Bugün sizleri 17 Şubat 1923’e götüreceğim. Türkiye İktisat Kongresi’nin açılış günü. Bakın Akşam gazetesinin muhabiri nasıl betimliyor o günü…
“Trenler sabahtan beri her taraftan kongre üyelerini ve ziyaretçileri taşıyordu. Çabuk yetişmek için arabaya binenler telaşla ‘kongre binasına’ diyordu. Bunu arabacılar da çoktan öğrenmişlerdi. Şehrin her semtinden boşanan insan cereyanları kongre binasına doğru akıp gidiyordu”.
Lozan’da barış görüşmelerinin kesildiği haberi bile umudu gölgelemez. Tersine kongrede “tam bağımsızlık istiyoruz” kararlılığı en yetkin ağızlardan dünyaya haykırılacaktır.
Kongrenin mimarı İktisat Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’tur. İşgalden kurtarılan yerlere yaptığı ziyaretler sırasında ülkenin asıl yarasının iktisat olduğunu görür ve Gazi’ye telgraf çeker:
“Ülkenin ekonomisi uzun yıllardan beri unutulmuştur. İktisat unsurları dinlenmemiştir. Bu meslek adamlarını dinlemek ve onların dileklerine göre bir iktisat programı yapmak gerekir.”
Program hazırlanmadan önce bizzat sorunu yaşayanların dinlenmesini gerekli görür. Çözüm önerilerinin mesleği icra edenlerce dillendirilmesini ister.
Meclis’teki muhalif II. grup üyeleri Lozan görüşmeleri kesilmişken milletvekillerinin katılımını gereksiz bulsa da kongreye ülkenin dört bir yanından gelen çiftçi, amele, tüccar, sanayici olmak üzere 1135 temsilci katılır. 17 Şubat’ta Mustafa Kemal Paşa ve Mahmut Esat tarafından yapılan konuşmalarla açılır kongre. Kâzım Karabekir kongre başkanı seçilir. 18 Şubat’tan itibaren dört grup kendi aralarında toplanır, sorunlarını saptar. Çözüm önerilerini belirler ve hükümete iletilmek üzere kararlarını kongre başkanlığına sunar.
Kongrenin iki çıktısı vardır. İlki grup kararlarıdır. İkincisi misakı İktisadi ismiyle anılan ekonomi andıdır. Grupların istekleri ülkenin koşullarına uygundur. Örneğin sanayi grubu koruyucu gümrük vergileri yoluyla sanayinin korunmasını, teşvik edilmesini, ulaştırmada ucuz tarifelerin uygulanmasını, ulaşım olanaklarının geliştirilmesini ve kredi verecek bankaların açılmasını ister.
Tüccar grubu, tekelcilikle mücadele, tüccara ipotek karşılığı kredi verilmesini, bir ana ticaret bankası açılmasını, iktisat eğitiminin yaygınlaştırılmasını, kömür üretiminin dış rekabetten korunmasını, haberleşmede gecikmelerin önüne geçilmesini ve korumacı gümrük sisteminin kurulmasını ister.
Çiftçi grubu ise âşar vergisi ile reji kaldırılsın der. Sonra tütün ekim ve ticaretinin serbest olmasını, tarımsal kredilerin düzene sokulmasını, hayvan hastalıklarıyla mücadele edilmesini, tarım alet ve makinalarında standartlaşmaya gidilmesini, tarım derslerinin okul programlarına konulmasını ister.
Amele grubunun temsilcileri kendilerinin işçi olarak anılmalarını diler. Hammaddelerin işlenmeden ihraç edilmemesi gibi hassasiyetlerin de bulunduğu istekleri sosyal devlet ilkesinin gerekleridir. Çalışma saatlerinin sekize indirilmesi, 12 yaşından küçüklerin çalıştırılmaması, gece çalışmalarına çift ücret ödenmesi, kaza ve yaşam sigortasının sağlanması, işçiler için lojman ve çocuklar için yatılı okul açılması gibi dilekler vardır sundukları programda.
İKİNCİ ÇIKTI
Kongrenin ikinci çıktısı misakı iktisadi ise 4 Mart günü kamuoyuna duyurulur. Bu metin grup Kararları kadar doyurucu değildir. İktisadi ögelerden çok ahlaki ve dini özellikler öne çıkar. İşte birkaç örnek:
- Türkiye halkı, tahribat yapmaz, imar eder.
- Türkiye halkı, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir.
- Çok çalışır, ormanlarını evlâdı gibi sever.
- Hırsızlık, yalancılık, riya, tembellik büyük düşmanımız; taassuptan uzak dindarâne bir salâbet her şeyde esasımızdır.
- Türkler, irfan ve marifet âşıkıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla [Mevlid-i Şerif] Kandil gününü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak kutlar…
Ekonomiden uzak bu hükümleriyle metin çok sert eleştirilir. “Boş bir hülya!..”, “hayal kırıklığı” olarak nitelenir.
Kongre sekreteri Ahmet Hamdi (Başar) Bey’e göre misakı iktisadi kahramanı Kâzım Karabekir Paşa’dır. Metni dikte ettiren odur.
Şöyle der Ahmet Hamdi: “Yarattığı bu eserin kılına hiç kimseyi dokundurtmadı. Kendisi bu maddeleri bana dikte ettirdi, adeta ordu kumandanının emir subayına talimat dikte ettirdiği gibi. Vakıa, itiraza kalktım; böyle misak olmaz dedim ama paşaya dinletemedim.”
LATiN HARFLERİNE KARŞI ÇIKTI
Metni Karabekir Paşa’nın kongrede yaptığı konuşmanın ruhuyla da uyum içindedir. Kongrede gündeme gelen Latin harfleri önerisine de karşı çıkar Paşa.
Kongre 8 Nisan 1923’te sonlanır. Gazi Mustafa Kemal Paşa, yayınladığı dokuz umde ile grup kararlarını sahiplenir. Kurduğu parti de, Türkiye Cumhuriyeti de yoluna bunları esas alarak yürür. Karabekir Paşa ve arkadaşları ise 21 ay sonra Terakkiperver Cumhuriyet Partisi’ni kuracak ve CHP’ye alternatif olacaktır. Türkçe sözlüğe göre terakkiperver ilerici demektir.
Kaynakça
Ahmet Hamdi Başar’ın Hatıraları 1: Gazi Bana Çok Kızmış, Yay.Haz. M.Koraltürk, İstanbul Üniversitesi Bilgi Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 2007.
Gündüz Ökçün, Türkiye İktisat Kongresi 1923 Haberler-Belgeler-Yorumlar, AÜ SBF Yayınları, Ankara, 1971.
Şaduman Halıcı, Yeni Türkiye Devleti’nin Yapılanmasında Mahmut Esat Bozkurt, AAM Yayınları, 2004.