması gereken tedbirleri belirlemiştir.

Image

Cumhuriyetin ilanıyla birlikte laik düzen ve dünya görüşü doğrultusunda gerçekleştirilen devrim hareketleri, dinsel kurallara bağlı çevrenin tepkilerine yol açmıştı. Halifeliğin kaldırılması, medreselerin, tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması, öğretimin birleştirilmesi ve Medeni Kanunu’nun kabul edilmesi gibi değişiklikler, eski düzeni savunan ve ilk fırsatta ona dönülmesini arzulayan çevreleri yeniden harekete geçirmişti. Ancak düşüncelerini açıkça söyleyerek ortaya çıkmak istemediklerinden gizliden gizliye hazırlanmaya koyulmuşlardır. 

Devrim şehitlerinin anısı ve ışığı yolumuzu daima aydınlatacaktır. Haftaya Kubilay olayını anlatmaya devam edeceğim.