Toprak ve yaşam için köylüler zeytin nöbetinde

Toprak ve yaşam için köylüler zeytin nöbetinde

8.08.2025 04:00:00
Güncellenme:
Toprak ve yaşam için köylüler zeytin nöbetinde

Altı yıldır Akbelen Ormanlarını, zeytinlikleri ve tarım arazilerini korumak için şirketlere direnen köylüler “Maden Yasası”na karşı da nöbete başladı. “Bu yasayı tanımıyoruz” diyen yurttaşlar, “Bir karış toprağımızı da bir dal zeytinimizi de tek bir ağacımızı da kimseye vermeyeceğiz” dedi.

Muğla’nın 57 köyünü etkileyen “süper izin yasası” olarak bilinen 7554 sayılı kanuna karşı direniş sürüyor. AKP milletvekillerinin imzasını taşıyan ve 24 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi”ne karşı Ankara’da açlık grevi dahil birçok eylem yapan köylüler, altı yıldır direndikleri Akbelen’de nöbete başladı. Çok sayıda köyden gelen yurttaşlar, çevre örgütleri, gönüllüler ve milletvekilleri nöbete destek verirken bazı köylüler traktör konvoylarıyla alana gelerek “Bu yasayı tanımıyoruz” dedi. ‘Kökümüzü toplayıp atacaklar’ İkizköy Muhtarı Nejla Işık, “Onların köylülerin birleşmesinden korktuklarını gözlerinde gördük. Bu yolu hep birlikte yürümeye devam edeceğiz. Günlerdir burayı ilmek ilmek ördük. Bu yasa bizim için yok hükmündedir. Mesele sadece zeytin taşımak değil, bu yasayla bizim kökümüzü toplayıp atacaklar” dedi. Köylüler adına söz alan Esra Işık ise “Bir karış toprağımızı da bir dal zeytinimizi de tek bir ağacımızı da kimseye vermeyeceğiz. Şirketlere peşkeş çekmeyeceğiz. Maden yasası geçmesin diye köy köy dolaştık, defalarca Ankara’ya gittik. Meclis’te bizi dinlemediler. Patronlar temsil ediliyor, köylüler değil. Ama biz vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘MUĞLA’YI VERMİYORUZ’

Muğla Emek, Demokrasi ve Ekoloji Güçleri de mücadele kararı aldı. Yatağan Pazaryeri’nde broşür dağıtımı ve yüz yüze bilgilendirme ile başlayan yaşam savunucuları, “Yasa sadece zeytinlikleri değil, ormanları, tarım alanlarını, su kaynaklarını, kıyıları ve köyleri; yani Muğla’nın tüm yaşam alanlarını tehdit ediyor. Gıdaya, suya, barınma hakkına ve mülkiyete yönelik bir saldırı niteliği taşıyor. Halkın onayı ve katılımı olmadan çıkarılan bu yasa açık bir ekolojik ve hukuki işgal girişimidir. Yasa geçti ama halktan onay almadı, meşru değildir. Toprağımızı da Muğla’mızı da vermiyoruz” ifadelerini kullandı.