Bu yangın başka yangın

Bugünlerde “Yangın Yeri” diye başlayan bir nakaratın nasıl devamının geleceğini hepiniz öngörebilirsiniz. Ancak Bade Nosa bugüne kadar teklilerle sürdürdürğü müzikal yolculuğunda ilk albümünün habercisi olan şarkısıyla bambaşka bir yangını, bir isyanı duyuruyor.

- "Yangın Yeri" sözleri son zamanlarda içinde aşk ve körkütük sevda dizeleri olan bir başka şarkıyla gündemdeydi. Ancak sizin "Yangın Yeri"niz "Gerekirse korkacaksınız siz de beyler/Kör sandığınız bu gözler görüyor artık karanlığınızda..." sözleriyle başlıyor. Her anlamda ilginç bir zıtlık. Buna bir çeşit isyan veya sakin bir haykırış diyebilir miyiz?

Evet, benim yangınım diğer şarkıda olduğu gibi “aşktan” değil. Öyle olmasını, yaşadığım ülkedeki gidişatın bana bunları yazdırmamış olmasını tercih ederdim. Aşktan olsa keşke tüm yangınlarımız. Oysa burada çok büyük dertlerimiz, sürekli harlanan toplumsal bir yangın var artık. Benim “Yangın Yeri”m de bunun isyanı, doğrudur. Öyle şeyler yaşıyoruz ki toplumsal olanla kişisel olan sorunlarımızın arasındaki çizgi çok inceldi. Neredeyse tüm temel gündelik sorunlar aynı köke varıyor.

- Yangın Yeri aynı zamanda ilk albümünüz "Zemheri Bitti"nin de ilk teklisi. Albümde dinleyicilerinizi neler bekliyor?

Bambaşka duyguların şarkıları bekliyor “Zemheri Bitti” albümünde dinleyicileri. Yükselip yükselip alçalan, yer yer çok dingin sulara varan, yer yer delik deşik edecek denli keskin duygulardan geçeceksiniz benimle. Size bunu vaat edebilirim. Bir de epey karanlık bir dehlizin içinden yaşamı çok sevdiği ve sonuna dek hakkıyla yaşamak istediği için çıkabilmiş birinin hüzünlü ama huzurlu bir “ikinci perdeye varış”, içini ve yaşamını çer çöp ve hortlaklardan temizleyiş hikayesini dinleyeceksiniz.

- Genelde minimal sesler kullanan ve vokali güçlü kılan tarzınızı "Yangın Yeri'nde sürdürüyorsunuz. Müzikal yaklaşımınız nasıl bu noktaya evirildi?

Önce hep sözlerini yazıyorum şarkıların. Sözleri sese döken, hikâyeleri dinleyiciye aktaran vokal de dolayısıyla daha ön planda oluyor ki dinleyici şarkıda anlatılan mevzuya vâkıf olabilsin. Herhalde bu nedenle böyle duyuluyor şarkılar da.

- Bir dinleyici olsanız Bade Nosa'nın yeni albümünün çıkmasını neden heyecanla beklerdiniz?

Şimdiye dek epey farklı seslerde bir sürü tekli yayımladım. Örneğin bossa nova tınıları taşıyan “Kendim Abla”, “Çiçek Gibi” bir yanda, epey karanlık ve diğer şarkılarıma kıyasla daha sert bir elektronik tınıya sahip “Zamansız Kasımpatı” bir yanda… Arka arkaya dinlendiğinde değişik bir akış, bir yolculuk hissi veriyor bana tüm o şarkılar. Bundan keyif alanlar albümde hem benzeri bir yolculuğu hem de teklilerde olmayan başka bir hikâye ve ses bütünlüğünü hissedebilirler. Teklilerde farklı farklı prodüktör arkadaşlarımızla çalışmıştık. Albümde ise tüm şarkıları Emre Malikler’e emanet ettik. Yine başka başka duygulardaki şarkıların bu kez tek bir prodüktörün zihninde ve kalbinde nasıl karşılıklar bulduğunu dinlemek bence çok hoş.

- Bade Nosa müzikte kendini nasıl var etti? Sonrasında nasıl devam etti ve ediyor?

İlk bestemi 13 yaşımda yapmıştım. Bundan o kadar keyif almış ve tatmin olmuştum ki o ilk beste sonrasından bugüne kadar, şarkı yapmak benim temel ifade ve kendimi iyileştirme yollarımdan oldu. Müzikte kendimi bu şekilde var edebiliyorum. Ben bir şarkıcı olmaktan önce bir şarkı yazarıyım sanırım. Ve hep başka başka şarkılar yazarak devam edeceğim bu yolda. Şimdi ilk albümle yolculuğa devam!

EYLÜLDE BİR KUMSAL ŞARKISI

İlk albümüm “Zemheri Bitti”den ikinci şarkı “Kalite Bi’ Karanlık” da 1 Eylül’de yayında olacak. Bu şarkı, kâinatın sonsuzluğu ve o büyülü siyahın “kalite karanlığı” altında tüm geçmişe ve geriye kalan tüm günlerimize bir güzelleme. Tam bir kumsal şarkısı. En yıldızlı gökler altında, en sevdiklerimizle dinlenmesini temenni ederim bu şarkının.