Pazarcı satamıyor yurttaş alamıyor

Pazarcı satamıyor yurttaş alamıyor

23.05.2025 04:00:00
Güncellenme:
Pazarcı satamıyor yurttaş alamıyor

Enflasyona bağlı olarak girdi maliyetlerinin artışı, yaşanan don olayları gibi nedenlerle pazardaki meyve ve sebze fiyatlarındaki artış sürüyor. Yurttaşlar temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanırken esnaf da satış yapamamaktan şikâyetçi.

AKP iktidarının politikaları nedeniyle ekonomik kriz derinleşirken gıda enflasyonu da her geçen gün artıyor. Yurttaş temel besin ürünlerini daha ucuza almak için gittiği pazarlardan da artık eli boş dönüyor. Salatalığın kilosu 15, patates, soğan 25, domates 35, patlıcan 30, taze soğan 50, taze fasulye de 100 liradan satılırken mevsim meyvelerinden kayısının kilosu 70, erik, kiraz ve çileğin de 100 liradan satıldığı pazarda fiyatlar artık yarım kilo üzerinden yazılıyor. Alım gücünün gün geçtikçe düşmesinden ve fiyatların da sürekli artmasından şikâyet eden İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen, “Bugün normal bir kahveye gidiyorsun 15 TL bir çay içiyorsun. Malın tarladan çıkışı var, nakliyesi var, işçisi var, hale girişi var, çıkışı var. Hepsi 1 TL üzerine koysan fiyat haliyle artıyor. Ürün tezgâhta vatandaşa pahalı geliyor ama aldığımız yerde de bize pahalı geliyor. Erik, kayası, şeftali, kiraz gibi mevsim meyvelerini don vurdu. Bu yıl bazı bölgelerde hiçbir şey yetişemedi. Kalan bölgelerde yetişen ürünler de ihracata gidiyor. Bu da fiyatları yükseltiyor. Ben de tüketiciyim, ‘Bu sene ihracat yapmayın, çoluk çocuğumuz yesin’ diyoruz ancak ihracatçılar istemiyor. Vatandaşımızın, okula giren çocuğumuzun meyve yemesini istiyoruz. Zaten et yiyemiyorlar bari bir meyve yesinler de zekâları yerine gelsin. Çocuklar beslenememekten zekâsını da kaybediyor” dedi. 

300 PAZARCI ODADAN İSTİFA ETTİ 

Ekonomik krizden pazarcının da olumsuz etkilediğini dile getiren Erişen, “Yılbaşından bugüne, beş ayda 300 kişi odamdan istifa etti. Nedenini sorduğum zaman da ‘Geçinemiyoruz” dediler. Türkiye’de büyükşehirlerde bu pazaryerleri vatandaşımızın can simididir. Eğer bu pazarlar olmasa marketlere kalırsak taneyle bile zor alırız” diye konuştu. 

‘İŞ BULSAM BIRAKACAĞIM’ 

Satışların az olduğundan şikâyet eden pazarcı esnafı İlkan Taş, “Kârımız çok olmuyor. Vergi çok, ondan sonra masraf çok. Komisyoncular çok kazanıyor” derken Şeker Bayramı’nda malının elinde kaldığını aktaran esnaf Serkan Taş da “10 milyarlık malı komple bedava dağıttım. Çöpe dökeceğime halk yesin dedim. Şu anda iş bulsam pazarı bırakıp işe gireceğim. Masrafımız ağır. Kendimizi kurtaramıyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘ET EVİME GİRMİYOR’ 

Pazardan çantasını dolduramadan geri döndüğünü söyleyen Sakine Gedikli de “Çilek 80 liraydı alamadım. Hiç yemedik bu sene. 10 tane biber, 20 tane soğan alıyoruz, patates alıyoruz. Bir senedir benim evime balık girmemiş. Et zaten evime girmiyor. Ekmek olmuş 12.5 lira. Tereyağı, çökelek, peynir nedir bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. ‘Bu mu hayat?’ Alışverişlerini ucuz olduğu için pazarda yaptığını belirten Ahmet Demir, “83 yaşındayım hâlâ çalışmak, hesap tutmak zorundayım. Bu mu hayat yani? Domates, biber, patlıcan aldım. Peyniri veresiyeyle alacağım başka bir şey yok. Devlet ‘zenginim’ diyor. Petrol buluyor. Bize de yardım etsin” diyerek isyan etti.

KREDİ KARTINA SARILDIK

Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi tarafından hazırlanan “Aylık Bülten Mart 2025” raporuna göre; İzmir’de kredi kartına sahip İzmirli sayısı son 1 yılda yaklaşık 292 bin artarak 2.9 milyonu aştı. Toplam kredi kartı borcu ise yüzde 48 oranında artarak 96 milyar 238 milyon 800 bin TL’den 142 milyar 520 milyon TL’ye yükselen İzmirlinin 36 bin 789 TL olan ortalama kredi kartı borcu bu yıl 49 bin TL’ye kadar çıktı.