Son haftalarda yaşama konsantre olmakta zorlanıyor musunuz? Kendinizi sarhoş gibi mi hissediyorsunuz? Siyasi olaylar, depremler, doğa katliamları, ülkemizin geleceğine ilişkin büyüyen ümitsizlik, dünyadaki belirsizlikler derken hepimiz sanki biraz sarhoş gibiyiz. Ayakta durmaya çalışıyoruz ama sallanıyoruz. Bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ama elimiz ayağımız birbirine karışıyor. Hatta bazen yaptıklarımızı yapan kişi sanki biz değilmişiz gibi geliyor. Kendimizden kopuk hissediyoruz.
Bu durum çok insani çünkü insan ruhu, üst üste gelen belirsizlik ve adaletsizlik duygusuna karşı kendini korumaya alır. Bazen tam anlamlandıramadığımız hafif bir sersemlik hissi içinde yaşarız. Tıpkı şok geçiren birinin yavaş yavaş gerçeklik algısına dönmesi gibi...
Peki böyle dönemlerde ne yapabiliriz? Bu bulanıklığın içinde kaybolmadan kendimize nasıl alan açabiliriz? Bugün bu yazıda, bu ağır duyguların içinden geçerken kendimize iyi bakabilmek için neler yapabileceğimizi aktarmak istiyorum.
HİSSİNİZİ ANLAYIN
Birçok insan yaşadığı dalgınlık, motivasyonsuzluk veya umutsuzluk karşısında kendine kızar:
“Ne yapıyorum ben böyle?”, “Daha güçlü olmam gerek!”, “Böyle hissetmemeliyim, şu an mutlu hissetmeliyim!” Ancak bilin ki yaşadığınız bu kafa karışıklığı olağan. Bu duygular, sisteminizin "fazla yük" karşısında kendini koruma biçimi. Suçu kendinizde aramak yerine içinde bulunduğunuz olağanüstü koşulların ağırlığını kabul edin. Bir süreliğine “tam kapasite” çalışamamak da olağandır.
ZİHNİ TEMİZLEMENİN YOLLARI
Büyük duyguların içinde kaybolmamak için bazen çok küçük etkinlikler işlevseldir:
Hareket edin: 10 dakikalık bir yürüyüş bile zihindeki tozu kaldırır. Spor salonu olmak zorunda değil; açık havada nefes alarak yürümek de yeterli olabilir.
Duygularınızı yazın: İçinizdekileri düzenlemek için başkalarına anlatmanız gerekmez. Bir deftere “Şu anda kafam çok karışık. Şundan korkuyorum. Şu konuda öfkeliyim...” diye serbestçe yazın.
Haberleri sınırlayın: Haberler ve sosyal medya iç içe geçmiş durumda. Sürekli yeni haber akışında kalmak ruh sağlığımızı daha da zayıflatabilir. Belirli bir saatte haberlere ve sosyal medyaya göz atıp sonra kapatma alışkanlığı iyi gelir.
Nefes çalışması: Basit bir 4-7-8 nefes egzersizi bile anksiyeteyi azaltır: Dört saniye nefes al, yedi saniye tut, sekiz saniyede ver.
İNSANLARLA BAĞ KURUN
Kapanmak, izolasyon duygusunu büyütür. Bu yüzden kendinizi biraz toparladığınızda güvendiğiniz insanlarla küçük temaslar kurun. Bir kahve içmek, kısa bir telefon görüşmesi, bir “Nasılsın?” mesajı atmak bile iyileştirici olabilir. Unutmayın, duygular bulaşıcıdır. Yalnızca olumsuzluklar değil, ümit de bulaşır. Küçük bir sohbette bile kendinizi biraz daha normal hissetmeye başlayabilirsiniz.
ANLAM YARATIN
Büyük olaylar karşısında insanlar iki şekilde tepki verir: Tamamen edilgenleşir ya da bu olaylardan bir anlam çıkarmaya çalışır. Anlam arayışı acıyı yok etmez ama acıya bir çerçeve verir. Bu da bizim daha güçlü bir şekilde hayata tutunmamızı sağlar. Şu soruları kendinize sorun:
“Ben bu yaşananlardan ne öğreniyorum, hangi konuda geçmişten ders almalıyım?”
“Kendi hayatımda neyi daha değerli görüyorum, gerçekten önemli olan nedir?”
“İnsan olmak, toplum olmak demek. Bir ülkenin parçası olmak ne demek, şimdi daha iyi anlıyor muyum?”
KÜÇÜK İYİLİKLER
Belki tek başımıza ülkenin adalet sistemini düzeltemeyiz veya büyük depremleri engelleyemeyiz ama her birimiz kendi küçük alanımızda bir şeyler yapabiliriz. Küçük iyilikler hem dünyayı bir nebze güzelleştirir hem de içimizde “Ben bir şeyler yapabiliyorum” duygusunu yeniden inşa eder:
Bir sokak hayvanına su bırakmak.
Bir tanıdığımıza destek mesajı atmak.
Bir çocukla ilgilenmek.
Bir yaşlıya yardım etmek.
SON SÖZ
Evet, bu aralar hepimiz biraz sersem gibiyiz. Dünya karmaşık, adaletsiz ve zaman zaman yükü çok ağır. Ancak insan ruhu da güçlüdür ve uyum sağlar. Bazen sadece küçük adımlarla, bazen içimize şefkatle bakarak, bazen de “Bugünlük buradayım” diyerek yeniden dengemizi bulabiliriz.
Kendinize iyi bakın.
Bu aralar dalgın mısınız?
Toplumsal travmalar ruhumuzu yoruyor. Peki bu sersemliği nasıl anlayıp kendimize nasıl iyi bakabiliriz?
4.05.2025 11:28:00
Güncellenme: