Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk devrim şehitleri Asteğmen Kubilay ve silah arkadaşları, katledilişlerinin 95’inci yıldönümünde Menemen’de anıldı. Menemen’de 1930 yılında Cumhuriyet karşıtları tarafından katledilen devrim şehitleri Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki Bey 23 Aralık’ta bir kez daha anıldı. Anma programı Yıldıztepe’deki Kubilay Anıtı’nda yapılan resmi törenle başladı. Programa İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, CHP İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, ADD Gençlik Kolları Genel Başkanı Nihat Arda Mercan, CHP İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın ve ilçe belediye başkanları katıldı. Program “Demokrasi ve Laiklik Yürüyüşü” ile devam ederken yürüyüşe çok sayıda yurttaşta katıldı. Tören sonunda şehitliğe kırmızı karanfil bırakıldı.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı Çağatay Güç, 23 Aralık Menemen Olayları’nın yıl dönümünde yaptığı açıklamada, Cumhuriyetin laik, demokratik ve çağdaş değerlerine yönelik saldırılara karşı kararlılık mesajı verdi. Güç, “Cumhuriyet sahipsiz değildir. Cumhuriyet biziz” dedi.

“23 ARALIK SADECE BİR TARİH DEĞİL, BİR UYARIDIR”
23 Aralık’ın yalnızca bir takvim yaprağı olmadığını vurgulayan Güç, bu tarihin Cumhuriyetin doğrudan hedef alındığı günlerden biri olduğunu söyledi. Güç, “23 Aralık; laikliğin hedef alındığı, aklın ve bilimin susturulmak istendiği, Cumhuriyetin kendisine gözdağı verildiği gündür” ifadelerini kullandı.
Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ın yalnızca bir asker olmadığını dile getiren Güç, “Kubilay, Cumhuriyetin vicdanıdır, onurudur, karakteridir” dedi.
“HEDEF ALINAN KUBİLAY DEĞİL, CUMHURİYETTİ”
Menemen’de yaşananların bireysel bir saldırı olmadığını belirten Güç, hukuk, laiklik, çağdaşlık ve halk egemenliğinin hedef alındığını söyledi. Güç, “Hedef alınan, 29 Ekim 1923’te milletimizin kararlılığıyla kurulan Cumhuriyetin ta kendisiydi” diye konuştu.
Cumhuriyetin yalnızca bir yönetim biçimi olmadığını vurgulayan Güç, Cumhuriyetin halkın kendi geleceğini belirlediği, hukukun üstünlüğüne dayanan laik ve demokratik bir düzen olduğunu ifade etti.
“CUMHURİYET HER KUŞAKTA YENİDEN SAVUNULUR”
Cumhuriyetin kendiliğinden ayakta kalan bir yapı olmadığını belirten Güç, her kuşağın bu iradeyi yeniden savunmakla yükümlü olduğunu söyledi. Güç, “29 Ekim’de Cumhuriyeti kurduk, 23 Aralık’ta ise Cumhuriyetin ancak cesaretle savunulursa yaşayacağını bir kez daha gördük” dedi.
Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü hatırlatan Güç, bu ilkenin yalnızca bir söz değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş pusulası olduğunu vurguladı.
“İZMİR, CUMHURİYETİN SAVUNMA BİLİNCİNİN SİMGESİDİR”
İzmir’in Cumhuriyet tarihindeki özel yerine dikkat çeken Güç, 9 Eylül’ün kurtuluşu, 29 Ekim’in kuruluşu, 23 Aralık’ın ise Cumhuriyetin savunma bilincini simgelediğini söyledi. Güç, İzmir’in özgürlüğün, milli iradenin ve Cumhuriyet değerlerinin sembolü olduğunu ifade etti.
Cumhuriyetin ekonomik bağımsızlık anlamına da geldiğini belirten Güç, “Cumhuriyet üretimdir, alın teridir. Bağımsızlık yalnızca sınırları değil, emeği, düşünceyi ve geleceği özgür kılmaktır” dedi.
“CUMHURİYET BİR HATIRA DEĞİL, SORUMLULUKTUR”
CHP olarak Cumhuriyeti bir hatıra değil, yaşayan bir sorumluluk olarak gördüklerini söyleyen Güç, Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir” sözünü hatırlattı.
Bu sözün kendileri için bir övünç değil, tarihsel bir görev olduğunu belirten Güç, bu görevi ayrıştırarak değil birleştirerek, korkutarak değil umut vererek, halkla birlikte yürüyerek yerine getirdiklerini ifade etti.

“KARANLIĞA TESLİM OLMAYACAĞIZ”
Cumhuriyetin bir miras değil, emanet olduğunu vurgulayan Güç, bu emaneti cesaretle taşıyacaklarını söyledi. Güç, “Bilimi, aklı, laikliği ve özgürlüğü savunmaktan bir adım geri atmayacağız. Cumhuriyet yaşayacak. Çünkü biz buradayız” dedi.
“HEDEF ALINAN LAİK CUMHURİYETTİR”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Eşgüdüm Başkanı Ufuk Yıldırım, Menemen’de katledilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Şevki ve Bekçi Hasan Bey’i anmak için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Menemen Olayı’nın tarihsel bir vaka değil, Cumhuriyet’e yönelik süreklilik taşıyan bir karşı devrim girişimi olduğunu söyledi.
Yıldırım, anma töreninin yalnızca bir hatırlama değil, Cumhuriyetin, laikliğin ve aydınlanma devrimlerinin hesabını sorma iradesi taşıdığını vurguladı.
“MENEMEN OLAYI BİR ZİNCİRİN HALKASIDIR”
Konuşmasında gerici kalkışmaların tarihsel sürekliliğine dikkat çeken Yıldırım, Şeyh Said İsyanı, İzmir Suikasti ve Menemen Olayı’nın aynı zihniyetin ürünü olduğunu belirtti. Bu zincirin adının gericilik olduğunu ifade eden Yıldırım, bu zihniyetin arkasında emperyalist güçlerin bulunduğunu söyledi.
Yıldırım, “Derviş Mehmetler değil, Kubilaylar kazanacak. Çünkü biz susmayacağız, alışmayacağız, normalleştirmeyeceğiz” dedi.
“HEDEF ALINAN YALNIZCA KUBİLAY DEĞİLDİR”
Menemen’de hedef alınanın yalnızca Kubilay olmadığını vurgulayan Yıldırım, saldırının laik Cumhuriyet’e, aydınlanma devrimlerine ve ulus devlete yöneldiğini söyledi. Geçmişte “din elden gidiyor” sloganıyla yürütülen gerici propagandanın bugün farklı biçimlerde sürdüğünü ifade eden Yıldırım, zihniyetin değişmediğini belirtti.
“Laik Cumhuriyet hedefteyse orada Atatürkçü Düşünce Derneği vardır. Ulus devlet hedefteyse Kubilay’ın izinden yürüyenler vardır” diyen Yıldırım, ADD’nin bu mücadelenin ön saflarında yer aldığını söyledi.
“TARİKATLARI MEŞRULAŞTIRAN ZİHNİYET AYNI ZİHNİYETTİR”
Yıldırım, laikliği sulandıran, tarikatları meşrulaştıran ve Cumhuriyet devrimlerini “tarihi bir parantez” olarak niteleyen anlayışın, Menemen’de Kubilay’ı katleden zihniyetle aynı olduğunu dile getirdi.
ADD’nin bu gerici zihniyetlere karşı ağır bedeller ödediğini hatırlatan Yıldırım, Kurucu Genel Başkan Prof. Dr. Muammer Aksoy, Prof. Dr. Bahri Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ve birçok aydının bu mücadelede yaşamını yitirdiğini söyledi.
“BU TOPRAKLARDA GERİCİLİK KAZANMAYACAK”
Konuşmasının sonunda kararlı mesajlar veren Yıldırım, “Bu topraklarda gericilik kazanmayacak. Emperyalizmin maşaları kazanamayacak. Bu topraklarda Kubilaylar kazanacak” dedi.
1934 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nin kampanyasıyla yapılan anıtın önünde konuştuğunu hatırlatan Yıldırım, Cumhuriyetin sahipsiz olmadığını vurguladı.
Yıldırım, başta Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olmak üzere tüm Cumhuriyet şehitlerini saygı ve minnetle andıklarını belirterek, “Yaşasın laik, demokratik Cumhuriyet. Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk” ifadelerini kullandı.
İMAMOĞLU TEPKİSİ: FİKİRLERİ TUTSAK EDEMEZLER
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, henüz 24 yaşında yaşamını yitiren Kubilay’ı anarak, onun Cumhuriyet mücadelesinin simgelerinden biri olduğunu söyledi. “Bu memlekete göğsünü siper eden Kubilay, direncin, cesaretin ve fedakârlığın adıdır. O, çağdaşlığın ve Cumhuriyet idaresinin nöbetçisiydi” çıkmaya devam edeceklerini vurgulayan Cem Aydın, “Bizler Atatürk gençleri olarak, Cumhuriyetimize sahip çıkan gençler olarak her zaman karanlık zihinlerin tam karşısındayız” ifadelerini kullandı.
Aydın, Kubilay’ın taşıdığı ruhun bugün adalet isteyen, hukuksuzluğa itiraz eden, sandığa ve halkın iradesine sahip çıkan gençlerde yaşadığını söyledi.
Gençliğin hedef alındığını savunan Aydın, “Bize nefes aldırmak istemiyorlar. Çünkü gençliğin gücünden, cesaretinden korkuyorlar. Milletin iradesini yok saymak, gençliğin sesini kısmak istiyorlar” dedi. Aydın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına da sert tepki gösterdi. “Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’nu tutsak ettiler. Ama hakkımızı, fikirlerimizi tutsak edemezler” diyen Aydın, bu sürecin mutlaka sona ereceğini ifade etti.
KUBİLAY İÇİN 10 KİLOMETRELİK KOŞU
Ayrıca İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanlığı Şehit Asteğmen Kubilay anısına 19'ncu kez yol koşusu düzenledi. 10 kilometrelik “Şehit Asteğmen Kubilay Yol Koşusu” saat 10.00’da Menemen Karaağaç yolu üzerinden başladı ve Menemen Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Tören sonunda koşuya katılanlara ödülleri verildi.